Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Oysa köleci yapı, özel mülkiyeti oluşmakla; ya da özel mülk sahipliğini oluşma nedeni ile "gücün hukukunu" oluşuyorlardı. Mülk güçtü. Mülk güçlü olmaktı. Mülk, sesinizin gür çıkmasıydı. Ne kadar malınız, mülkünüz varsa o kadar gücünüz vardı. Herkes malı, mülkü kadar konuşuyordu. Herkes malı, mülkü kadar köle sahibi oluyordu. Mülksüz oluşun hukuku, köle olmaktı. Mülk=güçtü. Güç=mülktü. Ağzı olan değil, mülkü olan konuşuyordu. Diğerleri biat edip, mülk sahibine zorla boyun eğiyordu. Bu nedenle adalet mülkün (GÜCÜN) temeliydi. Güç (mülk) kullanabildiğiniz kadarla, muktedirdiniz. Güç kullanabildiğiniz kadarla, saygın ve eli açık olan efendiydiniz! Gücün temsilcisi ve mana kaynağı da Mamon'du. Mamon’un adını söyleyip zulüm ediyordunuz. Mamon’un adını söylerle iyilik ve ihsanlar yapıp ve yine Mamon'un adını söyleyip, kurbanlar kesmekle ibadeti oluyordunuz. Ön ittifaklarla, köleci sistem kıyaslandığında, köleci sistem; ortak olana karşı, ortak olmayandı. İttifak sahipliğine karşı; kişisel mal mülk sahipliğiyle, kişisel mal mülk yoksunu oluşlardı. Birlikte gidene karşı, birlikte gitmeyendi. Birlikte olana karşın, birlikte olmayandı. Uyuma karşın, uyumsuzluktu (çelişkiliydi). Yine köleci sistem; bir arada olmaya karşın bir arada olmayı bozan, bölen; güçlü (malı mülkü) olanla, malı mülkü olmayanları güçsüz diye ayırmakla bölücü olup, süre gelen tutuma göre bozguncuydu. Âleme; kötülük nifak, fesat sokuyordu. Totem dönemden ön ittifakı döneme geçişte süreç birbirinin, engeli olacak durumları kırpıp, bastırmakla beraber; birbirini devam ettirir süreçlerdi. Başta (totemi süreçten) beri olana göre ön ittifaklar sentezce olan genlik salınımlarını, ortaklaştırma yönünde artırıp; büyüten salınım olmakla, güçler birliğiydi. Oysa köleci sistem baştan beri olana göre uyumsuzdu. Kendi güçlü salınımını oluşturup, ana salınım yapıyordu. Yaptığı bu köleci salınımı da ezelden ebede sürecekle müebbet yapıyordu. Köleci yapı iki karakterle, iki dillilik ve ikili hukuk oluşla belirip ortaya çıkıyordu. Bu iki belirmeden biri güçlüyle güçlüler arasındaki hukuk ve belirmeydi. Diğeri de güçlüyle (malı-mülkü olanla) güçsüz arasındaki ilişki olan hukuku belirlenim ve adaletti. Mana (öz) ve biçim sözcükleri bir arada üst üste zamanlar bağıntısı olmalarıyla birbirine dönüşlü bağıntılı ve görece olan kavramdılar. Bu bağıntı ve dönüşme yansıması nedenle manadan (özden) biçime ve biçimden manaya (öze) doğru gideriz. Araba görüntü oluşla bir biçimse. Bu biçimin altında arabanın mana olan bir özü vardır. Totemin ve totemi alanın da manası (özü) vardır. Ve bu özün (mananın) sosyal biçimlenmesi vardır. Yani totemin sosyal biçimlenmenin de özü olan bir mana olması vardır. Her manası olan sosyal alanın; sosyal bağıntı olurla bir alan biçimlenmesi vardır. Aynı özler farklı biçimleri de taşıyabilir. Söz gelimi özü sağlatma olan, ön ittifakı yapının biçimlenmesiyle köleci sistemin biçimlenmelerinin farklı sosyo toplumsa biçimleri vardırlar. Bu nedenle aynı totem özlü olan totemi alanların da kendine özgü farklı sosyal kültür içinde olmalarıyla; farklı totemdi sosyal biçimlenmeleri ele verirler. Görüntü olarak kristal tuz ve kristal toz şeker aynı biçimi görünüşte olmalarına karşın içerdikleri özleri (anlam ya da manaları) farklıdır. Bu nedenle ön ittifaklar, köleci sistem, feodal sistem, kapitalist sistem "toplum oluşlarıyla" (üreten ilişki oluşlarıyla) birbirlerine benzer biçimlidirler. Ama özleri olan mana anlamaları çok farklıdırlar. Bu yapıları manaca özle örneklersek ne totemi dönem, ne ön ittifaklı dönemler içindeki ritüeli anlayışlar ilahına ya da totemine "bana rızk, mal mülk ver de şu kadar fakire senin adına ihsanda bulunayım" (!) türü tap ve isteyin içermezler. Bugünlerini sağlayan, geçmişe yönelik anma ve kutsamaları tap ve iste değildi. Bu kabil öz (mana) ve biçim yansıması mülkiyetçi ilişkiye dek özü içeren köleci dönem atıflı ritüellerdir. Oysa ilahlar bir düzenleyen ve düzenletici bilen oluşla; grubunun ve ittifakının selameti için o işi yapmak zorunda oluşla; bizzat o işten şiddetle sorumludurlar ve o işin olup olmamasından sorgulanırlardı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |