Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon |
|
||||||||||
|
Şair; "Beşerin böyle dalâletleri var; Putunu kendi yapar, kendi tapar!" Dediğinde, takvimler yirminci asrın başlarını gösteriyordu… Üstünden bir asırdan daha fazla zaman geçtiği hâlde; kaide değişmedi… Sadece yeni putlar ve putperestler türediler… Tek fark: Bu defa daha çok “Allah Allah nidalarının yükseldiği cenahtan” çıktı putlar ve putperestler!.. Ne hazin mi? Yoksa tam isabet mi? Hükmünü tarih verecek… *** Henüz 17 – 25 Aralık hadiseleri yaşanmamıştı… Hatta dershane gerginliğinden de önceydi… Sizin anlayacağınız; Cemaat ile AKP’nin kanka oldukları günlerdi… Bir gün, bir Fethullahçıya: “Laik Kemalistler, Mustafa Kemal’i putlaştırdılar. Böylece dinden çıktılar ve puta taptılar” mealinde sözlerle yıllarca Atatürkçülere saldırıyordunuz! “E, şimdi siz, Fethullah Gülen adındaki yarı cahil bir mollayı putlaştırdınız ve ona tapıyorsunuz! Yani sizler de, birer putperest oldunuz” dedim. Çok sinirlendi. “O, bizim dinî önderimizdir” falan diyerek lâfı geveledi… Biraz da istihza ile “Bugüne kadar Kâbe’yi ziyaret etmemiş ama Pensilvanya’ya en az üç tur yapmış, putlaştırdığınız Fethullah’ı ziyarete gitmiş arkadaşlarınız var. Ne o, Beytullah out, Fethullah in vaziyetleri mi var?” dedim. Suratı kıpkırmızı oldu. Anlamsız birkaç kelime daha geveledi… Sinirli bir şekilde: “Peki ya sen kimsin?” diye sordu… “Benim işim, put taşlamak!” dedim… Sustu ve ayrıldık… Gidiş o gidiş… *** Benim açımdan zaman fazla uzun sürmedi çok şükür… Fethullah denilen “mit” çöktü… Antik Yunan tanrıları gibi “çöpe gitti…” *** Amma velâkin… Putperestlik asla çökmez… Çünkü “menfaatperestlik” ile “putperestlik” atbaşı gider… *** Menfaat sağlayan kişi, hele hele devlet katındaysa; çok kısa bir sürede putperestlik marazına yakalanmış bedbahtlar tarafından putlaştırılmaya mahkûmdur… İşin en kötü tarafı: Putlaştırılan zatın, bir müddet sonra kendisinin bir “mit” olduğu vehmine kapılarak “Allah’ı billahı” şaşırmasıdır… *** Bizim ülkemizde: Siyasetin… Bürokrasinin… Sanatın… İş dünyasının… Ve özellikle, ama özellikle matbuat dünyasında köşe başını tutmuş olanların ve köşe başı tutmak için çırpınanların… Mitolojik bir kahraman yaratmak ve onu putlaştırmak için harcadıkları gayret, yalakalık ve yardakçılıkta sınır tanımayışları, değil beşeri, taştan yapılmış putu bile çatlatıp Allah billahını şaşırtır… Bugünün putperestleri iş başındadır ve geldiğimiz nokta da odur…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |