Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Evet, İstanbul seçimleri iptal oldu. 23 Haziran’da İstanbullular bir kez daha sandık başına gidecekler AKP ve ortakları YSK sayesinde. Ben YSK’nın bir karar almadığı, YSK’ya bir karar aldırıldığı kanaatindeyim. Bu karar vatana millete hayırlı olsun, demek isterdim, ama sanırım AKP yapacaklarını garantiye almanın farklı yollarını bir de bu şekilde denemeye karar vermiş olduğundan, açıkçası hayırla şerri ayıramadığımdan bir şey diyemiyorum. Bu kararın kime hayır, kime şer getireceğini şu an kestirmek pek mümkün görünmüyor. YSK'nın AKP temsilcisi tarafından yapılan açıklamada, YSK üyelerinin taşıdığı vicdani sorumlulukla, İstanbul seçimlerinin yenilenmesine oy çokluğuyla karar aldığını söyledi. Ben artık vicdan kavramının nasıl bir anlamda kullanıldığını ve vicdanın nasıl bir şey olduğunu anlayamayacak bir duruma geldim. Vicdan, kişilerin kendi nefislerini tatmin edebilecek şeylerin gerçekleşmesi için gösterdiği çaba mı yoksa insanın kendisini sorgulaması sonucunda hak ve adaletin tecelli ettirilmesi için gösterilen çabanın duygusal boyutta nefsinin sorgulanması mı? YSK’daki AKP temsilcisinin yaptığı açıklamada, kendi beklentilerini gerçekleştiren her karar, vicdani verilmiş bir karar olarak algıladım ben. YSK tarafından yapılan açıklamada bir başka hususa daha değiniliyor; o da İstanbul seçimlerinde ortaya çıkan şaibe... Ben bu seçimde anladım ki, bu bir hizmet adamı seçme değil, bir güç yarışı iktidar için. Elde ettiklerinin ellerinden kayıp gitmesine tahammülü olmayan kişiler, bunu hangi şartlarda olursa olsun, tutabilmenin çabası içindeler. Ben de bu İstanbul seçimlerinde şaibe olduğunu düşünüyor ve AKP temsilcisi Recep Beye katılıyorum. Bana göre iki boyutlu bir şaibe var. Birincisi AKP’nin oluşturduğu şaibe, ikicisi YSK'nın oluşturduğu şaibe... AKP için vazgeçilmez para kaynaklarının olduğu İstanbul’un kaybı ki, elinde tuttuğu bir oy kitlesini (Vakıf ve dernekler aracılığı ile) bile buradan idame ettirdiğini düşünüyorum. Bu gelir kesildiğinde ciddi bir taraftar ve oy kaybına da yol açacak. Bunu hazmedememesi sonucu her türlü şaibeye oluşturmada bir beis görmediğini sanırım söylemeye gerek yok. AKP temsilcilerinin seçim sonrasından bugüne kadar yaptıkları açıklamalarda rakiplerinin aldıkları oyların hangi usulsüzlüklerle aldıklarını iddia etmeleri, geçmiş bütün seçimlerde bunları yaptıklarının bir kanıtıdır düşünebilen bir canlı varlık için. YSK'nın kendi şaibesi ise meydanda, iktidar taraftarları konuşuyor, YSK uyguluyor. Bundan daha büyük bir şaibe nasıl olur, ben bilemiyorum. Siz biliyorsanız, buyurun bana da anlatın. Bir karar alındı; YSK açıklamasıyla iktidar tarafından İstanbul seçimlerinin yenilenmesi... Benim anladığım kadarıyla, AKP'nin seçim tekrarından beklentisi, bana 7 Haziran seçimlerini anımsatıyor. AKP, 7 Haziran seçimlerini müteakip sahte bir koalisyon arayışına girmiş ve her nasılsa ekonomide ciddi bozulmalar olmuş, terör de bir anda tırmanışa geçmişti. Sonra istikrar nutukları atılmaya başlanarak, 15 Kasım seçimlerine gidilmişti. Beklenen olmuş AKP seçimi yeniden almıştı. Ben bu senaryonun yeniden yaşanması için ciddi bir çabanın sürdüğünü düşünüyorum. Sanırım küçük bir ilave daha yapmak gerekiyor konuya ilişkin. YSK İstanbul seçimlerini iptal etmedi aslında. YSK sadece İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimlerini iptal etti. Bu seçimde şaibe olduğu üzerinde durup, gerekçeleri de söyledim. İstanbul seçmeni yalnızca Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimleri için mi oy kullandı, şaibe varsa bununla bitiyor mu? Bu seçmen İl ve ilçe belediye meclisi üyeleri için oy kullandı. İlçe Belediye Başkanlıkları için oy kullandı ve muhtarlıklar için oy kullandı. Şaibenin bu çoklu oy kullanımında sadece İstanbul Büyük Belediye Başkanlığı'nda olması ve diğerlerinde olmaması da çok garip değil mi? Bu karara imza atak kişilerin kişilikleri, bunu isteyenlerin de ahlakları üzerinde ciddi olarak düşünmek gerektiği kanaatindeyim. Artık kesin olan bir şey var ki, İstanbul 23 Haziran itibarıyla seçime gidecek. Kime hayır, kime şer getireceğini seçmen belirleyeceğini umut ediyorum. Yeni bir şaibe tartışması ile Temmuz ayını yaşamak en son isteyeceğim bir şey. AKP ve YSK vicdanlarına seslenmek isterdim, ama malum... En iyisi hakkın katındaki kamu davasına bırakmak bunları… Son olarak, bir anekdot paylaşmak istiyorum; Lokman Hekime sormuşlar "Bu güzel ahlakı kimden öğrendin?" Lokman Hekim cevap vermiş "Ahlaksızdan..." Bir ramazan-ı şerif yaşıyoruz. Herkesin ibadetini gereği gibi yapması için geren şartların toplumsal düzende şaibesiz oluşmasını diliyorum. 6 Mayıs 19 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |