İnsandaki gerçek güzelliği ancak yaşlandıkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee |
|
||||||||||
|
Referanstı çıkış noktasına bağıntılı oluşla yansıma ve yansıtmalarla kendinizi bambaşka kulvarların içinde bulmanız ve kendinizi o kulvarları hararetli bir şekilde savunur hatip ya da savaşımcısı oluşla buluyor olmanız kaçınılmazdır. Var olucu doğanın ve tarihin bir diyalektiği de budur. Aynı ya da benzer yansıma ve yansıtmalar başka referanslarla da ortaya konabilir. Aynı ya da benzer yansımaların referans bağıntıları farklı olmakla aynı bir yansımaların özellik içerikleri de size farklı olacaktır. Siz onu bu özellik yönünden görürsünüz. O yansıma diğer yönleriyle size görünmez olurlar. Unutmayın ki işi iyi havada tuğla kurutmaktan ibaret olan birine; kişimiz tarım yapmadığı için tarımcıyla karşılaşmadığı sürece iyi hava bu tuğlacıya hiç kuraklık oluşla görülmez. Ya da ateşe düşmeyen birine (yangınla ve yangın anlatımıyla karşılaşmayan birine) suyun söndürücülük yansıması hiç görünmez olabilir. Şu örnek çarpıcı olacaktır. Açlığı giderme noktasıyla hemcinsimizin birbirine öğün olduğu yamyamlığın bizlere referans olduğu ortam yansıması ve zaman akışı içinde ne insan vardı, ne insani değerler vardı, ne insanın; ne doğanın; ne de çevrenin kutsallığı vardı. Ve dahi ne de acıma merhamet vardı! Oysa yine açlığın giderildiği noktada; açlıkla, açlığın giderilmesi arasına; doğada bulduğuyla yetinilen avcılık toplayıcılıktı sağlayıcılık yerine; üretim yapan ilişkiler konmakla yapılan yansıtma ve zaman akışı bambaşka olacaktır. Yamyam oluşla açlığı gideren eylem; sosyal ilişkiyi başlattı. Bu; açlıkla, açlığın giderilmesi arasına kısmen ve minimum boşluk devinmesi alan geciktiricilikti. Yani sosyal oluşun kendilikten bir geciktirir oluşçuluğuydu. Bu aşama henüz sürü ve grup ilişkisi olmakla yamyamlığın büyük oranda grup ve sürü yaşamla bir arada sürdüğü zamandı. Asıl süreç açlığı (yaşamı) ve açlığın giderilmesini (yaşamın sürdürülmesini) totem dönem bağıntısı üzerinde yansıtılmasıyla süreç patlama yapacaktı. Üreten ilişki burada uç verecekti. Açlıkla, açlığın giderilmesi arasına üreten ilişkiyi koyduğunuz zaman; açlığın giderilmesi kural oluşla biraz gecikecekti. Açlığı hemen giderme bağlamında, araya üreten ilişki nedenle geciktiren engeller girecekti. Her şeyi üretememeniz nedeniyle; geciktirici olarak takas, ticaret, süreçleri araya girecekti. Üretilenin başına hemen çökmeyecektiniz. Üretimden bir vergi ayıracaktınız. İlişki kurduğunuz kişilere (ailenize) üretim nesnesini ulaştırıp ailenizle beraber birlikte tüketecektiniz vs. Bu ara olaylaşıcı boşluk devinmeli yansıtmalardan sonra açlığınızı giderme ereğinize ulaşacaktınız. Ama açlığın giderilmesi garanti edilip, temeli açlık olan (yaşam olan) süreç yansıması bambaşka doyma noktalarına ulaşmakla açlığın giderilmesinden öte kazanımlar yansımasına dönüşecektir. Aynı başlangıç yansıması olan açlığın giderilmesi; genetiğin çözümlenmesini de size yansıtacaktı. Açlığın giderilmesini sizlerin üreten ilişkiler üzerinde yansıtmasıyla artık yeryüzünde “insan” vardır. İnsani değerler vardır. Ve insan için insan da; doğa da; çevre de ki tüm var oluşlar da (yaratılan da) kutsaldır! Animizdi yamyam hemcinsler her şey gibi animizm olan manayı da açlık (kendi yaşamları) üzerinden yansıtıyorlardı Şunu demek istiyorum. Şimdilerde bu ülküler verilse dahi kimse iyi bir siyasetçi ya da iyi bir devlet adamı olacağım diye ortaya çıkmaz. Bugün açlığı gidermek için idealiniz için genetik mühendisi oluyor devlet adamı ya da iyi bir yönetici oluyor gibi görünüyorsunuz. Ama kazın ayağı hiç te öyle değil. Genetik mühendisliğine gelişi yansıtmanın temelinde sosyo toplumlar vardır. Sosyo toplumların temelinde de açlığı doğada bir arada sağlatmanın gayret ve düzenletil olan kurallaşmaları vardır. Doğada kendi başınıza meyve toplayıp av yapıyorsanız bunun kural ve yansıması başka olur. Yok, en az bir kişiyle birlikte yardımlaşıp ekip oluşla meyve toplayıp açlığı gideriyorsanız bunun kural ve yansıması yalın toplayıcılıktan çok farklı olur. İşte yapının temelinde bu ilişkiyi en az iki kişi ilişkisi yapan (sosyal oluş yapan), sosyal oluculukla süreci ‘totem ilişkisi içine’ getirebilme vardır. İşte bu düzenletil ve kurallaşmalar bu yaşama (açlığı giderme) referansına bağıntılı oluşla akla hayale gelmez denli gelişme olan, genetik mühendisliğini yansıtan durumlara gelici girişme ve bağıntıları ortaya koymuştur. Değilse hayatın başlangıcında, hayatın; içten yanmalı motoru keşfetmek; Kanuni Sultan Süleyman gibi iyi bir devlet adamı olmak; türü hiçbir hedefi yoktur. Bunlar bir kez bu referans üzerine yansıtıldı mı da bunu engeller durum da yoktur. Sosyal oluşa gidiş açlık devinmesinin ürünüyse de; sosyal oluşun her aşaması açlık devinmesi olmayan birçok başka bağıntının üründür. Sonuçta bunlar bencilliğin doyurulmasıdır. Bu nedenle bir buharlı makinanın açlıkla doğrudan ilişkisi yoksa da. Buğu gücünü kullanma, açlık temel ilkesinden devinişler almakla da açlık devinmesine (benciliğin ve yaşamın sürdürülmesine) hizmet ediyor olmaktan apayrı bir şey değildir. Yani açlık genetik mühendisliğine yükseltilemeyeceği gibi genetik mühendisliği de açlığa indirilmez. Araya birçok zaman mekân devinmesi alınmıştır. Ama “genetik mühendisliği idealinin gerisinde de” açlığı giderme eylem selliği olduğu asla unutulmamalıdır. İşte geri bağlanım ve geri beslenim olan geri bildirişim yasası buradadır. Açlığı gidermeyen genetik mühendisliğini de kimse yapmaz. Bencilliğe hitap eden (yaşamı kendi düzlemine göre, daha a kalite yapan) duyguların ve bu duyguların açılımı olan yansımaların, önünde; engel yoktur. Bu nedenle uzaydasınız. Dünü bilmeyince; bir şeyin dününü hatırlanmayınca; metabolizma yapıp soluyor olmaktan öte bugünün anlamı olmaz. Ki metabolizmanın bile bir dünü vardır ve metabolizma dünü içinde taşır. Yaşam bu dayatma üzerinde meşruiyetliğe gidecekti.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |