..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




16 Nisan 2016
Felsefenin Doğuşu 5  
Bayram Kaya
Devam eden yazı.


:HAC:
Pagan kültürü veya pagan dini denen paganlık; giderek köleci moda akımlardan da aktarılan kimi esinlerini de kendi içine aldı. Böylece paganlık ortaya karışık bir şekilde, eski pagandı felsefesini de muhafaza eder oldu. Bu muhafazakârlık, köleci öğretiye doku uyuşmazlığı olmanın da tepkisiydi. Ama paganlık tepki koyduğu karşıt durumuyla da yoğrulmadan da edememişti. Köleler milletten değildi.

Yine köleci kült merkezinin yönetim çevresi, ana merkezli alandan dışa doğru yaptığı salınımlarıyla büyüdü. Köleci ana yapının merkezden çevreye doğru uzaklaşma yapması nedeniyle köleci alan giderek büyüdü. Büyüyen yapı çok farklı köleci kültürleri içeriyordu. Daha açığı farklı kültürlü milleti yapıların köleci iman üzerinde veya köleci kaderleri benimseme üzerinde aynı millet olmanın köleci iman tevhidine değin köleci bağlılık andını içiyorlardı.

Köleci iman nedenle, millet kavramı; köleci dönemle beraber köleci imandan da meşruiyet ligini aldı. Milleti kültürlerin doku uyuşmazlığı karşısında millet farklı milletlerin yönetilemez oluşları türü sorun salar TEVHİDÇE (milletlerin birliği- milletlerin birleşmesi-milletlerin tekliği) oluşun süreciyle aşıldı. Aynı tanrının tevhidi edilme sıfatı içinde, ön ittifakı kökenli milletlerin olan rabler tevhidi; “milletin rabbi” oldu.

Söz gelimi on iki İsrail soyunun Rableri içinde olan Yehova ve Elohim türü rabler; Elohim oluşla yoksul sınıfın ve Yehova oluşuyla da zengin sınıfın tanrısı olmanın tevhitçe Rabbin tekli görünümüydüler. Yani ikili (çoklu) görünenler tekliydi (tevhitti) . Tekli (tevhit) görünenler de (millet, rab gibi şeyler de) çokluydu.

Tevhidin, Rab öğretisini yayan; rabbiler ortaya çıktı. Aynı tanrı tevhidi üzerinde; aynı tanrının çocuğu olan milletler; “aynı tanrının kulu olmakla”; “tanrılar tevhidi”; yeryüzündeki milletlerin (âlemlerin) de tevhidini oluşacaktılar. İmparatorluklar fiili oluşla yayılmacı, istilacı ve sömürgeciydi. Ama mana oluşla bu tevhitçi oluş kapsamındaydı. Süreç bu gelişmişlik alanındaki bir halk hafızası olmanın da ilk simgesi olanlardan; İbrahim’i milletti.

Âlemlerin (yeryüzündeki milletlerin rabbi olma türündeki Mamon’du ve monoca anlamalar giderek önce hiyerarşik bir yapı disiplini içinde oldu. Sonra da tek bir, “Tanrı ilah” tevhidi oluşla otaya çıkacaktı.

Bu tür tevhitçi tanrı anlayışı, dolaysıyla milletleri aynı izan ve aynı anlayışların içindeki bir örneklikle yönetilmesi demek, sürecinin (kontrol edilmesi) aynı zamanda da emperyalist olan imparatorlukla köleci yapının yayılmacı ideolojisine de pek uygundu. Felsefe, köleci iman içinde sorgulanmaz oldu. Köleci ihtiyaca göre ve köleciliğin karşıtı olan muktedirliğe de cevap oluşla inşalarsın yaşantı olmanın gelenek, göreneğiydi. Ve bunun muhafaza ritüeldi dinine dönüştü. Böyle olmakla iman, donup kalan felsefeydi.

Krallar, hakanlar, sultanlar, imparatorlar, şahlar; milletlerin Rabbi olan, bir tek rabbin gölgesi oluşları ile birçok âlemleri (yeryüzü milletlerini) yönetmeleri, emperyallik için fevkalade iyi bir gelişmeydi. Bu iyi gelişme elbet karşıt olumsuzluğunu da yansıyacaktı.

Totem ve ilah meslekleri gibi uğraşları ve ittifakı yapı mal varlığı gibi zenginlikleri olan gruptu totemi sosyal yapılar; köleci imanın pekiştiği milleti sosyal yapılara da dönüştüler. İttifakı ve birkaç totem mesleğin bilirliğinden tevhide olan, millet tanımı; efendi inşadı köleci yapı ile tümden kuldu (köleci) yapıya tabii olan mevali, reaya, ya da ahali oluşla, kişi olmanın nicelik ve niteliğine dönüşecektiler.

Bu nedenle erken dönem menşeli ilahlara, köleci düzenin yansıma anlamlarına uygun biçimde yeni anlamlar yüklenmeliydi. Zorunluluklar köleci kült merkezlerine veya köleci kutsal yerlere yeni kararlar aldırıyordu. Asur, Ninova, Aton, Küdüs, Mekke, Medine, Magna Karta vs. tevhitle inşacı oluşlar kabili yeni tevhitçe kararlar ve gelişmeler de bu türden tevhitti oluşun kararlarıydılar. Gereksinme, düşünsel olanı ve fiili olanı güncele göre oluşuyla nesnelce organize olmaya zorluyordu.

Köleci niceleyişler, niteliksel düşünce sıçramasıyla önce kendine özgün köleci anlayışlarının sentezini verecekti. Amon-Ra, Yehova gibi kurban adak isteyen, mülk sahibi azametli, muktedir olan tanrılar; kendi temsilcisi oldukları milletin dışında kalan, başka milleti uygarlıkların yağmalanmasını da ısrarla istiyorlardı.

Üreten ilişkiler bağıntısı, yağmayı düzenli ve sürekli yapılabilir bir talancı grupların işini de, yansıttılar. Yağmacılığı da, totem ya da ilah mesleği kılan Ispartalılar ve eski Cermen grupları gibi yağmacı gruplar böylesi talancı gruplardandılar. Bu grupların anlayışına göre erdemi mana, yakalanmadan hırsızlıktı. Yakalanan hırsızlıklar aşağılanırdı. Ustaca yapılan hırsızlıklar övülürdü.

Yağma (ganimet) edilmeyi yeğleyişle bu kabilden öfkece intikamcı olan tanrıların mülkünde sabanında çalışacak köle emeğine şiddetle ihtiyaç vardı. Köle emeğine muhtaçlık, esirlerin köle olmalarına karşın öldürülmeden canlarının kurtulması karşılığında; canları bağışlanan köleler de kendilerine merhamet eden efendileri için hizmet verecektiler! Yeni yasa buydu. Cana karşı, canın doymasına karşı, kölelikti.

Artık köle edinmek için, yeni mülkler edinme için çevreye yayılma başladı. Yayıldıkça büyüyen yapının kendisine özgü dinamik ve parametreler entegresi ortaya kondu. Tüm bunlar; mülk sahibi olup, yeni istilacı durumuyla; eskiye göre yeni olan her şeyi bilen, milleti olan tanrılar marifetiyle söyleniyordu.

Gelişen fiili koşulların kendi gereksinimleri nedeniyle esirleri öldürmeyen! Esirlerini öldürmeden savaş esiri edilmekle köle kılmalı alicengiz oyununun üzeri merhamet etme şalıyla örtülecekti. Esirlere ve bu uğurdaki mağdurları öldürülmemek ile merhameti şahaneye mazhar oluyorlardı!

Köleye ve köleci mantaliteye gereksinim nedenle, acıyan Rab sıfatları ortaya konmuştu. Bir kısım savaş esiri ganimet insanların öldürülmeyip köle edilmesini çok sonraları da eliyle cizye verilmesini emreden (!) çok merhametli ve her şeyi hakkıyla bilen (insanları köle etmeyi, insanı köle kılan bu işte de bir hikmet olduğunu bilen) kaderleri yaratan, milletlerin babası ve tevhitçi tanrıları vardı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.