Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu |
|
||||||||||
|
Yani ilahtı ortak kararın içinde açıkça ve somutça totem temsilcisi grup kişleri vardı. Oysa köleci mana anlamasının iman edilmesi, sınıflar arası deklarasyondu. Ama güya imanın koşullarını belirleyen güç ve köleci manaya karar veren mercii, sistemin dışında olan; sistem dışı olan; soyut, tekil bir takdirce güçtü. MS. 20 yüz yılda "Bir bahtı karayım, kullar içinde" diyen kul (köle) oluşun aşağılığı yanında, aşağının da aşağısı olma; "Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni"; "zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah'ı var"... türü düşünce, edebiyat ve şarkı türkü türü sanatı ortaya koyan bakış ve mantık açısının temeli, köleci sistemle ortaya atılmıştı. Artık doğrular-eğriler, ahlaklar-ahlaksızlıklar, iyilikler-kötülükler vs. köleci imanlı mantık anlamasına göre neşvü nema bulup; kendine dek bağıntılarını ve meşruiyet ligini oluşacaktı. Biz de bu sistemin zaman zemin ilişkilerine göre değişen süreç ile emekçi çoğunluğa istikrar vermeyen aksama ve arızalarını, düzelte düzelte; mücadele vermenin iyileştirmeleri içinde olacaktık. Erken dönemin sosyo toplumsa yapısından, günümüz kapitalist sosyo toplum yapısına değin yapıları; sağlasan olan sosyal güçle şimdiye gelen sosyo toplumsa gücü birleyip türlü biçimiyle oluşan sosyo toplumsa bağ enerjisini, dağıtan yapıdırlar. Sosyo toplumsa güç bir hareket ilişkisi içinde takastı üretim hareketine dönüşmenin ileri sürecinde dağıtma ilişkisini değiştirmiştir. Erken dönem sosyo toplum hareketi içinde herkesin paylaşımı esastı. Kişisel sahiplik olmamakla üretilen değerlerde motamoda olmaz şekilde ama herkesin gereksinmesinin, ihtiyacına göre bir karışlanma olması söz konusuydu. Köleci yapı; sağlama yapan, üreten; sağladığını ve ürettiğini dağıtan, ortak iradelerin kararı oluşla ortaklaşma yaptıran erken dönem düzenini yıktı. Köleci ilişki; ortaklaştıran yapıyı hem mal mülk ortaklığı olmaktan hem de irade ortaklığı olmaktan çıkardığı gibi ortaklığı, köleci mana gücüne saldırı oluşla, şirk saydı. Köleci sistem erken dönemden beri doğada sağlama yapmayla, üreten ilişkinin paylaşılması süreci arasına; özel mal mülk ve rızk sahipliğini koydu. Böylece özel mal mülk sahibi olmanın hakkını veren bir çevrimsel düzenlemeden sonra malı mülk sahibi efendinin takdiri kadarla, köleci kaderler belirlenecekti. Köleci sistem keyfi mal, mülk ve rızk dağıtımını takdir etmeyi ve özel kişilerin muktedir olma esasını, köleci inşanın merkezi çekim alanı içine aldı. Artık tüm mesele ve tarih boyunca sürecek olan mücadele; bu mana ilişkisi içinde oluşla bu mana ilişkisine değin "istikrarı", ortaya koymaktı. Kararlı düzeni ve entegrasyonlarını ortaya koymaktı. İstikrar veya kararlılık hatta değişmeler; önceden ön görülebilir bir durum süreçler değildi. Bu nedenle baştan beri ikame oluşla sürekli olan bir istikrar ortaya konamazdı. İstikrar da değişime göre değişimin kendisi gibi kesikli sürekli olmak zorundaydı. Bu nedenle köleci imanın sürekli değişen farklı ritüeli kuralları, ahlakıyla dini olan ibadet şekilleri vardı. İşte zamana zemine göre ezen-ezilen ikilemi içinde keyfi takdirce oluşla ortaya konan mal-mülk edinici sürecin bağıntıları istikrarlı olmak zorundaydı. Bunun köleci mana içindeki özeti "biz bir ayetimizi unutturursak yerine daha sağlamını ortaya koyarız" demekti. Bu ısrar, bu inat, sırf; efendiye verilen malın mülkün ve sosyo toplumsa eşitsizliğin yaratıcısı "keyfi takdirin, ezelden beri böyleydi" denmesini ikame ve meşru kılmak içindi. Doğanın diyalektiği (mana ilişkisi) içinde (sosyo toplumsa yapılarda da) baştan beri (yani sonsuzdan beri) değişmez bir istikrarın konması hani neredeyse sıfırdır. İlkten beri değişmez oluşla bir istikrarın konamaz oluşunun kaçınılmazlığı vardı. Bu kaçınılmazlık karşısındaki değişme dönüşmeyi gizleyen, köleci imanlı illüzyon nedenle (el ve akıl çabukluğu ile imanın yanılsatma oluşu nedenle) bir önceki istikrarı söylemin güya "daha iyisini daha yenisi olan söylemin daha güzelini getirmek için" bir önceki söylemin değişenini size köleci iman kuralı güya unutturmuş oluyordu. Böylece evelden beri böyle olmazla değişen yeni istikrarı alicengiz mantığı içinde iman ederlerine söylüyordu. Bu yüzünden köleci imanın değişen normu, kaidesi, ahlakı vardı. Bunlar imanı ibadet kuralları oluyordu. Sürecin ana mana ilişkisi efendi köle ilişkisiydi. Bu öyle süreçti ki yoksula doğada avlanma alanı bile bırakmamış tümünü mal mülk sahibi kişilerin uhtesine geçirmişti. Köleci düzendeki efendiyi (Baal'i) mal mülk sahibi yapmanın ihyasıyla, yoksulu efendinin malı mülkü içinde nasibini arayan efendiye (sahibine); aklıyla, fikriyle, bedeniyle, çalışmasıyla zimmetlenmeyi köle takdir eden, köleci imanlı mana buydu. Yani köleci sürecin iman esası keyfi takdirle takdiri üzerinde keyfi takdire karşı ortak irade tanımaz, mana anlamasıydı. Gersi zamana ve sürecin ilişlkilerine bağlı gelişme ve değişme dönüşme oluşla bu yeni olgulardan takdirci imanın ana esasına uygun oluşlardaki kararlı ya da istikrarlı bir yapısını ortaya koymaktı. Hayatın sağlamalarla yaşantılaşması enerjinin kontrollü ve düzenli şekilde enerji sarfı olmuştur. Bu oluş enerjinin değişip dönüşmekle düzenli akmasıdır. Sağlamanızı yaptıktan sonra bu yaşantılaşma içinde çevreyi seyretmeniz ve bu seyirde keyif alan algı ve duygular içine girmişsinizdir. Bu girişme içinde düşünmeniz, oyun oynamanız, ağaca tırmanmanız ve ağaca tırmanmaktan keyif almanız, kuş beslemeniz, kahvede oturmanız, kitap okumanız veya ağaç gölgesinde dinlenmeniz türü her çeşit olumlu olumsuz durumlar içinde olursunuz. Bu türden yaşamla ilişkilenen, bağıntılar enerjiyi değiştiren; enerjiyi dönüştüren; enerjiyi biçimden biçime sokan; düzenli enerji akıtma biçimleriniz olmakla, bunlar sizin her türlü yaşantı aşmanızdırlar. Bir giriştirici enerji akış şeklinin canlı organizma üzerindeki kontrollü akışıyla, olgu ve olay aşmaların bin bir türden yeni yeni duygu düşünce ve yaşantılaşması olurlar Bu yeni oluşlar da bambaşka yeni yansıma bağıntılı olay ve olgulaşmaları tetikleyen başka bir duygu ve kaygı çeşitlerine dönüşür. Erke o dönüşen şey üzerinde yeni bir enerji akışının yol ve yöntemlerine dönüşür olmakla, enerjinin o süreci de o bağıntılar üzerinde yeni biçimiyle de yeni süreci olaylarla, kesikli sürekli ve inşacı yapmasıdırlar Bu enerji dönüşmeli süreçlerle değişmeli, dönüşmeli, kontrollü ve düzenli enerji akış biçimleri; sadece bir enerji akışı oluşla kalmazlar. Salt enerji akışı oluşla kalmayan durumlar başak başka bağıntı olur yansımaların niceli enerji akış biçimlerine dönüşmekle olay ve olgular süreci içindeki yeni bağıntı sal dönüşmeleriyle akışlı ya da durumlu enerji paketleri, zamanı akıtırlar. Canlılar üzerinde dönüşen enerji sarfları bu akışlı ya da potansiyel durumlarıyla elem, haz ya da kaygı durumlu algı etkimelerini veren erke organizma üzerinde duygu türü yansımalarını yapar. Yapılan bu yansımalarla yaşamdan keyif alma dediğimiz veya yaşama isteği dediğimiz enerjinin farklı tür nicelim etkileri ve belirmeleri veren enerji yansımalarına dönüşmesi, enerjinin inorganik ve organikler (insan-canlılar) üzerinde inşa olmasıdırlar. Kişilerin çevreden karşılamalarıyla yaşamını sağlaması süreci kişi-kişi sosyal ilişkileri üzerinde sağlama girişmelerine dönüşmekle kişi-doğa arası yalın sağlama biçimi, sosyal enerji akışlı sağlamalar olmaya başladı. Durumlu enerji, sosyal oluş üzerinde de akmağa başlayınca, enerji yeni biçimli bu sosyal ilişki üzerinde yeni oluşla bin bir tür inşa ve akış türünü oluşmakla kendi akışına yeni bir yol açacaktır. Bu durum, önü tıkanan bir akarsuyun; tıkacı aşarak ya da suyun tıkacı; sağından, solundan dolanarak akması ya da suyun tıkaç gerisine birikerek, birikmekten oluşan durum enerjisinin tıkacı patlatması gibi biriken ya da yığılan suyun yeni formasyonlarla yeni akış biçimlerine dönüşmesi gibidir. Kişi-doğa arası sağlama yalın sağlayıştır. Yalın sağlayışlar, kişi-kişi arası sosyal girişmeli bağıntıyla ister istemez tıkaçlanmış olurlar. Şunu unutmayın suyun yığılmakla kazandığı yeni formasyonların hepsi bir arada ve hepsi bir anda belirim verir. Bu belirim sadece kendine özgü bağıntılarıyla görünür ve yansıma vermekle, belirir hale gelmektedirler. Sosyal bilinç; sosyal ruh; sosyal benlik; kurallar; totemi saygılama vs. türü yapılanma olanlar hep yeni tür enerji düzenleme ve enerji akıtma yollarıdırlar. Bu örnekler tıkanmayı aşmak için belirim verici oluşmalardan sadece bir kaçıdırlar. Kişinin som varlığı da bir durum enerjisi biçimli belirim veren kesikli sürekli olmaların entegre ilişkiler bütünüdür. Davranıştı eylem ve düşünce, duygu sarfları da bu entegre içinde kesikli sürekli bir durum enerjisi inşasıdır. Kişinin kendisi çevredeki ihtiyacı olan şeylerle karşılaşması ve kişinin karşılaştığı şeylere yöneldiği süreçlinler de bir enerji akıtış durumu olmakla, enerji akıtma durumu içindedirler. Aynı kişimiz sosyal bağ enerjili düzenlemeler içinde sağlama yapmakla, her bir sosyal bağ ilişkisi diğer sağlatıcı durum aşamalarıyla her biri birbirine bambaşka bir firen ilişkisi de olmaktadır. Her bir sosyal bağ enerjisi kendi akışının bağıntı ve yansıtması içinde olacaktır. Enerji sosyal bağ enerjisi iken durum (potansiyel) enerjisidir. İbadet halindeyken, selamlaşırken, âşık olurken, sohbet ederken, evlenirken, eğlenirken, bayramlaşırken vs. kesikli sürekli firen ilişkili akan enerjidir. Sosyal bağ enerjisi oluşla akan enerji sosyal bir sağlama olmağa başlayan enerji; sosyal bağ enerjisi olan oluşla somutlaşan erke şekli, birçok sosyal ilişki üzerinde akışla inşalaşır. Kişiler, sosyal ilişki içinde; sosyal ilişkinin bağ enerjisi ile (sosyal gücü ile) diğer aitti kişileriyle kontak kurup, temasa geçerler. Bu durumda sosyal güç ya da sosyal bağ enerjisi sağlatan durum enerjisidir. Bağ enerjisi (sosyal güç) kendisi aracılığıyla polar bağ kuran her kişilerine, sağlatır. Bu bağ enerjisinin kişi yararına dönüşmesidir. Her bir kişilerin toplam katkısıyla oluşan sosyal bağ ya da sosyal güç veya sosyal bilinç yahut ta sosyal benliğin bu tür durumla oluşması; diğer bir yüzüyle de tekil kişinin kendisine de bir sağlama ilişkisine dönmekle; sürü yaşamı, totemi yaşam ve sosyal birlikti ön ittifak yaşam türündeki her bir sürece dek özgün yaşamlar; tümden açık açık ve yalın bir şekilde temel yaşam (durumlu enerji) üzerine inşa oluşturlar. İlerleyen süreç, kesikli sürekli akan enerji şeklinde köleci bağ ilişkili akan enerji olmanın dönemi içine gelince süreç bambaşka bir anlama ve anlatımın mana ilişkisine dönecekti. Köleci dönem ilişkisi; erken dönem ilişkileri gibi ortakkattan bir yaşam düzenlemesi olmayıp; “sosyo toplumsa sağlama ve sağlatma ilişkilerine, kişisi iyelikle sahip çıkmaydı”. Efendi denen kişinin sahibi olduğu şey; “sosyo toplumsa potansiyelli güç birikimi olan; yaptıran, otoriter enerjiydi”.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |