..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum. -Montaigne
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




24 Aralık 2016
Somut Şeyler Soyut Oluyordu 3  
Bayram Kaya
Kült merkezinin melez çevresi açılıp kapanma yapan, kendi iç salınımlarıyla büyümeye başladı. Büyüyen salınımlarıyla kült merkezinin melezi çevresi zaman mekân uzaklığı oluşla kült merkezinden giderek ıradı.


:HHB:
İşte kült merkezinde somut olan bu sürecin kült merkezi uzağında soyut olması vardı. Bu soyutluktan kaynaklı şiddeti artmış iki alan gerilimi üzerine bindirilmiş olan (modüle edilen) imlerin de, alanla gerilimleri artmıştı.

Alan gerilimlerinin araya aldığı uzaklaşan bu zaman mekân farklı gerilim şiddetlerinin üzeri ittifaka olan iman ve ittifakı tevhit ile yeniden inşa olacaktı. Merkez de bu yeni durumun farkındaydı. Bu fark ediş susuz olmanın, su içmeye dönüşen fark edilişi gibiydi. Merkez yeni seçenekli tutumlar ortaya koymak zorundaydı.

Merkezden uzak kalanlar her ne kadar gönül bağı özlemle tutuşsalar da, gözden ırak olanlar gönül bağından da ırak olabilirlerdi. Merkezden ıramanın zafiyetiyle uzun erimde iman bağında oluşacak şüphe zedelenmeleri oluşabilecekti.

Yönetimden uzak kalmanın ya da ittifaka ant içmenin baskı ve basıncında uzak kalışın zayıflaması ile kişiler imanda gevşemeleri ortaya konmuştu. Bu hareket çekirdekten uzak yörünge içindeki elektronun zayıf çekirdek bağı nedenle elektronların çekirdekler arası ortak kullanımı dediğimiz kovalent bağı devinmesi gibiydi.

Somut olan kült merkezli bağlılığa izafeten ve kült merkezli denetime atıfla yeni bir oluşum ortaya kondu. Merkezden kaçan ırama alanları içinde de kült merkezine bağlı temsili olmakla merkez adına, merkezin gölgesi olan bir oluşma ortaya kondu.

Temas eden ittifakla ikizleşmeler başlamıştı. Totemler ikiz olmuştu. Kültür ikiz olmuştu. Totem meslekleri ikiz olmuştu. Kardeşler, karşı totem kişileri nedenle ikiz olmuştu. Karşı totemle yönetim de, ikiz olmuştu.

Böylece ikiz merkez adına, ırama alanları içinde merkezin halifesi (merkezin temsilci gölgesi) olundu. Merkez adına halef selef olmanın sembolik kontrol edilmeleri, ortaya kondu.

Bunlar içinde merkezden gelen direktifler (yönergeler) doğrultusunda yönetilme, denetilme ve ritüeline ayinleri, ırama alanları içinde de, ırama alanına özgü olmakla da ortaya kondu. Ritüeller yüz yüze değil de uyarıcı aracılarla oluyordu. Sözleşmeler merkez adına aracılarla yapılıyordu.

Temsilciler kült merkezinin, baskı ve basıncını; daima bu ırama alanı içindekiler üzerinde, duyurtuyordular. Irama (uzaklaşma) alanı içindekiler bu tür temsilci aracıları ile kült merkezine dolaylı biçimde iletimlerle ritüelime oldular.

Bu tür ırama alanı içinde bulunan kül ti temsilciler (ilahlar) ırama alanı içinde her zaman bulunamadılar. Zaman zaman kasırlarından çıkıp bu ırama alanı olan yeryüzüne doğru inseler de, bu ıramayla muktedirliğin bir yanı hep eksik kalıyordu.

Bu eksik kalışla gereksinmeden ötürü; ırama alanları içinde ilahlar gibi addedilen; ilahlarmış gibi ilahların yerine geçen temsilcilerle eksiklik sorunları çözülmeye başlayacaktı.

İlah temsilcisi olanlar kült merkezinin gören gözü, işiten kulağı, yapan eli ve yürüyen ayağı olmaları itibarıyla; süreç bu türden çeşitli temsilcilik oluşlarını, ortaya koydu.

En başta söylenen “siz bizden daha iyisini bilir, daha iyisini düşünürsünüz” sözü, bu yeni durumuyla; yani temsilcilerin merkezdeki ilahın gözü, kulağı, yürüyen ayağı vs. olmakla yeni bir soyut anlamın; yeni bir ifade şekline bürünüyordu.

Totem hızlı gelişkinlik olmakla ve hızlı gelişme olmakla asla ilah seviyesinde bir sistem değildi. Ama ilahi alana sosyal ve öznel kaynak olma bağlamıyla, kimi temel konularda totemi mana olmanın yeğniğiydi.

Yani totemi alan ittifak için çok güçlü bir geri beslenmeli sosyal anlayıştı. Totem güç, kendi sonrası içindeki düzey ve düzlemin ilişkin salınımları üzerine modüle oldu. Totem modüle olduğu genliğe göre anlamı biçimi değişen ve maziyi besleyen anlamanın her tür baskı ve basıncıyla sistemin bilinçaltı arkaikti uzantısıydı.

Karar alan, beklentisi oluşan durum içinde tekrarlar öğretir, hatırlatır ve giderek kendi basıncını kişiye ezberlettirirdi. Bunlar kült merkezi açısından tekrarın faydalı yanından olan yansımalardı.

Kült merkezleri, ırama çevresi içinde periyodik olmakla kült ırama çevrelerinin kült merkezine tabiilikteki bağlılıklarını oluşturacak vurgulamaların nasıl yapılması gerektiğini uyarıcıları aracılığıyla ırama çevresine okutuyordular.

Yapılması gereken ayinleri ve ayinsel ritüellerin tekrarlarını ortaya koydu. Temsilciler bu ayinlerin de düzenleyicisidirler.

Temsilciler ırama yerleri içinde kült merkezinin baskı ve basıncı olmakla, kült merkezinin ya da ilahın gölgeleriydiler. Kült merkezlerinden ırama yapan alanlar da ilahi alan gibi çoğul ve parçalı yaşam alanları salınımı oluşlarıyla çoğulluktu. Tek farkla, ilahi alan; gözlenir, denetlenir bir zaman mekânın çok aşmasıydı.

Ama yöneten kült merkezi; tekti, tekildi, tevhidi ilikti. Kült merkezi kendisinden zaman mekân oluşla uzaklaşmış olan kendi ırama çevresinin de, kendisine olan iman bağlılığına sadakatine ve imanlarını tazelemekle ırama alanı iman göstericiliğinin yani ritüelime olmasına (hac yapılmasına) dönüşmüştü.

Nasıl kült merkezi olan ilahi bütünlükler (tevhitler) kendi imanlarını, imanı kavil olmanın sosyo öznel zorunluluğu olmakla görüp, eylemli kılmışlarsa; merkezden ırayan yeryüzünün de kült merkeziyle birlikte olacak tevhidi olan tutumlarını bu tür iman akitleri ile göstermek zorundaydılar.

İşte temsilciler ırama alanı içinde bu kabil iman akitlerini de düzenleyen, denetleyen yardımcılar olmakla ilahların gözü, kulağı, sesi, eli ayağı hükmedicisi vs. oluyordular. Yani bir ritüelime göstericiliği olan hac da, bir zamanlar hem merkezden uzaklaşmanın özlemi, anısı ve hatırası olmakla birlikte merkeze bağlı oluşun baskı ve basıncını da hissettirir olmanın mana kontrol imgesi oluşla da ortaya konmuştu.

Görülüyor ki kült merkezleri yönetimin, tevhidin ve tevhidi oluşu vurgulayıp, sorgulayan ayin sel oluşun; yani ayin akitli ritüelime oluşun daha çok öne çıktığı sosyalce anlayışların merkezlerdir. Ritüelime oluş, ilk türden sosyal kurumlardı.

Tıpkı totemi oluş gibi. Tek farkla bu ritüel tek totem aitliği değil de çoklu totem kültürü, ilahi birliğin ruhu içinde skala etmekti. Dene bilir ki kült merkezleri salt ayince, imanice akitleri (ahitleri) vurgular olmanın, tapım yapma (ritüeli olma) merkezleriydi.

Kült merkezlerinin bu bağlamıyla; kendilerinin inşacı beyin olması ve çekim merkezi olmalarından ötürü; kült merkezi olmanın da bir etki alanı vardı.

Yani kült merkezi (tapım ahit merkezi) bu etki alanı içinde olup ta zamana ve zemine bağlı olmasıyla büyüyen salınım devinmelerinden ötürü pek çok ırayış kopmalarına sahipti. Bu ırama yerleri, merkezin elinden gözünden bire bir yüz yüze oluşundan uzak olmalarından ötürü ırayanlarının kendi merkezi ile ırama yapan yerler arasında gittikçe gevşeyen bir bağ yansımaları vardı.

Kült merkezi, gevşeyen bu bağ enerjili ırama yerlerini; sanki kült merkezinde olduğu gibi yüz yüze, somut önlem içinde tutuluyorlarmış gibi hissetmelerini istiyordu.

Bu nedenle merkez ırama yerleri içinde kendi etkisini her an hissettirmenin en etkin yolunu bulmak istiyordu. Merkezin amacı ırak kişilerin kendisine bağlılıklarını daha şiddetli bir iman akdi birliği içinde tutmaktı. Bu doğru etkili bir yoldu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.