..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




13 Aralık 2019
Anlamak Gerek 36  
Bayram Kaya
Bu saldırılar üretme olanağı içindeki gruba da yapılıyordu. Üreten grup ta saldırganlarına karşı ürettiği bu ürünlerden takdimeler de bulunmayı, o ürünü yamyam gruba sunmayı tutum edinmişti. Saldırganlar için önemli olan ölümü göze alıp illa bir kişiyi yemek değildi.


:FDG:
36
Bu saldırılar üretme olanağı içindeki gruba da yapılıyordu. Üreten grup ta saldırganlarına karşı ürettiği bu ürünlerden takdimeler de bulunmayı, o ürünü yamyam gruba sunmayı tutum edinmişti. Saldırganlar için önemli olan ölümü göze alıp illa bir kişiyi yemek değildi.

Saldırganlar mutlak açlık ölümlü tehdit altındaysa o vakit ölümü göze alabilecekti. Değilse saldırganların ilk amacı en kolay yoldan yiyecek bulup, karınlarını doyurmak, olacaktı.

Yamyamlara yapılan sunular da yamyamların ilk amacına çok uygundu. Zahmetsizdi. Risksizdi. En az enerji harcamakla en kolay yoldan besin elde etmekti. Üstelik kendilerini kırıma uğratmadan gerçekleştiriyordular.

Canavar devler üreten grup nezdinde sunu olan ürünü ya da masallarda söylendiği gibi bir kişiyi yediği zaman, o köy belli süre güvende oluyordu. Grup sunu verdiği sürece; ya da devler av yapabildiği sürece üreten grup savaşmadan güven içinde oluyordu.

İşte üreten grup ile henüz üretim yapmaya başlamamış yamyam gruplar arasındaki ilişkiyi oluşan bu türden savunmacı girişmeler de vardı. Hafıza bu tür yaşanmışlarla ve anlatımlarla doluydu. Bu dönemlerde kalan bu yaşanmışlar üreten grupların arkaik bilinci olmakla, kolektif aktarımlardı.

Kolektif birim zamanın ortaya koyduğu artık kolektif boş zaman etkinliği vardı. Boş zaman etkinliği birçok kişi üzerinde birçok değişik türden fiili etkinlik demekti. Kolektif birim zamanlı etkinlik olmaktan çok hobi olan etkinlikti. Birçok hobi etkinlikleri, grup kişilerinde amaçlı grup eylemlerine döndü. Hobiler amaçsız eylemlerden, amaçlı eylemlere dönüştü. Bu hobi sel tutum içindeki hobi olan eylemlerden birisi de üreten ilişki başlatmıştı.

Savunma kavgası içinde sunu olan bir üreten ilişki; hediye verme, kurban sunma, savaşmadan canını kurtarma süreçlerine dönecekti. Gelişen ileri süreç tekrarları içinde, kurban veya canını kurtarma süreci olan durumun her bir adımları, ezberlenmiş tekrarlardı. Belli zaman içinde yapılmasıyla ezberlenen sunu sal tekrarlar, adeta üreten gruba ritüeli olan bir edimdi. Bu ritüeller nedenle üreten grup istemese de fazla bir üretim yapacaktı.

Fazladan yapılan üretimler grubun emek gücü üzerinde gerçekleşecekti. Kolektif birim zaman içindeki gruplar arası sunu ritüelleri, giderek takas sunulu ritüellerin geçiş sürecine dönüştü. Türlü ürünler takastı yükümdü.

Takas ritüeli içinde çeşitliliği veren kullanım ve tüketimler vardı. Çeşitliği veren kullanım ve tüketimlerin de farklı farklı üretim, kullanım ve tüketim süreçleri vardı. Örneğin, bir ürünün üretilmesi için en az 8 saatlik bir ortak emek çalışma süresi vardı. Bu değer üretilen her ürün için ortak değerdi.

