"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Kolektif oluşun ilkeleri, özellikle de totem dönemli hemcinslerimizle yasa haline getirildi. Tabu ilkeler kolektif ligin yasasıydı. Bu türden kolektiftik, ortaya konması son çözümleme içinde kişisi sağlatmaya dönüşecekti. Kişisi sağlatmaya dönüşecek olan kolektif oluşlarınız günlük avcılık ve toplayıcılık davranışlarını organize eden düzenlilikti. Doğa, ittifakların üreten ilişkilerine kadar birçok tür çeşidi olan görünüşle insana benzer hemcinsler ortaya koymuştur. Benzer oluş fizik olarak, çoğu yetenekler olarak, biyolojik olarak bize çok çok yakın olsalar da bunlar insan değildi. Benzerlerimize insan değildi demek asla süreci aşağılamak için söylenen bir tanım değildir. Bir süreç durum tespitidir. Değilse hem geçmişi hem bilgiyi hem tarihsel bilinci karartırız. İnsanımsılar dediğimiz bu hemcinslerimizi, biyolojik ve ontolojik tanımlamalarıyla da belirtmiyorum. Hâlbuki totem hemcinsler insan olmayı ortaya koyan devamlılık ve fail olmalarına rağmen totem eşler de insan değildi. İnsan öncesi insanımsılar ruhen de insan değillerdi. İnsan ruhunu üreten ilişkilerden ve toplumdan almıştır. İnsan biyolojik benzer olmanın dışında ve insan insanın üretim hareketi ilişkisi olan toplumsa varlığıyla ortaya konmuştur. Saptama budur. İnsan birbiri için üretendi. Totem dönem ve totem dönem öncesindeki insansı varlıklara bu nedenle hemcinslerimiz diyorum. Neden? Çünkü bu sosyal yapılar üretim yapmaması ile karşıt gruplarla kurallı birleşme teması yapamamakla daha insan olamamışlardı. İnsan olma süreci gruplar arası giriştirmelidir. Ve insan ittifakı başlatacak olan totem meslekli süreci; gruplar arası giriştirmeleriyle meslekler entegrasyonlarını ortaya koymalarından sonradır. İnsanların insanımsı olmamasını belirleyen en temel tarihsel olaylar şunlardır. 1- İnsanlar üreten ilişkiler nedenle ittifak kuranların eseridirler. Bunlar ilahlardır. Ve insanlar da ilahların eseridirler. İlahlar da kendilerinden önceki totem eşlerinden “ittifak kararı almalarıyla” ayrılırlar. İlahlar bu karar içinde kendi aralarında meşru olan totemdi tabuyla yapılan tensel ilişkiyi yasaklamışlardı. Humonoidler de bunlar ve aşağıdakiler yoktur. Çevirmişti. Böylece ilahlar gruplar (sektörler) arası hareketle toplum denen düşünce gücünü oluşan ruhu inşa eden hareketin ihsas ve ihdaslarıydılar. İradi karar alamayan son dönem totemiler sadece üretim ilişkisiydiler. Son dönem totemiler üretendi ama üretim hareketi değildiler. Üretim hareketi en az iki totem mesleğinin bir arada ve birbirine göre üretir olmalarıydı ki bu da ittifaklar demekti. 2-İnsan geçmişte tecrit olmuş biyo kültürel totem gruplar (ilahlar) birleşmeli melez varlıklardı. İlahlar totemlerin ittifak kararını alan soyun son temsilci kuşağıdır. Totemilerin daha öncekileri değil. İlahlar içteki tensel temasın tecridini başarıp etnikliği de yıkmıştılar. İnsan; İlahın karşı ilahlarla ten dokunmalı temasından doğan ilk melezlerin ürünüdürler. İnsanlar; melez-melez ilişkilerinden doğmuşturlar. Etnik değillerdir. İnsanın doğumu etnik oluşun köküne kibrit suyu dökmüştür. Melezler bir grubun ilahı ile başka bir grup ilahının tensel dokunumuyla doğan doğuranı ve doğurtanı ilah olan ilk jenerasyondular 3-Totemiler ve İlahlar sosyal öz itibarıyla totem kültürün ürünüdürler. İlahlar totem kültür yanında, ittifakı uygarlığa yaşamakla, totemiler den ve totemi kültürden hep ayrılır. İnsan; ittifakı toplumların kültürler girişmesi olan uygarlık içine doğan kuşaklar ve ardıldılar. Demek ki totemciliğin son dönemindeki totemler bile insanımsı olmalarına rağmen bunlar üreten yapılar içinde üreten insana daha yakın olmakla; "insanımsıların" son temsilcileri oldular. İnsanımsılara biyolojik bakmıyoruz. Bu belirtmeyi ayraç içine aldıktan sonra şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İnsanımsılar üretim hareketini başlatamamış olan hemcinslerdir. İster Humo sapience olsun, ister Humo erktuslar olsun, İster neandertaller olsun; isterse Afropikatuslar, cro magnonlar ve diğerleri olsunlar bunların hiç biri üretim hareketi içinde ya da toplum içinde oluşmamışlardır. Av araçları üretmeleri bu tanımın dışındadır. İnsanımsıların kültürleri vardır. Sosyal