Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Gençler ve yaşlılar! Dinleyin beni ve anlayın lütfen beni. Ve siz de kendinize bu sözlerden bir pay çıkartın. Tüm canlılar er ya da geç soğuk ölümle yüzleşecektir. Öldükten sonra hiç kimse için bir geri dönüş yolu yoktur. Yağmurdan sonra bitkiler; zenginliğe ve yemeğe dönüşecektir. Her şey ve herkes; Anneler, babalar, Canlılar, ölüler, Aileler ve bireyler, sözler etrafımızda gece bizi çevreliyor. Gökyüzü tepemizde parlak yıldızlar ise her yerde, Yer altımızda, yer üstünde bitkiler, hayvanlar ve biz yerliler… Ticaret ellerimiz arasında, Aydınlıklar ve karanlıklar, İyiliklerimiz ve günahlarımız, Yemek, su ve bizi taşıyan hayvanlar, Her şeyin en güzeli açık alanda dolaşırken, Sevdiklerimizi ve ölmüşlerimizi hatırlamaktır. Biliniz ki tüm haberler, Gökyüzünden yere gelir. Örnekleri her yerde görülür. Karanlık geceler, aydınlık günler, Yıldızlı gökyüzü ve parlak ay… Neden kimse dönmeden ayrılıyor sevdiklerinden? Buldukları onlara yetmiş ve dönmemeye karar mı vermişler? Onlar ne yaptıklarını biliyorlar mı ki? Yoksa yalnız kalıp derin uykulara mı dalmışlar? Yemin ederim ki; Allah’ın, Sizin inandığınız dinden, Çok daha sevdiği bir dini var. Ey şehirlerin koşuşturup – duran insanları! Atalarınız nerede? Hasta olanlar, onları ziyaret edenler nerede? Evleri, binaları inşa edenler nerede? Kim düzenledi sizin hayatınızı? Çocuk, kadın ve para için nelerle kandırıldılar? Şimdi onların da hepsi kara toprağın altında. Orada kemiklerini, iskeletlerini görüyoruz. Gidenlerin evleri bomboş kaldı. Ölümden kaçmanın bir yolu yoktur işte. Ben oraya giden zengin ve fakir insanlar gördüm. Geçmişe gidemiyor, gidemiyoruz naçar… Gidenin ardından acı - tatlı hatıraları var! Ben de aynı yere gidebileceğime inandım. Ey şahitler, âşıklar, abdallar! Leyla ve Mecnun şimdi nerede? Peki ya Kerem ile Aslı nerede? Romeo ve Juliet nerede? Kleopatra ve Marcus Antonius nerede? Kafka ve Milena’ya ne oldu biliyor musunuz? Hepsi iyiydiler… İnsanlara hiç durmadan yüreklerinden verdiler Âşıkların yüreklerini canlandırdılar… Ey sevimsiz çağların sevimsiz insanları, Sözlerimi iyi dinleyin ve kulaklarınızı açın. Allah’ın bir dini, sonsuz mu sonsuz sevgisi var. Ancak bu sizin inandığınız din, inandığınız sevgi değil. Ve hepimize kitabını, en sevgili peygamberini gönderdi, Bunu çok iyi anlamalısınız. Anlayıp öyle yaşayın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yûşa Irmak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |