..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




19 Ağustos 2016
Biz Deklarasyonu 2  
Bayram Kaya
Mal mülk iyelikle olan süreç giderek Mamon da denen birincilerin "biz" demeleri içinde istemedikleri kadarı malın mülkün zimmetiyle, himmet etmeleri vardır. İyelikle olan süreç oturmaya başladıkça himmet etme işi zenginlikle, fakirlik arasında gözü açık oluşun ikamesi olacaktı.


:GEG:
Artık mamondu sahiplik olan köleci mülkiyetçi alanda temel oluşla iki tip biz vardı. Birincisi özel malı mülkü olanların yapı dayanışmasına "biz" diyen bir manaydı. İkincisi mamondu sahipliğin mal mülk gibi rızk (kader-kısmet) olan paydan vermedikleri kesimlerin kendi aralarındaki yoksulluk olan yapı dayanışmasına “biz”, deme vardı.

Mal mülk iyelikle olan süreç giderek Mamon da denen birincilerin "biz" demeleri içinde istemedikleri kadarı malın mülkün zimmetiyle, himmet etmeleri vardır. İyelikle olan süreç oturmaya başladıkça himmet etme işi zenginlikle, fakirlik arasında gözü açık oluşun ikamesi olacaktı.

Gözü açıklar, iki sınıfın arasında rüşvet, hediye, irtikâp gibi yeni bir soyma ve soyguncu tutumu oluşturacaktılar. Bu yeni bir ikinci asalak tabaka olmakla lümpenlikti. Mamon himmetli anlayış ta, bu lümpen yapı içinde dilencilik gibi yeni bir asalaklığın doğmasına neden olacaktı.

Hayat nişler içine kendisini inşa edebilmekle çeşitleniyordu. Nişler her bir ilişki biçimine göre o ilişki ile ilişkinin kendi biçimlenmesi arasında oluşan boşluk (niş-hol) devinmeleri yeni bir inşanın çekim alanıydı. Lümpen tabaka gibi.

Ön ittifakın ortaklaşması içinde biriken servetlerin görüntüsü, kimi kişilerde kişisel sahipliğin arzusuyla bu serveti ele geçirme iştahını ortaya koyuyordu. Bu iştaha, ön ittifaklı ortaklığa ya da yürürdeki düzene karşı oluşuyla; şeytani görünüş diyoruz.

Ön ittifakla biriken servetler kişisel iyelik içinde olan hayalleri, boşluk devinmeli hayali yansımalar (şeytani görüntüler) olmakla ortaya koyuyordu. Ama o aşama itibarıyla ön ittifakın ilahi mana anlaması bu türden şeytani (hayali-yalancı) görüntülere izin vermiyordu. Yani ön ittifak hiç bir şekilde kişisel sahiplik olacak hayaldeki bu plânların alan devinmesine meydan verici aktif oluşuna hiç izin vermiyordu.

Bu nedenle ön ittifakın ilahi mana anlaması içindeki, bu kabil şeytani görüntülerden oluşan boşluk devinmesi fark edilen olsa da; fark edilse bile genel ortaklaşmanın olduğu yerde; zenginlik ve fakirlik olmadığı için "sadaka himmeti" vereceğiniz kimseler de olamayacağından; bu tür ara boşluk devinmeli şeytani hayaller belirim verse de cari değildi.

Yeri gelmişken komün sözcüğü, kelimenin bir anlamıyla ön ittifakı dönem içiyle eşleşmesine rağmen ön ittifakı döneme fazla komün dönem demiyorum.

Ön ittifakı dönem komün dönem olmasına komün dönemdir. De, komün dönem anlatımının içinde totem gruplar arasında yapılan ön ittifaklı sosyo-toplumsal ahitler yoktur. Yine totem grupların, bu ahdi olan sözleşmeleri içine birer totem mesleği patentiyle gelmelerinin anlatımları da yoktur.

Her bir totem grubun, totem meslekli kullanım değeri olan totem ürünleri vardı. Kullanım değeri olmakla değiştirme değeri de olan bu totem meslekli ürünler gruplar arası takasa neden oldu. Bu gruplar arasında farklı kullanım değeri üreten grup emeklerinin değişimi demekti.

Farklı kulanım değeri üreten grupların, gruplar arasında "biz" tevhidi olan ahdi söylemleri üretim ve üretim dışındaki şeyleri ortaklaşmaya vurguydu. Bu nedenle gruplarına göre paylaştırmanın ön ittifak imanı ve ön ittifaklı iman ritüeli; komün sözcüğünün anlatımı içinde, yoktur.

Komün sözcüğü tüm bu olay ve olgulaşmalardan bunları açık seçik söylemeden salt "bir ortaklaşma" oluşla süreci üstü kapalı vurgular. Böylesi söylemle de tarihi iletişim ve tarihi iletişimin geri beslenmeli bildirişme yapar olma background bilinci yok olmaktadır.

Oysa ön ittifak kavramı, tarih sel sürecin sosyo toplumsa kırılmalı olan evrim sel olan evrim bilincini de bize verir. Çok karakteristik tarihsel dönüşmeleri ele verir. Bunları bilmeden Utnapiştim’i ve onun vahiy almasını anlayamazsınız.

Köleci sistem; mal mülk edinmeli eylem ve söylemlerinin yanı sıra da ideolojik oluşla bir boyun eğiş ve bir boyun eğdirmenin sözleşmesi olan iman akdi üzerindeki mana anlamasının mücadelesini verecekti.

Boyun eğenler yanında, boyun eğmeyenlerin isyan mücadelesi köleci ittifaktan ayrılıp birleşmelerin kavgasını vermekle imansızlık oldular. Ön ittifak içinden beri yansıyan kişisel nefis olmakla (şeytan olmakla) şeytana uydular.

Ön ittifakın kuralı içinde ön ittifakın ortaklaşması olan kurulu düzene karşı olmayı, tekrar totem grup nefsine ya da kişi nefsine indiren karşı oluşlar, şeytana uymaydı. İttifaklarda kovulmakla şeytan olan grup nefsi yerine, şeytan olan insan nefsi konmuştu.

Mülkiyetçi iktisaba boyun eğenle karşı duranların ayrılıp birleşen kavgalarından doğan travmalar ve tedirginlikler; Şuruppak kralı (egemeni) olan Ziusudra etrafında kümelenen bir boyun eğişin imanıydı.

Tufan denen birbirinde kopmalar, hafıza silimi gibi şiddetli travmalara daha sonraki neslin anlatım dilinde su basması anlamı verilecekti. Su basması anlamı verilmekle aslında birbirinden kopma; birbirini ittifak için kendilerinden kurban etme ve kurban etini yeme travmaları ve hafıza silinmesi olan süreçlerin. İttifak ritüelleri; bu bağlamıyla ilkin tufan sözcüğü ile dile getiriliyordu.

Köleci sistemin boyun eğdirme olan biat ettirme mücadelesi içindeki olaylar için kullanılan tufan sözcüğünün su basması anlamı yoktur. Biyatçı sürecin kendi ikamesinin yerleştiği düzlemde, başta olan mülk edinme biçimi unutulup, unutturulmuştu.

Şimdiki düzlemde mülk edinme biçimine biat (iman) etmenin önemi, kutsanıyordu. Kutsanan Mamon’du mülk edinme biçimleri birer doktrin (öğreti) olmakla, mensuplarına enjekte ediliyordu. Bu anlatımlar yeni imanın köleci değer yargılarına dönüşüyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.