..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




30 Ağustos 2017
Köleci Yasa 17  
Bayram Kaya
El kendisinden önce meşruiyet olan kamu ortaklığını kişi sahipliğine dönüşebilmenin anlam ve anlatımı olan irade oluşla ortaya kondu. İlahi ve ittifakı olan bir yaşam biçiminden; zıttı olan yaşam biçimine geçişin meşruiyet aracı olukla ortaya kondu. Ola gelen içinde, yeri olmayanın yeri oluşmakla oluşan yere; nesnel olmayan sübjektif menfaatle, alan açma anlayışının ifadesidir.


:GDJ:
Şimdi kimi köleci yasaları beş altı paragrafla bir girizgah içinde beş on sayfada özetleyelim:

Bütün oluşma, gelişme, ilerleme ve akış olan süreçler; doğa içinde sentezlerle başlar. Totem yapı da kişi-kişi sentezli kolektif bir sosyal grup gücünün süreciydi. İttifaklar iki kez sentez ürünü olan totem meslekli süreçlerdi.

Birincisi, kişiler girişmeli sosyal grup davranışını oluşan "kişiler sentezli" durumu olan totemi sosyal grup yapısını "üreten totem meslekli grup yapıya" dönüşmüş olmanın yalın sentez (totemi) haliydi.

İkinci sentez de üreten yapıya dönüşmüş kolektif totem gruplu yapıların; totem meslekleri nedenle bir kaç grup olukla bir arada bir kaç totem mesleğini bir birine karşılık etmenin birleştiren durumuyla olmalarıydı. Ve birkaç emel totem meslekli entegrasyonlarla melez bir kültür sosyolojisi ortaya koymalarının yalın süreç olmaktan çıkmasıydı (ilahi haldi).

Ön ittifaklar; tarımcı yapılarla, çoban yapılarla ve araç gereç yapımı süreği içinde maden işlemeciliği gibi temel totem meslekli entegrasyonlarıyla "birleşme olmanın" ana nüvesini ortaya koyan bir kendi kendine doygun oluşun yeterliliğine dönüşüyordu. Güvenlik; acıkma gibi her durumla (totem mesleği olmadan da) ortaya çıkan yine bir zorunlu organizasyondu.

Bir ittifak için, bu tür üretici olan girişmeler gerekli ve yeter şarttı. Yeter şart olmanın koşulu doğada kendilikten olan kaynaklara bağlı sağlamalara gerek kalmadan; hayatlarını sürdürebilmenin, üreten emekler üzerinde olma şartıydı. Yani bu temel üretimli hareketin dışında kalan her üreten emek; "ittifakı toplumsal olmanın şartı" değildi.

Sağlık alanındaki üretim de; eğitim alanındaki gelişme de çok gerekliydi. Yaşamsaldılar. Sağlayan alan kıtlığı nedenle bunlar ittifaklara yol olmuyordu. Sağlığın karşılığı; başka bir sağlık ya da eğitim; eğitimin karşılığı başka bir eğitim ya da sağlık olmuyordu.

Tarım çobanlık ve araç gereç yapımı gibi üreten emek gücüne bağlı toplum sal güç bağ enerjisi olmadan; birbirine dönüşlü olabilen sağlık, eğitime; eğitim de sağlığa; takastı dönüşüm olmuyordu. Çünkü bunların senteziyle artan nüfusun güvenliği oluşurdu ama bunların sürdürülebilir olması için, üreten emek gücü gibi bir geri bağlanım yasasıyla sürekli desteklenir olması gerekiyordu.

İki sağlasan yapılan bölge sahiplerinin sağlık eğitim nedenle ittifak etiklerini düşünmekle bu iki bölge birleşmesinin de birleşen yapıya sağlatma yapma yeterliliği olacak dense de uygulamada bu da olası değildir. Çünkü mekaniksek olarak büyüyen alan yapıya karşın, geri bağlanımla iletişim sağlama sartlı olanakları da büyüyemeyeceği için mekanik alan birleşmesi de bu durumda yine pek pek olası değildi. Olası olsa bile böyle bir sürecin ikinci bir adım atılmasına verimli olmayacağı da çok çok açıktır.

