Yaşam kısa, sanat uzun, fırsat aceleci, deney aldatıcıdır. -Hippokrates |
|
||||||||||
|
Kuantum düzlem spin sayısına göre kategorize edilir (tasnif-sınıflama edilir). Bu taksonomiye göre +1/2; -1/2 ile yarım 3/2 "tam sayılı kesir" şeklinde spin yüke sahip temel parçacıklar, Fermiyonlardır. Elektron da bir fermiyon türüdür. Fermiyonlar aslında daha küçük parçacıklardan oluşamaz. Kuarklar Lepton birer fermiyondurlar. Ancak leptonlar güçlü etkileşimden etkilenmezler. Spin dönüsü ve yükü 1, 2, 3... gibi (0, +1, -1; +2, -2; +3, -3 gibi tamsayılarla ifade edilen temel parçacıklara da BOZON diyoruz. Manyetik etkiyi ve kütle çekimini ortaya koyarlar. Bozonlar üst üste, yan yana gelebilirler. Ama fermiyonlar üst üste yan yana gelmemekle Pauli dışlaması dediğimiz bir itme ile kütle çekim gücüne ve geri çöküşe karşı dururlar. Boşluk alanın simetri kırılması vardı. Kırılma tam eksende değil de eksen boyunca eksene yakın en zayıf yerler; iki düzlem etkisi oluşla kuantum olarak kırılır. Bunlar kendisini tekrar eden güzelliklerdir. Kırılma yerlerini veren ve eksen özelliği yansıtan düzlem artığı ufalmalar (kırılmalar) yüksüz durumla, nötronalardır. Fermiyon sınıfı olan parçalı eksikli 2 kuark bileşimleri [-1/2 + -1/2] = 2/2 = 1 ve [-3/2 + -3/2] = 6/3 = 3 tam sayı spinli mezonu oluşurlar. Tam sayılı spinlere sahip parçacıklara bozon diyorduk. Şu halde bileşimleri tam sayı spini veren kuark bileşimli mezonlar da bir bozondur. Mezonun özelliği iki yarım spinli kuark birleşmesiyle oluşan (sentezi veren) bir bozon olmasıdır. Sentezden ötürü bütünü oluşmak için bir araya gelmekle bozon denen tam sayı spinli bileşik bozonları oluşurlar. Bütünlüğün veren simetri durgunu enerji, bağ enerjisi türü bir çeken iten belirimle ile spin döngülü kırıldı. Böylece simetri kırılmasında yük ve yük belirenle kuantlar, kuant dönüşlü fermiyon; lepton olukla ortaya çıktılar. Eşlenik olmayan ama birbirini tamamlayan kırıklı yapının büyük tarafı + (pozitif-olumlu) alan etkili; küçük tarafı - (negatif-olumsuz) alan etkiliydi. Elektron bu küçüklü eksi yapının fermiyon tarafıydı. Eksi taraf içinde elektronun zıddı yük durumla simetriye ait (bütünlüğe ait) bilinci tamamlayıcı bir etkiyi taşıyorlardı. Bunlar anti elektron dediğimiz elektronun + yüklüsü olan pozitronlardı. Pozitronlar elektrondaki bütüne ait + eksiklikler kadarla + bir bilgi imaj taşımakla elektronun zıddı, anti parçacık bilgisiydi. Pozitron, elektronun zıddına (pozitrona) dönüşlüsüydü. Elektronda yine hayalet gibi zıddı durumla simetri olan bütüne ait bilgi imajıyla pozitrandan dönüşmeydi. Kırıklı kuantum yapılar bütün durumdan kaynaklı etki nedenle zıddı alan etkili durum içinde anti enerji, anti madde ve anti kuantum durumlarla ikili bakışımlaydı. Kırıklı olan her bir kuant eşlenik değildi. Bir bileşim; simetri kırılmasında ortaya çıkan tüm kuantumların bileşimi olmadığından; her bileşim yine bir eksikli, geçici kararlı yapı bozunumu olmakla; bileşimler de temel eşleniğinin arayışındaydılar. Kısaca kırıklar, bütünlüğe ait (simetriye ait) bütüncül etkiyi de kırdılar. Etkinin birazı bir taraf kırıkta + spinli yük diğeri de diğer taraf kırıkta - sembolle belirli olarak kaldı. Kırıklı (fraktal) kuant yapılar, spin dönüşle ve yükle eşlenik olmayan ama birbirini tamamlayan ayrı ayrı etkilere sahipti. Kuantum bilgi ile makro bilgi; sürecin içinde ve dışında olan +,- yük spin bilgileriydi. Örneğin; yalıtımlı yapınızın kendi organize özne bilgisi, dışınızda da sizden ve bilincinizden bağımsız durumla bir sosyal bilgi, bir kolektif bilgi bir toplumsal bilgi negatifliği (-, olumsuzu) ve sosyo toplumsa kolektif pozitifi (+, olumlaması) içerirler. Kırık eksen boyunca olmadığı için alanın birisi ekseni ve eksenin biraz fazlasını içermekle diğerinde kuantum boyutla çok büyüktü. Bu nedenle bir kırılma içinde +,- simetri eksenli kırılmadan doğan bütüne ait bilgi, imajın boşluğu ile o, bu olucu tahmine yönelim devinmesinden kaynaklanan belirli kaynamalarla; boşluk enerjili boşluk bağıntılı alan hareketinin simgesiydi". Simetriye ait kırılma sonrasında süreç artık trajektörel (doğrusal süreçle) değildi. Bütünlüğe ait durum belirlenimle olan yörünge ya da hat değildi. Doğrusal olmayan hat (yörünge) üzerinde kopukluklar vardır. Oysa trajektörler üzerinde doğrusal bir belirlenimle durum ve bütün olma özelliği vardır. Kopukluk, kaostu. Doğrusal oluş (trajektörlük) simetri kırılmasıyla kaosa dönüşmüştü. Ve trajektörel olan tek düze süreçte, ortam devinmeli dalgalanma, çalkantı ve devim ortaya çıkmakla bütünlük ya da denge eşleşmesi bozukluğuydu. Trajektör (üzerindeki simetri etkilere göre izlenen doğrusal yön) olan süreç aksaklığı; katastrof durum ile (afet, kaos ile) kopuklukların, bozulmaların oluştuğu yerler olmakla; sürekliliğin kesintiye (intihaya) uğradığı alanlardı. Bu alan noktalar dallanma, sıçrama noktaları olmakla matematiksel düğüm noktalı alanlardır. Bunu en bilindik durumla şöyle söyleyelim. Normal geçişlerde biraz gecikme yaşanır. Tıpkı kolektif bir sonuç ortaya konurken tüketime geçişin toplum üzerinde gecikmesi gibi bir gecikme yaşanır. Ha keza suyun kaynaması da aynıdır. Su üst seviyeye kadar ısıtılırken, su kaynayıp buharlaşırken suyun normal geçişi biraz gecikmeyle katastrof (felaketimsi) bir patlayış içinde kaynamalarla su sıçrayan bir buharlaşma ortaya koyar. Fraktal boyutlar, simetri kırılması olan kaosun içindeki güzellik olarak, fraktal (kırıklı-parça ) yapıları ortaya koyar. Fraktal kendisine benzerliği çoğaltan, kesirli sayılarla ifade edilebilen; biçimlerdir. Somut bir nesne yüzeyini veya kendisine benzerliğini koruyacak düzeyde, o yüzeyi küçük eş parçalara ayırarak bu koruma işini yapar. Hologram ya da yukarıda söylediğim gibi zıtlık bir imaj almaydı. O yüzeyi oluşturmuş küçük fraktal eş parça imajlarına fragment denir. Bilgi, kuantum bir minyatürleşmedir. Minyatürleşme toplumsal işleyişin ve beynin özelliğidir. Hızlanma bir mesafe almaksa ve hız bir hız üzerinde süratlenen hareketi tanımlarsa da toplum ve beynin işleyişinde mesafe geçen bir hızlanma yoktur. Eş anlı minyatürleşme sürecin esasıdır. Diyelim ki üretim çağı öncesi üretim yapılamayan anlamına barbarlık döneminde tekil bir insan bir günde bir kuş avlıyor olsun. Bu mantıkla 30 insan bir günde 30 kuş avlar. 30 insan ile aynı birim süre içinde 30 kuş avlamakla süreci hızlandırmışlardı. Aynı birim süre içinde 30 insan bir insanın minyatürü ve eşanlı aynı işi yapmasıyla süreç hızlanmıştır. Değilse bir birim zamanda bir kişinin hızında hiç bir hızlanma yoktur. Buna yazılarımda kolektif birim zaman diyordum. Ve kolektif birim zamanda kolektif eşlerle görülen aynı birim birçok işle süreç hızlanmış oluyordu. Kolektif birim süre içinde yapılanları farklı işlerle örgütlerseniz süreç daha bir hızlı ve organize olur. İşte beyinde minyatürleşen milyarlarca nöron hücrelerle aynı işi gördürmekle görüleni o anla öğrenmektedir. Bu taktik ile beyin 10 milyar ya da on trilyon nöron hücresini eş anlı kılar. Değilse beyin hızlı değildir. Toplum hızlı değildir. Beyin ve toplum hızının altında yatan gerçek minyatürleşmiş eş anlı süreçleriyle biranda birçok olanı ortaya koymaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |