..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




31 Ağustos 2019
Nasıl Yaşar Nasıl Ölürüz 6  
Bayram Kaya
Bir hücre en az dış dünya ilkesi ile sınırlı sonlu yeterli iken, en az dış dünya ilkesini birleşen hücre sentezleri içinde özelleşen hücrelerle biraz daha çok dış dünya ilkesi biçiminde yapılarla canlılığı hayat denen inşa içinde düzenli hale getiriyorlard


:GJD:
Toplumsal işlevleri oluşan her bir kurum, kuruluş, iş dalı gibi süreçleri içinde toplum da basit analojilerle kurgularsak bu formasyonlarıyla toplumu sentezlerler.

Toplumsa yapıdaki bu toplumsa kurum, kurallar ve iş kolları da toplum sal yapıyı adeta hücre içi organ eller gibi toplumu işlev durum içinde kılıyordular. Hem de bu toplumsa yapılar hücre içi organ eller gibi kendisinden öncesinin öznel nesnel birikimli birçok dizilimleri içindeydi.

Şu andaki düzlem içindeki canlılıkta nasıl her hayatın bir klorofil hücre organeli yoksa bu gibi bağıntılarla toplum da hücre gibi organizma dışında ama organizmalar arasında bir tür üzerinde hayatın bir parçalı durumlar düzenlemesiydi (manzumesiydi). Kişiler dahi kolektif birim zamanla bu düzenlemenin adeta eş görevli organel analojisiydiler.

Toplum da hücre gibi özne nesneldi. Hücrenin sitoplazmasıyla, organ elleriyle vs. nesnel oluşu yanında hücrenin etkiyi fark edip, algılayıp tepki koymasındaki kontrol edici karar verici ansal öznellikleri veya osmozdaki seçiciliği gibi vs. farkı algılayan öznelliği vardı.

Bu özne nesnellik içinde sadece net biçimde 38 ATP (adenozin tri fosfat olan depo enerji) kazancı dahi bu tür hücresel bir özne-nesnelliğinin ürünüydü. Karmaşıkların dinamiği ilerde son bölümlerde basit bir örnekle nasıl bir özne nesnellik ve parça durumlu kesikli süreklilik olduğu basit bir örnekle ele alınacak.

Hücre gibi toplum da "özne nesneldi". Toplumun insan bilgi birikimi ve insan eylem selliği vs. toplumdaki kurumlar içi kurumlar arası iş ve iş akış sıralaması olan karar verme kontrol süreçleri toplumun öznelliğiydi. Araç gereç, toprak ve fabrika vs. gibi şeylerde toplumun nesnelliğiydi. Android telefon, kolektif depolu kolektif beyin de bu özne nesnelliğin ürünüydü.

Parçacık dalga sürekliliği burgaç yapan spin devimli yoğuşması ile bir spin döngüsüydü. Topluma, toplum hayatın kendisidir diyen bir tanımı nasıl inşanın en başına koyamazsanız; bu güne kadar ola gelen bu hal içindeki yaşam sahiplerini de bu halleri ile alıp, bir seferde olup biten bir canlılık imiş gibi bu tür hayat buluşu, hayatın başına konamazsınız. En başlarda bu günkü gibi vücut bulmuş hiçbir hayat ne vardı ne olabilirdi.

Toplum; kişiler durumlu, kolektif birim zamanlı bağıntının vücut bulup, dıştan kolektif bir hayatı meydana getirmesiydi. Hayat canlanmayla canlı oluşa ilişkinle, canlanma dışında türsel canlılarla inşa edilmişti.

Türsel olan bu durum zamanın zeminin özgül koşuluna göre organel zamanlı kolektif birim süre ile önce hücreyi oluştu. Hücre ilkin bir yalıtımla giriş çıkışı ozmosla seçme ayıklama kılan kontrol süreçleriydi. Hücre, hücre içi işlevlerle koordinasyonlu bir kontroldü.

