Hata! Klavye bağlı değil. Devam etmek için F11'e basın... |
|
||||||||||
|
Her şey taş, toprak, bulut, organizmalar, düşünce, ışık, kuantum durumlar vs. bir enerjidir, bir enerji paketidirler. Her şey enerjinin niceli kuantum durumları içinde bir enerji bant düzey ve düzlemi oluşla o düzey ve düzleme uygun organizasyonlar içindedirler. Düzey organizasyonu, organizasyon da düzeyi belirler. Toplumlar da belli bir enerji bant seviye düzeni içinde oluşan kesikli sürekli düzeyle bağıntılar organizasyonudur. Toplumların bir önündeki ve bir öncesi enerji bant düzeni totem gruplu enerji bağ organizasyonudur. Üretim ilişkisini belirleyen totem bağ düzeni oluşamadan, toplum ve toplumu oluşan üretim hareketi enerji bant düzeyi oluşamazdı. Toplum üreten ilişkili bağ düzenini veren bir düzeyle oluşan bağıntının enerji bant seviye organizasyonudur. Siz totem yapılı süreç içinde birçok niceleyişler verip üreten ilişkili enerji bant düzenli kendi üzerine kendi etkimeli alan etkisini kazanmadan; üretim hareketi ilişkili enerji bant düzenli kendi üzerine ve çevresine alan etkimeli toplumsal organik inşayı ortaya koyamazsınız. Sosyal yapı da totem yapı da toplum da hem organik yapılı bir enerji bant düzenli inşadırlar. Hem de kolektif (birlikte sentezle) davranan yapı inşadırlar (düzendirler). Doğayı temel davranış düzlemi olarak ele alırsak ki öyledir; kişiler için, kişiler tarafından dışa ihraç edilen atıkların; kişilere yönelik en büyük tehdittir. Ve bu durum kişiler için kişilerin en büyük "kaosa uğrama olanağını” oluşur. Kişiler girişmeli organizasyonunun böyle bir gerçekliği vardır. Bu nedenle kişinin dışındaki en büyük tehdit, belki de yine kişinin kendisi gibi olan başka kişilerdir. Kısaca kişinin kendi içinde ve kendi dışında kendisinin ve diğer kişilerin tasallutuna uğradığı (maruz kaldığı) sorun durumları nedenle düzenlenmesi gereken bir kaos ortamı vardır. Bu en temel doğa yasasıyla böyledir. Her şey yokuş aşağıydı. Yani düzen, düzensizliğe (entropiye) dönüşüyordu. Düzeni de ayakta tutmak için dışardan girdi enerjiye gereksinme vardı. Dönüşen, düzenlenen, halden hale geçen enerji girdisine gereksinme vardır. Kişinin içinde ve dışında hem bir enerji düzenli süreçler vardı. Bu düzenler kişiye göre değildi. Ama şeylerle olan ortak köken ve aynı yasalara kurallara boyun eğiş (tabii oluş) nedenli diğer bir yansıma ile de şeyler kişiye göre bağ ve bağıntı veren oluşmalar olması ile kişiye göreydi de. Hem de bu şey düzenler düzensizliğe dönüşüyordu. Düzeni de düzensizliği de zıddıyla yansıyan şeyler, kişinin kendi dışında ve kişinin kendi bilincinde bağımsız olan bir dış dünyaydı. Kişinin kendisi de dış dünyadan yalıtımlı bir düzen olmakla kişinin kendisi de aynı yokuş aşağı olan entropi kurallarına uymak zorundaydı. Şeylerin bu entropiye karşı olan en temel en basit etki tepki yansımalı bir BİRİM DİRENÇ BAĞINTI YANSIMASI vardır. Bozulanın bozulmayana, azın çoğa, küçüğün büyüğe, inişin çıkışa vs. karşı bu tür direnç yansıması bir çeşit ZEKÂYDI (AKILDI). Aslında zekânın ta kendisiydi. Ne var ki bu durumu bugünkü gelişmiş zekaya nispet ile söylersek bu durumla ancak yalın ve tek tek tekil durumlu belirmelere “zekâydı” deriz. Değilse bugünkü zekayı oluşan entegrasyonlar bu tür direnç bağıntılı her bir birimler girişmesini veren bağıntı düzenleşimleridir. Her düzenleşim de içinde bulunulan bir enerji bant düzeyidir. Şeylerin enerji bant düzeniyle oluşan sınırlanması (parçacığı biçimi) vardı. Ve yine süre durumun sınırı dışına doğru dalga (ya da salınımı) vardı. Şeyler bu iki etki içinde sınırlı oluşla ve süreklilikle yaptığı bu iki etkin davranışına göre belirme değişim olan ve değişime karşı koyan eğilimdi. Zekâ şeylerin özünde olan dalga parçacık kuantum durumlu zıtlıkların varlığı birliği bağıntını görünüm ve ikili bağıntısı olan yansımalardandı. Dalga parçacık kesikli sürekliliği içindeki dönüşme, belirme ve bağıtlanma; parçacığa göre dalgayı hatırlama dalgaya göre parçacığı çağıran tekrar ediştir. Demek ki zekâ bir tekrar ediştir. Bir kendisini çağırmadır. Bir kendisini hatırlamadır. Çağırma-hatırlama tekrar ediş birbiri olan birbirine dönüşen aynı şeydir. Siz hareketlendikçe hızlanırsınız. Hızlandıkça sizde hıza karşı fren hareketi oluşur. Hız ve fren etkisi bir tekrar ediştir. Bir kendi kendisini çağırmadır. bir kendi kendisini tekrar eden kontroldür. Şey olmuş enerjinin "bir etkiye karşı gösterdiği direnci" tepki olarak" o etki ile o etkinin parçacık biçimini alırken; enerjinin parçacık kuantum durumu, enerjinin dalga kuantumu üzerine (kendi üzerine kendi yansımasıyla) tepki vermeyi hatırlanması, tepki olanın bilinmesi, tepki olan o "biçim ile tekrarlanması davranışı olmakla" o durum o şeyle en temel "birim zekâ (akıl)" olan bir enerjiydi. Bu birim düzeyi içinde olan akıl daha çok pasif durumla zekânın belirmesiyse de yine de pasif durum içinde en az durumla bir aktif zekanın da varlığı ve belirmesidir. Bu günkü zekâmız önce sosyalleşmiş sonra da toplumsallaşmış zekâ olmakla diyalektik kat sayısı katmerlidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |