Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne |
|
||||||||||
|
İsveçli August Strindberg'in, Baba(1889) isimli üç perdelik dramı 1924 yılında, ikinci defa olarak da 1936-37 Tiyatro mevsiminde İstanbul'da oynamış ve kitabı yayınlanmıştır. Ben bu kitabı bir tesadüf olsa gerek sanatçının doğum günü olan 22 Ocak günü okudum. Varlık Yayınları'ndan çıkan kitabı Üsküdar'da eski kitap satışı yapan bir yerden almıştım. Kitap Varlık yayınları'ndan 1972 yılında çıkmış. Tercümesini A. Turan Oflazoğlu yapmış. 85 sayfalık bu cep kitabını iki- üç saat içinde bitirdim. Beni çok etkiledi.Babalık ve analık kavramını sorguluyor “Baba” kitabının arasında katlanmış durumda beyaz bir kağıda daktilo ile yazılmış bir metine rastladım. Yazıyı bir kaç defa okudum. Yazanı belli değildi. Kitabın ilk sahibi tarafından yazılmış olmalıydı. Bu yazının kaybolup gitmesine gönlüm razı olmadı. Paylaşmak istedim, benim gibi birilerinin de ilgisini çeker diye düşündüm. Nobel armağanını alacağı konuşuluyordu. Strindberg'in aylar öncesinden başlayan 63 üncü doğum günü hazırlıkları vardı. 1911'de tedavisi imkansız kansere yakalanmıştı. İlk eşinin ölümünden üç hafta sonra 14 Mayıs 1912 tarihinde öldü. Devlet töreniyle yapılan cenazesine otuz bin kişi katıldı. Aşağıya aktaracağım yazıyı okuduktan sonra merak ettim, yazarın bulabildiğim diğer kitaplarını okudum. Bunlar ; Açık Deniz Kıyısında, Bir Delinin Savunması, Düş Oyunu. Yazarın kitaplarına ulaşmak kolay değil. Biraz çaba sarfetmek gerekiyor. Ben Strındberg'in kitaplarında günümüz insanının buhranlarını buldum. Sanatçılık budur belki de, yüzyıllar sonrasını görebilmek... STRINDBERG August ( 1849-1912) 19.yüzyıl tiyatrosunun, yanılsamacı tiyatronun olduğu kadar burjuva eleştirel gerçekçi tiyatrosunun da temcilcilerindendir. Modernist ve Avangarde tiyatronun 'babası' İsveç'li oyun yazarı, şair, ve romancıdır. Oda oyunları ile düş oyunları üzerine usta bir yazardır. Çok sarsıntılı geçen yaşamı içinde bir çok düşünce eğilimi içinde gidip gelmiş, Hristiyanlık, Gizemcilik, Tanrıtanımazlık, Hiçlikçilik, Mahoizm, Narsizm, Budizm, