Tam hatirlamiyorum ama 7-8 sene onceydi galiba... Merkel Istanbul'a gelmis, ulkede yasayan Almanlarin referandumda oy kullanmasi icin Sukru Saracoglu'nu kapatmisti. Artik Nazi doneminin bittigini, Guclu Almanya'nin tek vatan ve tek bayrak catisi altinda toplanmasi gerektigini soyluyordu. Gurbetci Almanlar destek cigliklari atiyor, Sukru Saracoglu'nu inletiyordu.

Yine baska bir lider... Obama... Ankara'ya gelmis, Ankara Arena'yi kapatmis, Detroit'in artik daha guvenli oldugunu, tren yollarinin eski baskanlara kiyasla daha arttigini ve artacagini belirtiyordu. Ispanyol kardeslerinin Ispanyolca konusmasinin problem olmayacagini fakat tek dil anlayisindan oturu resmi kurumlarda Ingilizce konusulmasinin oneminden bahsediyordu. Oyleydi ya. Koskoca dunya Ingilizce konusuyordu. Obama yapmisti ve olmustu. Konusmasini "Amerika Birlesik Devletleri dunyada tek lider olmaya devam edecek ve O'nu yolundan sasirtanlara en gerekli cevabi verecek" diye bitiriyordu. Ankara Arena yikiliyordu. Amerikali gurbetciler bu konusma sonrasi ya elcilige dogru yol aliyor ya da Paskalya bayraminda akrabalari da goruruz dusuncesiyle ucak biletlerini aliyor, kutuklerinin kaydedildigi eyaletlerden secim islemlerini gerceklestirmek icin birer birer ulkelerine gidiyorlardi.

Merkel ve Obama gibi nice liderler, ulkelerindeki secim zamani ulkemizi rahatlikla ziyaret edebiliyor, vatandaslarina seslenebiliyordu. Boyleydi bizim ulkemiz. Tam bir demokrasi soleni... Diger milletlere ve baskanlarina saygida kusur etmiyor, nice gurbetcilerinin kendi ulkelerine veya elciliklere giderek oy vermelerine destek oluyordu.

Fakat ayni durum bizlere yapiliyor muydu? Kesinlikle hayir. Bunun baslica uc sebebi vardi. Ilk sebep, 2023 te sonlanacak anlasmalardan oturu bor madenlerini kullanacak bir ulke ve bundan korkan bir Dunya vardi. Ikinci sebep duble yollarin yapilmasindan oturu calisanlar islerine hizlica gidebiliyor, trafikte zaman harcamiyor ve daha caliskan bir ulkenin temelini atiyordu. Ucuncu sebep ise alkol fiyatlarina gelen arka arkaya zamlar sayesinde pis ayyaslar ve fakir alkolikler alkol alamiyor, sayilari gunden gune azaliyor, kafalari piril piril dedelerinin mezar taslarindaki yazilardan gecmisi ve bu sayede gelecegi sorgulayan bireyler yetisiyordu. Bu adimlar diger ulkelerin gucsuzlesmesi bizim ise dunya devi olmamiz demekti.

Bize yapilan adaletsizlikleri daha rahat gorebilmek icin yakin gecmise kisaca bir bakalim... Israil defalarca ama defalarca uyardi. Gelmeyin. Gerekli yardim zaten buradaki insanlara yapiliyor dedi. Dedi ama biz dinlemek zorunda degildik. Sen kimsin ki? Gonderdik Mavi Marmara'yi... Ne oldu? Olaylari cirkinlestirdiler, gemimize saldirdilar. Eh madem olaylar cirkinlesiyor biz beterini yapariz dedik. Kolayi satin alip sokaklara doktuk. Hem de oyle kutu kola falan degil. Bildigin 2.5 litre kolayi sokaklara doktuk. Israil ne yapacagini sasirdi. Sasirdi ama Israil'e bu bile azdi... Inat olsun diye Fanta icmeye basladik. Kolayi satin alip sokaklara dokuyor, Fanta'yi ise satin alip iciyorduk. Fakat fark ettik ki Fanta yine ayni firmanindi. Ayni zamanda kolayi aliyorsak niye icmiyorduk? Bir an sasirdik ama gulmedik. Oyle ki bizler de bir kulduk kandirildik, bu yuzden konuyu fazla uzatmadik ve kapattik. Zaten biz unuttuk demeden bu isler unutulmaz. O yuzden simdilik kolalari, fantalari rahat icin. Sonrasina bakariz.

Rusya'yayla kotu olduk. Rusya Suriye'de teroristleri degil, Turkmenleri vuruyordu. Bunlar hala ikinci dunya savasinda kalmis Antalya, Alanya ve Mersin illerimizin ve onlarin guzelim sicak denizi olan Akdeniz'i bir sekilde elde etmek istiyor ve bu yuzden Turkmen kardeslerimizi vurarak bizlere mesaj veriyordu. Geldik mi bu oyuna? Geldik tabi. Ucaklari dusuruldu, bayraklari yakildi ve ihracat durduruldu. Evet, Rusya'ya narenciye ve sebze ihracatimizi durdurduk ki ac kalsinlar akillari baslarina gelsin dedik. Nitekim Ruslar beklenmeyeni yapti ve baska ulkelerden ithalat yaparak halkini doyurmayi basardi. Bizse mamulu olen ciftcilerin dirdirini dinledik. Bir sey yoktu oysa. Seneye bir daha yetistirirdi. Fakat hava soguktu , asiri kar yagiyordu bu yuzden dogalgazi onlardan, Iran'dan ve Azerbaycan'dan alamazdik. Evet Rusya disinda aramiz diger iki ulkeyle de bozuktu bu yuzden bize pahali satabilirlerdi. Dert degildi. Fatih'in torunlari soguktan korksa, Uludag'a cikip ekmek arasi sucuk yemezdi... Yine unutulmamalidir ki sogukta hasta olmazsin. Yanlis bilinen dogrudur o. Soguk iyidir. Dinc tutar.

Ve Gunumuz. Hollanda. Kalkmis diyor ki buraya laleleri, muzeleri gormeye gelebilirsin ama propaganda yapma diyor. Sana ne! Sana ne ya! Sen kimsin ki? Kucucuk bir ulkesin. Biz kocamaniz kardesim. Ister lale koklarim ister kek yerim. Cok sukur ki uyari amacli piril piril zihinler portakallari sikmaya basladi. Hem de oyle otomatik sikma makinasinda degil, manuelde, elde... Baslik o yuzden manuel portakal yoksa otomatik portakal filmine atifta bulunmuyorum. Bulunsam bile Hollywood ne yapmis ki bunca sene? Iki yuzukler efendisi bir fight club. O kadar. Gerisi tirt.

Demem o ki baktiginiz zaman komsularla aramizda problem olmadigi yok. Cunku hepsi problemli ulkeler. Kendilerini bir sey saniyorlar. Mesafeyi uzaklarda arasak desek yani Okyanus otesi desek oralar cok daha karisik... Yakinlassak Avrupa Birligi'ne baksak bir turlu bizi sevmediler. Biz de meraklisi degiliz ama hos degil. Hemen hemen kullandigimiz her urunun sahibi Israil deseniz akli fikri Kutsal topraklarda... Yani insan gercekten hayret ediyor. Su dunyada bir tane akli selim, duzgun, bariscil bir ulke yok iyi mi? Hepsi kotu... Hepsi cikarci ve hepsi sadece bizim kotulugumuzu istiyor. Hayir'lisi olsun yine de, herkese, dunyanin her yerine...