yaşamaları vardır. Ama üreten ittifak bilinçleri, uygarlık bilinci ve ilahlıkları ve ilahları yoktur. Son dönem totemiler ilah olabilmişlerdi. Oysa insanın önce; kendisini yaratan ve ilah mesleği ile üretim hareketini insana öğreten ilahları vardır. İnsan, ilahın kolektif oluşu gibi iradeli değilse de; insan El olmakla kişi sahipliğinin iradesini de eline almıştır. İnsanımsılar, insan gibi bir toplum içine doğmazlar. Totemi kolektif oluş sağlatma yapacakları şeyleri ortaya koyarlar. Sağlama olacak şeyleri grup aitlerine sağlatma olarak paylaştırırlar. Kolektif oluş bu sağlama ve paylaştırma ile yaşantı olmanın düzenlemesiydi. Kolektif yasa günlük kaidelerle yeniden ve yeniden aynı düzen şekli içinde olan koordine davranışlardı. Bu kolektif oluş totemi olmakla, totemi kural ve tabular dizgesidir. Kısaca insan olma süreci, üretim hareketi başlatmanın sonucu olmakla bağıldı. Gruplar arası ten temasıyla ortaya konan melezlerle bağıldı. Birçok totem mesleği ile bir arada üreten kuşakların girişimi ile bağıldı. Bu ruh, hiçbir öncel olan kuşakta yoktur. İttifakla bağıldır. Yani insan olmak bir ittifak kararıdır. İttifak üreten ilişki içinde olmakla; üretim hareketi girişmelidir. İnsan bir üretim ilişkisi olmasının yanı sıra biyo kültürel birleşimli, melezin melezi olan yeni kuşaktı. Birleşen; sentez olan; biyo kültürel birleşme olan; farklı gruplar frekanslı melezlerden doğan kuşağa insan denecekti. İnsan etnik değildi. İnsan olma serüveni: 1-Üretim ilişkisi nedenle, üretim hareketi içinde olmasıyla bağdır. 2- soyutlanma olmuş biyolojiler birleşmeli fenotip olması ile bağıntıdır. 3- Etnik kültürler birleşmeli olmakla bağıntıdır. 4-İnsan kendi biyolojisi dışında olan üretim; toplum; üretim araçları ve üretim nesnesi; üretim gücü; emek gücü gibi giriştiricilerle komplikedir. İnsanımsıların gayret iş görmesi kas gücü varsa da emek güçleri yoktu. Emek ve Emek gücü üretim ilişkili, üretim hareketi içinde tarif edilir. Böylesi kompleks oluşlarla kolektifle insanla birlikte vardı. Öyleyse kolektif oluş; üretim hareketinin daha karmaşık şekliyle şimdilik insanla ve insanın var olduğu süreyle sınırlıydı. Komplike olan üretim hareketli kolektif belirmenin, başı totemi oluş ve sonu insandı. Üreten hareketli kolektif oluş İlahlar katalizleyicisi içinde insanla başlamıştı, insanla son bulacaktı. Totem dönem içinde; totem meslekli süreçten önce ve totem dönemden önce; yer ve gök tanımı hiç yoktu. Grup her şeyi grup içini ve grup dışını ben merkezli olan kendi grup eksenine göre söyleşirdiler. Dıştaki gruplar bir tehdit unsuru olan tanınma olmalar dışında yeriyle; yönüyle, adıyla belirtilen tanımlamalar değildiler. Her şey gibi her yerde önlerine çıkabilecek kurt gibi ayı gibi vs. tehdittiler. Ve tehdit oluş içinde bilinen çevreydiler. Başka hiçbir anlam değildiler. Kendisi onlara; onlar da kendisine tehdit ve yenilen bir avdılar. Bir ceylan aslandan aslan olduğu için kaçmaz. Tehdit olduğu için kaçar. Çevresinde en çok karşılaştığı tehdit olmakla aslanın duyulan kokusunda bile kaçar. Üreten mesleklerin gruplar arası giriştirme olmuştu. Gruplar arası bu girişme giriştiren ürün nesne üzerinde anlaşma, ittifak oldu. İttifak edenler benzer kendi totem sosyal anlayışlarını aşmaları gerekiyordu. Totemi sosyal anlayışı aşmanın bir tek yolu vardı. Grubun kendi dışındakilerle tensel temas etme yasağının kaldırılmasıydı. Tensel dokunum olarak birleşen gruplar ilk kez birbirini bildi. Yani dıştaki grupları salt tehdit üzerinde algılayan mana anlayışı yıkıldı. Yıkılan bu mana anlayışıyla temas etme başladı. Bir grup, dıştaki bir grubu böylece başka türlü de bildi. Bu ilk kez birbirini bilmenin sonucunda önce melezler; sonrada melezlerle melezlerin çaprazlamasında; adına İNSAN diyecekleri yepyeni bir jenerasyon doğacaktı. İttifak yapan, totem meslekli saf, etnik kişiler “insan” değildi. Biz üretim hareketi içindeki insana bakarak; geçmişte üretim hareketi içinde olmayan benzer fenotiplere insanımsı diyorduk. Değilse daha başta yeryüzü içinde bir insan prototipi vardı da; biz aynaya bakar gibi bu prototipe bakıp; şu insana benziyor; bu insana benzemiyor diye tanımlama yapmıyorduk.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |