..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




19 Mart 2016
Felsefenin Doğuşu 2  
Bayram Kaya
Devam eden yazı.


:HIC:
Ön ittifaklı yapıların tereddütlü söylemlerine karşın; totem yapıların, totemi grup içi düşünceleri tek yönlüydü ve bir türden olan grup içi düşünceleri sürekliydi. Ön ittifaklı yapının tereddüt eden düşüncesi nereden geliyordu? Totem mesleklerine ilişkin görülen işler, totem grubun düşünce oluşumlarından biriydi.

Ön ittifaklı yapıların içi en az iki ve birçok totem mesleklerinden oluşuyordu. Her bir mesleki tutum diğer totemi düşünceye göre farklı bir anlayış ve farklı bir düşünceydi. Her bir totem mesleği farklı tutumdu. Ve farklı bir ifade ediliş şekliydi. Sorunları ve cevabı farklı farklıydı.

İşte ön ittifak içinde edinilen bu yaşamsal ve deneysel farklılıklar totem içi zamanın bir türden oluşla akıp gitmesine tıkaç oluyordu. Farklı meslekler tutumunun farklı olma girişimleri düşüncelerin kesikli sürekli olmasına neden oluyordu. Ön ittifaklı yapının içi birçok kesikli sürekli olay zamanlardan oluştu.

Birçok zaman boyutundan oluşan ön ittifakın içi, bu farklı düşünceli haliyle totem gruplu yapıların içine de yansıdı. Farklı yaşantılı anlayış ve düşünüş şekilleri; tek tip ve sür git olan totem kültürlerin karşıt düşüncesi olmakla; karşıt düşünce tek tip düşüncenin doğurucu ve doğurtucuydu.

Karşıt düşüncelerin ve karşıt ifade etme biçimlerinin totem grup içine yansıması demek; totem kültürlerin ittifakı sentezleriyle ön ittifaklı uygarlığı ortaya koymuştular. Uygarlık çok köklülüktü. Kültür, etnik yapı içinde kalmakla beraber; kendi sınırlığıyla artık çok köklülüğü de az çok yansıtıyordu.

Köleci süreç, devir aldığı çok köklü maddi manevi düşüncelerin zemini üzerine inşa oluştu. Düşünceyi (felsefe yapmayı) karşıt kültürlerle daha bir ivmelendirmiştir. Köleci sistem çok köklülüğün bulucusu değildi. Köleci sistemler çok köklü sürecin içine doğmakla bu süreci özel kılmakla eğip büken sistemdi.

Köleci sistem kendi öncesinin nesnel oluşla, deneyciliğini ve meşruiyet ligini; deneyüstü ve doğaüstü aşkın oluş, yaptı. Köleci sistem deneyüstü ve doğaüstü aşkın mana düşüncesi içinde soyut düşünmeyi alabildiğine kendisine yabancılaştırdı.

Köleci sistem içinde yeni ve yaygın olan şey, kişisi sahiplik düşüncesiydi. Ve bunun yeni yapı içindeki ilişkin dokusunun oluşturulmasıydı. Yani ortaklaşa olan mülkiyetin, ele geçiriliş biçimiydi.

Köleci sistem, köleci iktisap zemini üzerinde oluştuğu düşüncesini, devam ede gelen çok köklü düşünce sisteminin içine katmıştır. Köleci sistemin meşruiyeti mana kaynağı somut görüngün değildi.

Oysa ön ittifaklı mana anlayışları; kült merkezinden, kült merkezi çevresine doğru somut, görüngün şölenler ve seremoniler içinde alınan irade ve kararlara bağlı oluşu ahdi kılan iman mana anlamasıydı. Köleci sistem inşası giderek, yerde olan çokluğu; göğe doğru göçtürmüştür.

Artık yerde olanın aynısı gökteydi. Ve artık yer de; göklerde olan mana anlamasına göre düzenletilir olacaktı. Objektif olana karşın, sübjektif olandı. Çünkü olup biten nesnellik karşısında, bu türden özel mülkiyetçi iktisabın başka türlü bir meşruiyet olması olanaksızdı. Bu katkı farklı mana anlamasıydı.

Köleci sistemin felsefeye olan ikinci katkı hareketi, mitolojidir. Köleci sistem kendi öncesinden devir aldığı yapının mana anlayışını yüz seksen derece tersine çevirmekle geçmiş ile köleci sistem arasındaki bağı koparmıştı.

Kendi öncesinde zenginlik ve servetler grubun, ittifakı komün yapının olmakla; kararların ve iradenin sahipliği ortaklaşmaydı. Oysa şimdiki zenginlik ve servet az sayıda seçilmiş şanslı kişilerindi. Köleci yapı kendi öncesinin somutluğunu tersine çevirdi. Köleci manalı köleci iktisabın inşası ile yepyeni bir köleci dil anlaması ve köleci mana anlamasının ilişkilerini ortaya koymuştular. Zengin, fakir felsefesi oluştu.

Köleci dönemde de üreten ilişki, yine nesnel zorunlulukların beklentisi ile çevrim oluyordu. Ama bu nesnel çevrim tümden gözlerden gizlendi. Ya da bu felsefe biçimine göre zayıf bir olasılıkla gelişmeci tarihsel olan; fark edilmemiş olmasıyla insanlık; güya tarih sel bir evrim, ya da tarih sel bir seyrediş geçirmemişti!

Bu manaca evrim olmuş köleci düşünceye göre ittifak içindeki tüm meslekler ilkten beri zaten var olan meslekler olmakla, ilahların değil; sadece bir tek olan Mamon’un öğrettiği mesleklerdi. Ve mal mülk Mamon’undu. Mamon mülkünü dilediğine, dilediği kadar verip, yine dilediğine de bu nasipten hiç pay vermemişti.

Çok çok mahir olmadıkça; köleci sistemin dili ve mana aktarımı, kendi öncesi ittifaklarına ilişkin en ufak bir anlama ve anlatımın koşullanış bilgisini vermiyordu. Çünkü köleci sistem tümden köleci sistem içine vukuf yetti. Şimdiki köleci kazanımla iktisabı oluşunun tarihsel seyredişine Mamon’u başlangıç kılıp köleci sisteme kefil yapmasıyla; İttifakın faili olan özne; hepten Mamon olmuştu.

Bu nedenle köleci yaşantının bir nesil sonrasındaki kuşakları için köleci sistemin ‘dili ve mana anlatımı’ kendi öncesinin devamı değildi. Ön ittifakın yaşantıyı çevrimi sonrasındaki paylaşımı, herkese göreydi.

Oysa köleci kuşağın, köleci dil ve mana aktarımı kendi içinde bulundukları köleci yaşam şekli olmakla, ön ittifakı dönem aktarımlarının anlaşılmasını köleci mantığa göre olanaksız hale getirmişti. Ve köleci sistem kendi köleci yaşam tarzını oluşturma çevriminden sonra paylaşımı, “mülke göre ve takdire göre” olmasını esas almayı pay etmekle köleci inşa, ön ittifakı süreçten kopmuştu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.