Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Söz gelimi; ben koşu bandımın düzenli aralıklarla çıkardığı, kendisini yineleyen sesleriyle; içimde bir sayıyı, bir sözü eşleştirip; onun sesiyle uyuşan bir tını söylemesi yapıyorum. Biraz sonra aynı seslerin kendisini yineleyen akış sürecine başka sayı veya başka kelime ve kelime gruplarıyla da eşleştirme yapıyorum. Artık söz grupları bu tınışımla yanı tınışımı (ortam salınımını) yapıyordular. Yürüme bandındaki yineleyen sesleri okuma yapabiliyorum. Bantın yineleyen sesi içinde kaç farklı ses algılayabiliyorsam her bir notaya farklı eşlemeler ya da aynı yinelemeyi eşleştirmem olası olmaktadır. Doğada tespit ettiğimiz 7 temel müzik sesi vardır. Bu seslerden bağıntılarla birçok ses bestesi yapılır. Güzel olan budur. Siz bu ses bestesine uygun söylenişle söz yazarsınız. Sesler her bir notanın parçalı tanecikli yapısı içine ve üzerine eşleşir. Bir söz kümesini, heceler şeklinde notalar üzerine dağıtıp bağıntılarsınız. Nota dizi bağıntısı sizin sözlerinizi üzerine alışla bir anlamın etine kemiğine bürünürler. Bu nota ahenk ve harmonisi o sözleri size sürekli tekrarlatır. İkide bir dilinize getirip getirip o sözü size söyletir. O söz hiç anlamlı ve güzel olmaya bilir. Hatta aptalca bir söz dahi olabilir. Ama nota bestenin güzelliğini siz; o sözlerle algılayıp, eşleştirip, anlamlı kıldığınız için o sözleri siz, tekrar edip durursunuz. Yani her nota beste ne kadar güzel olursa olsun, o notalar konseptini dinlerken mutlaka içinizde bir söze, bir söz söylemine karşılık gelişle notaları seslendirirsiniz. Nota sesleri ya da solfej okunuşu olan nota tanecikli boşluklu yapısı, kendisine eşleştirilen sözlerle de daha anlamlı ve okunur hale gelirler. Bu anlam ve okuma sözlerle açık açık ifade edilir olacağından; nota ve söz ortak bir senkronlunca olmanın söyleyişine döner. Oysa nota ses halinde oluşla içinizde size özgü bir anlamlandırma olurken, dışınızdakilerle paylaşılamayan bir senkronlunca iken, nota içine ve nota üzerine vaki enjeksiyonuyla hepimizin bildiği türlü sözlerle olan enformasyonları bindirmek, bu süreci; ortak paylaşılan bir süreç devinmesi haline getirir. Burada çok önemli bir özelliği daha belirteceğim. Bir müzik sesine, bilinen sözleri dışında onlarca başka başka sözleri aynı boşluk alan üzerine bindirmek çok doğal ve olasıdır. Bir müzik güftesi aynı kalıp değiştirilmeden üzerine birçok değişik söz yazmak demek, nota parçacıklı alan zemininin içini, anlamlı olaylar zenginleşmesine çevirmemiz demek olacaktır. Bir misket oyun havasına, siyasi içerikli bir söz yazıp söylemeniz pek ala olasıdır. Ve böylesi pek çok değişik söz yazma etkinliği yaygın bir uygulamadır da. Burada şunu demek istiyorum totem alan da nota gibi salınımlar veren boşluklu tanecikli kesikli sürekli alan parçalarında oluşur. Oluşturulabilirdir. Totem alan dediğimiz sosyal öznedir. Sosyal bilinçtir. Sosyal hafızadır. Sosyal egodur. Sosyal güç ve sosyal otoritedir. Sosyal özne oluşla sosyal ortama hem en uzak hem en yakın yerde duruşla oluşan; bir parçalar alan etkidir totem alan. Bu nedenle, bestelenmiş aynı nota bağıntısına; nasıl istediğimiz sözleri yazıp, o müzik bütünlüğünü daha anlamlı, daha anlaşılır; bambaşka davranış süreçlerine döndürülüyorsa; totem alanın içine de olumlu olumsuz olan her şey atılarak o şeyin o parça alanın kendisi gibi devinmesi kolaylıkla sağlanır. Totem alan, permütasyon olamlı alandır. Permütasyonlar alanı sentezler grubu olan kombinasyonlar kesikli sürekliliğine dönüşürler. Eğer permütasyonla, kombinasyon arasındaki bağıntı irdelemesini belirtecek olursak, şunları da söylemek olasıdır. 25.06.2014
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |