..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




16 Aralık 2016
Alan Etkisi ve Totemi Oluş 10  
Bayram Kaya
Kişinin iç düzenli dünyası, dışa benzemekle; dışını hayal edici kurgulamalarda bulunmakla dışta yönelimlerine denk düşen şeyleri bulması da bir lütuf olmayıp, zorunluluktu.


:HHE:
Kişi kendi içinde korunan bir hücre ve ego bilincine sahiptir. Kişiler korunan bu yapı nedeniyle dıştan içe doğru bir ham madde girdisi yapar. Kişilerin bu nedenle yaptıkları kritik bir seleksiyon işlemleri vardır.

Kişiler bu kritik yapıyı; kritik bir seçme ayıklama girdileri yapmakla korudukları için; korunan bu yapıyı kendi içlerinde dış müdahalelere karşı yalıtırlar. Bu tür koruma ve yalıtma yapma ve sağlama nedeni iledir ki kişiler bu girdilere, titiz bir seçme ayıklama uygularlar.

Kendi içlerindeki hücre sel bazın korunumu gereği en az dış dünya ilkesi ile seçici olup içe alınan girdilerin ayıklanması yapılmakla birlikte bu girdilerin dışında kalmakla dışta; yine çok büyük bir dünya vardır.

İşte kişinin içine alınan bu kısıtlı dünyanın kişi içinde ortaya koyduğu bir alan etkisi vardır. Kendi dışında kalan dünyanın da kişiye, ikinci bir alan etkisi daha vardır.

Bu iki alan etkisi birbiriyle çelişirler. Bu iki alan etkisinden biri olmakla kişinin içinde yalıtılan etki kişinin, kişi egosunu oluşturur. Ölçü bu egoya göre hoşlanma ve ego içinciliktir.

Dışta kalan diğer etkiler egoyu gözetmeyen, hatta çok kes egonun isteklerine karşı olmakla, sanki egoyu yok etmek isteyen bir belirim olmaktadırlar.

İçte kurulan ego düzenli işlevlime işi ego için hayli pahalı ve yüksek maliyetli bir tasarruftur. Ne dıştaki ortam bencil oluşu destekler. Ne de dış ortamdaki olup bitenler bencilce oluşu illa köstekler olucu türünden bir zorunluluk gütmezler.

Yine de dışta, acıkan kişinin acıkmasına denk oluşuyla bir meyve bulunur. Dıştaki oluşmalar içinde kişinin yönelim etmelerine ilişkin yönelimlerine denk düşsellikçe bir meyve olması demek; kişinin haklı kuruntulara kapılmasına neden olur.

Kişinin dışa doğru olan eğilimleri ile dıştan da, kişinin bu eğilimlerini karşılamaya denk düşen şeylerin bulunması var demiştik. Bu denk düşsellik bencil kişimizin kişi düşünmesi içinde çınlamalar yapar.

Bu çıvlamalar kişinin dışını, tam da kişimiz içince oluşla donatılıp; düzenlenmiş gibi olmalarının algısını kişimize düşündürürler. Bu algılar kişilerde, kişilerin dış dünyayı ben merkezli bir dış dünya olmakla anlamasına yol açarlar.

Hâlbuki kişilerin iç dünyasını oluşturan kısıtlı girdilerin kişi içinde düzenlenişleri kadarıyla kişilerin iç dünyaları vardır. Kişi dış dünyayı bu iç dünyaları kadarı, olmakla, algılar.

Oysa kişiler, dıştan izole ettikleri en azla yetindikleri, dış dünyadan parçaları taşır olmalarının girişmesidirler. Yani kişi dış dünyaya ait, dış dünyanın parçası olan öğeleriyle ve yine izole ettikleri dış dünyanın yasaları ile yansır ve bu yansıma bağıntılarıyla eğilimli olurlar.

Bu yalıtmalar bir kişi içince davranışlar olup, genel dünya kütlesinden yalıtılmakla kişisi kılınmıştır. Kişi içince oluşan izolelerin iç çıvlamalı ruhsal tınışımları ile birlikte modüle edilirler. Bu modüle tutumlar, birlikte giden olmakla amaçlı eylemlere dönüşürler. Dıştan da sosyo toplumsa devinimi oluşurlar.

Bu nedenle kişinin girişmelerine denk düşücülerin kişiler dışında olmasından daha olağan bir şey olamazdı. Çünkü içiniz de kısmen dışınız gibi davranıyordu. Dışınız bir deniz ise siz, denizin kısmi özelliklerini taşıyan damlaydınız. Sizler de dışın içinde olmakla, denize düşen damlanın deniz gibi davranmasıyla davranıyordunuz.

Kişinin iç düzenli dünyası, kişinin dışına benzemesiyle kişilere kendi dışını hayal edici kurgulamalarda bulunması olmaktadır. Bu nedenle dışta, kişinin yönelimlerine denk düşen şeylerin bulması da bir lütuf olmayıp, zorunluluktu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.