..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Seviyorum, öyleyse varım. -Unamuno
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




9 Aralık 2016
Alan Etkisi ve Totemi Oluş 3  
Bayram Kaya
Totemi mana içinde doğuranların değil; grubun ortak sahipliği olan zekâ ve amaçlılıktı. Yalıtım içindeki totem alan zekânın yanına amacı koymakla her şeyi grubu için yapmıştı. Amaç totem alanın görünmez imgeli, ruhu olmuştu.


:IDI:
Bu beliremeyen tutum, rastgele grup sahipliği olmaktan ve rast gele sürü sahipliğinden çok farklı bir şeydi. Totemi etkiyi bilinç eden izole oluşmalar; yalıtıma grup bilinci olan totemine; kendi grubunu inşa ettirmişti.

Totem alandaki doğumlar üzerindeki bakım, koruma yapma, gözetme, doyurup eğitme işi, sürü alana göre çok daha hızlı ve aktif işliyordu. Bir kazanımlar, sürü içinde bir süre sonra sürü disiplini olamazken totem alan içinde bu tür kazanım olanlar totem alan kazanımına dönüşüyordu. Totem alanda iletime çok güçlüydü.

Totemi mana içinde doğuranların değil; grubun ortak sahipliği olan zekâ ve amaçlılıktı. Yalıtım içindeki totem alan zekânın yanına amacı koymakla her şeyi grubu için yapmıştı. Amaç totem alanın görünmez imgeli, ruhu olmuştu.

Sürü içinde pek olmamakla nasıl ki totemi gruplar kendi içlerinde güçsüz yetişkin kişilerinin bakım, gözetim türü işlerini de bu amaçlılık içinde kolektife olan totemi mana gücü üzerine aldılarsa; totem grup ta bu yetkiyle; doğanların bakım, gözetim türü üslenmelerini de kendi üzerine almıştı.

Doğuranlar, es kaza kendi doğurduklarını emzirip gözetseler bile doğurma; doğanlar üzerinde; özel bir anlamı oluşma değil, kolektif bir manaydı. Süreci çevrimli kılan zekâ, ya da zekâyı ortaya koyan çevrimler, ortaklaşadan birikiyordu.

Kolektif süreçler de doğuran kişi üzerine doğru, doğurduğu yavruya ilişkin özel bir duygu ve özel bir koruma, gözetme, besleme hakkı olan duygu ve sahiplik bağı elbette yansır. Doğuran kişi üzerinde; doğana sahiplik duygusu yansısa dahi; doğurandaki bu özel ilgiseliler sürekli olacak bir geri beslenim hareketini oluşamamaktadır.

Bu türden özel duygu beslenimli tutumlar totem alan içindeki kişilerde belirirseler de; süreç içinde tıkaçla olduğu için totemi koruyuculuk altında güçlü ve sürekli bir biçimde beliremiyordular.

Çünkü kolektif bağın belirlediği tutumlar içinde, kişisi sahipliği güden desteklenmeler yoktur. Doğa karşısındaki baskı ve basınçtan ötürü totem alan içinde çocuk üzerinde atalar ruhunun koruyuculuğu ve gözetimi türü mana anlaması oluşmuştu.

Totemi alan atalar ruhunun koruyuculuğu olan bu türden ruh içinde olmanın havasıyla da çalışıyordu. Bu bağlam altında doğan çocuklar üzerinde kadının etkisi doğum yapan işlev olmakla, bu işe vesile olması biçiminde mana ediliyordu.

Anne oluşa ilişkin daha başka bir mana anlaması henüz yoktu. Şimdiki annenin, babanın mal mülk sahibi olmasıyla kendinden doğanlara miras bırakacağı bir sahiplik durumu da henüz ortada yoktu. Yani, anaların bastığı yerde gül bitmiyordu. Yani henüz anaların ayağının altında cennet yoktu. Grubun bastığı yerde gül bitiyor ve grubun ayağının altında cennet vardı.

Totemi alanın içi; tekil durumla ve sürü durumla olan bir alan içindeki kişilerin anne olması gibi kişi özneli ve kişi sosyal özneli yalın dış bağıntı içeren şartları içermiyordu. Totem alan içinde olan, biten de; doğuran ana özelindeki duyguları sürekli devam ettirir yeğinlikle değildiler.

Doğan çocuklar, emzikli oluşlarıyla denk getirildiği her doğurandan emerdiler. Emzikli olup emzirmenin ana olur manası, doğuran üzerinde zaten aktif olamazla hep vardır. Yani totem alan içinde doğuran doğurduğuna sahip değildi. Doğuran doğurduğunu mutlak emzirir değildi. Bunlar totem grup üzerinde, totem tüzel kişiliğine ait sorunsallardı.

İşte totem alanlı süreç, annece olası şefkati totemi alana ait şekilde olmakla tasvip kıldıkla; kadına yüklenen annelik özelliği, totem aitliği üzerinde anlaşılır oldu. Bu nedenle şimdiki annelik doğuran üzerinde anlamaya uygun değildir.

Doğuran üzerinde anneliğin her daim kavranamama durumu, tıpkı suyun kaldırma kuvvetinin her daim su özelliği içinde var oluşuna benzer. Nasıl suyun kaldırma kuvveti su ile her daim varsa, müşfiklik doğumları yapan kadın da hep vardı.

Nasıl hemcinslerimiz suyun kaldırma kuvvetini bilseler dahi; suyun kaldırma kuvvetini Trans Atlantik ile bağıntılı kılıp; suyun kaldırma kuvvetini trans Atlantik ile kullanışlı hale getirememeleri varsa; doğuran kadının da çocuğuna sahip çıkmasının da kullanışlı olacağı bağıntı süreçler henüz ortada yoktu.

Henüz kadın doğurganlığı, doğumla bağıntılınan bu kabilden yansıyanları ele veremiyordu. Söz gelimi doğuranın doğana sahip çıkmasının bir dış nedeni de şudur.

Totemi alan, alan içindeki tüm kişilerin gelecek garantisi olmakla kişinin gelecek güvencesi dediğimiz sigortasıdır. Oysa köleci sistem böyle değildir. Köleci sistemde gemisini kurtaran kaptandır. Köleci sistemde çalışan kişinin kendi eylemleri ve çalışması; kişinin çalıştığı süre boyunca, kişiye gelecekte kendi garantisini birikir olmaktadır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.