İttifakı toplumsal nüveyi (komplike üreten ve uygarlığın insan olmayı) taşıyan ittifakı ana yapıların uzlaşması da itilaf (anlaşma-konsensüs) oluştu. Her bir kolektif ana nüveli emek gücünü, kişisel bazda da içeren, İtilaflı yapılar; insan oluşu tamamlamış yapılar olmakla; insanlığı ortaya koyan bilincin emek gücü ürünüdürler.

El'in kendisi ittifakı kolektif süreç ürünleriyle donanımlı olduğu halde; bu sürece kolektif olmanın bilincini kaybettirip kişisi sahipliğin bilinci yapmakla kul itilaflı ahitsen süreçleri ortaya koyacaktı.

Köleci sistem, El yasalarıdır.
El; ilahi olmayan, ilah anlayışı olmayan mana gücüdür.
El kendisini ilaha göre tanımlar.
El yasaları ilah yasalarına zıtlaşma olmaya başlayan sürecin inşasıdır.
Paylaşımlı olanın, paylaşımsız olmasıdır.
Kolektif sahipliğin, kişi sahipliği olmasıdır
Ortaklaşma olanın, ortaklık tanımazlığıdır.
İnsan olanın, kul olmasıdır.
Kolektif nüveli ana sentezli sürecin kişi donanımlı sürece de dönüşebilmesi.
Bütün olanı parçalayıp, kişiye göre olanı inşa etmenin adım adım yol süreçleri, birikimidir.
Kolektif akıl, kişi aklı; kolektif irade, kişi iradesi; kolektif güç kişi gücü ve tüzelin oluş kişi oluşa iyelik
etmek gibi bütün olandan parçayı inşa eden bay erki dediğimiz monarşin süreçtir.
Monarşi entegrasyonları takım erki denen oligarşi entegrasyonlu tevhitleri ortaya koymuştur.
İlahi entegrasyonlardan çok farklıdır. İlahi bütünleşmenin özünde her biri bir totem meslekli kolektif
gruplar gücü vardır.
El tevhitle entegrasyonda; mal mülk sahipliği oluşla maldan mülkten yoksun oluşun kararı, iradesi ve tüm süreci belirlemesi vardır. Yani ilahi süreçler sekans hareketi iken; El süreçleri buyuran irade ve biat eden iman davranışlarından oluşur.

El kendisinden önce meşruiyet olan kamu ortaklığını kişi sahipliğine dönüşebilmenin anlam ve anlatımı olan irade oluşla ortaya kondu. İlahi ve ittifakı olan bir yaşam biçiminden; zıttı olan yaşam biçimine geçişin meşruiyet aracı olukla ortaya kondu. Ola gelen içinde, yeri olmayanın yeri oluşmakla oluşan yere; nesnel olmayan sübjektif menfaatle, alan açma anlayışının ifadesidir.

Ortaklığı kimi kişilerim mükellef ligine dönüşmenin yasa ve iradesidir. Kolektif olana göre zenginliği, yoksulluğu meşru etmenin anlayışı olmakla yola kondu. İlk dönüşme sırasında yoksulluğu belirtmiyordu. Herkese göre vaat olukla gerçekleşecek olana kadar bir piyangonun herkeste kendisine göre oluşan algısı gibi bir cazipliği ortaya koyuyordu.

Biriken kolektif sahipliğin devamlı kılınması ortaya çıkacaktı. Burada anlaşılacaktı ki; kişisi sahiplik, ancak sahipsiz kılınmalarla; kazanmak, ancak kayıp ettirmelerle; kişisel zenginliği bulmanın, kişisel emek gücünü yitirmekle olası ve sürdürülebilir olacağı daha sonranın yaşanışı içinde deneyimle öğrenilecekti.

Deniz bitip te (kolektifin birikmiş miras gücü olmayıp) ortaya sürekli pey süren olmayınca; oyuncuların her biri birden kazanamıyordu. Birinin emek gücü bir başkasına da pey olabiliyordu. O halde bir kişi sürekli ortaya pey sürmeliydi. Pey kişinin mal mülk sahipliğine karşı, iyeliği olmayan kişinin çalışması olan emek gücü olmalıydı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.