Çalışma süresi olarak herkesle eşit olan asgari, azami süreçlerin, 24 saat sonunda kullanılıp tüketilmeyen bir kullanım, tüketim ömürleri de vardı. Bir somun 24 saat ile kullanılıp tüketilirken bir otomobilin kullanım tüketim ömrü 24 sat ile sınırlı değildi.

Takası yapılan kolektif birikmeler her insana, her 24 saat sonunda bir otomobil verileceği anlamına bir birikme ve takas değildi. Çünkü doyuma ulaşan yapı başka türlü kullanmayacağı arabanın ikincisini de üretmez.

Kısacası ritüel olmaktan çıkan takas, kolektif bir etki, kolektif güce sahip kullanım ve tüketimdi. Kolektif etkinin her bir efekti de yine kolektif etkili bir geri etkime olacaktır. İşte kolektif kapasiteden yüklü kişiler, türlü emek çeşitliliği harcaması içindeydi. Aynı işe 8 saat çalışan iki kişi 8 saat sonra aynı miktar işi ortaya koyamıyorlardı.

Bu verimlilik sürecine diğer birçok neden gibi teknik teknolojik kullanımlar da etki edecekti. Kişiye bağlı üreten emek gücü çeşitliliği gösterenlerin tümünün sahibi olduğu ortak bir kolektif kapasite vardı. Ve yine tümünün ortak kolektif kapasite yüklenme eğitimi aldıkları birim süreler, vardı. İki kişi aynı eğitimi aynı sürede almasa bile, ortak kolektif etki, ortak kolektif kapasite kullanımı yapılan yer kendisi referans olan ortak depo enerjiydi.

Depo enerji kullanımı ve depo enerji temel düzlemimizi oluşurlar. Çünkü depo enerjinin kullanım alanı öngörülebilir olduğu kadar öngörülemez olanları da içerir. Muktedirlik, bu kolektif efekt ile olacaktır. Bu nedenle bu ilke mihenk söylemle 24 saat ile sınırlı bir kullanım ve tüketimdi.

Yeter ki kişiler özelinde çeşitliliği veren kişisi yeteneğe dönüşen kolektif sağlamalar; kişi üzerinde birikecek bir geri etkiyen kolektif etkili sahiplik olmasın. Çünkü hiç kimse kolektif etkinin kendisi değildir. Ve hiç kimse kendisini kolektif etki yerine koyamaz.

Çeşitliliği sağlayan yeteneğinizi ortaya koyuş nasıl 24 saatle sınırlıysa; kullanım ve tüketimleri veren kolektif etkili sağlatmalar da yarın yeniden ve yeniden üretim yapmanız için 24 saatle sınırlı olmak zorundadır.

Üreten, sağlatan kolektif birimli organize inşa temelindeki vaz geçilmez olan aslı unsur; farklı özne nesnel durumuyla, tüm kişilerdir. Kişisi yeti ve kişisi kapasite olan çeşitlilik te 24 saatle sınırlıdır.

Her bir farklı yetenek şimdi içindeki verim olan çalışmasının karşılığını alır. Oysa kolektiflik ve kolektif depo enerji şimdi içinde karşılığı olmayan verimsiz görünen çeşitliliğin gelecekte kolektif iliği sürükleyen bir çeşitlilik olacağını kavrar olmakla koruyucudur. Toplum size göre uzun, topluma göre kısa olan erime olanak tanıyıcıdır.

Şu hâlde yapı içindeki sağlatma ve yaşantıyı oluşmalar da kişiye bağlı en temel haktır. Ve kolektif kapasitedeki en refah düzeyin kolektif etkisiyle kişi ihtiyacı kadar en az kapasite ve ihtiyacı kadar en az ihtiyaç çeşitlisine göre sağlatılmaları da hem asgari bir kapasite oluş ve hem de haktır.

Hak, ancak kolektif sinerjiden doğan bir olanaktır. Ve temel referanslara atıf olan öznel anlayıştır. Ne var ki başlangıç koşulu içindeki kolektifi oluş işte böylesi somut, nesnel durumla içinde fedakârlığı, özgeciliği olmadan ortaya çıkmıştır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.