Hücrenin içinde her biri bir işlev olan durumla hücrenin organ elleri vardı. Bu organ eller, hücrenin kendi hücre içi sentezinin zamanını oluşuyordu. Dış zaman, hücre içinde parçalı bölüklü işlev zamanların eşgüdümüydü.

Bu yeni zaman birçok organ ellerin kotardığı üst üste birim zamanlardı. Yeni oluşan hücre içi süper durumların işlevi, hücreyi adeta kolektif tutumlu kılıyorlardı. Hücreler de dışta hücreler arası bir doku sentezi ile organlarıyla, organizmayı veya vücudu meydana getiriyorlardı

Organizmalar da dışta birbirine bağıntılı bir kolektif birimli sosyal zaman içindeydiler. Organizma da vücut dışındaki zamanı kolektif birim zamanla süper durumlu kolektif birim zamana çeviriyordu.

Böylece kişi-kişi ilişkileriyle organizmalar toplum olan hayatı inşa etmişti. İnsan düzlemli hayat, toplumsal düzlemi enerji zaman içinde hayattı. Bu hayat sizin yararlandığınızdı ve sizle de hayattı. Ama siz değildi. Sizin hayatınız değildi. Hemcinslerimiz toplumu olmayan bir hayat olmakla sadece insan değildi. İnsan üreten toplum hayatı ile "hem insan olmuştu" hem de yepyeni bir hayattı.

İnsan, hemcinslerimizde olmayan androitle oynayan androitle bütünleşen hayattı. Nasıl bir virüsün çekirdekli yapısı yoksa ve biz de virüslerin çekirdek yaşamları yok diye onlara hayat değildir diyemiyorsak; hem cinslerimiz de android içinde bir hayat sürmediler diye de hemcinsimize dek süreçlere de hayat değildir demek olanaksızdır.

Az çok hayatın ne olduğunu, ya da ne olmadığını kavradık sanırım. Yani şimdi nasılsak üç milyar yedi yüz milyon yıl önce de böyle değildik. Özü saklı olmakla imaj olarak korunan yasa olmak kaydıyla, özle birlikte özle biçimlenen, gelişme, değişme, dönüşme ve her bir inşa içeriği her bir durumuyla özel hayatı oluşuyordu.

Her farklı biçimin altında, hayat denen aynı öz, aynı yasa vardır. Hayat basit tepkilerden, basit kimyasal bileşimli polimer evrimleriyle akıl almaz enstantanelere gelmişti.

Bir öz, en az dış dünya ilkesi gereği yalıtımın özü içinde dıştaki türlerle bulunan tüm hayat sal fonksiyonları, içeremezler. Küre odacığın yapı ve inşası o aşamadaki o haliyle buna izin vermez.

Bir hücre en az dış dünya ilkesi ile sınırlı sonlu yeterli iken, en az dış dünya ilkesini birleşen hücre sentezleri içinde özelleşen hücrelerle biraz daha çok dış dünya ilkesi biçiminde yapılarla canlılığı hayat denen inşa içinde düzenli hale getiriyorlardı.

Bu nedenle küre zarın içerikleri birbirinden az çok, biraz farklı öz içeriğe sahip olmakla aynı özler sanki farklı özlerin görünümü içindeydiler. Birinin yaptığını diğeri yapamamakla görünüyordu. Birin de avantaj olan diğerinde dezavantaj olmakla zar küreler de yardımlaşma iş birliği olan simbiyoz yaşam içine girmiştiler.

Hücrelerin iş birliği avantajı, birleşen hücrelerle, tümden özel bir işi yapmakla özelleşmeyi avantaj kıldılar. Tekil bir hücre dıştaki simbiyoz yaşamlı durumuna geçmeden evvel tek başına kendisine yetecek, canlılığını koruyacak olan tüm hayat sal olayları yapıyordu.

Kendi başına hayat sal olayları tek başına çeviren bir hücre dışta hücreler arası senteze girmekle elde edeceği avantaja karşılık hücre bu kazancı yitirecekti. Hayat bulmak böyle bir şeydi. Bir durumlayken türle beraber diğeri olmaktı. İşte bu da simbiyotik sürecin dezavantajıydı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.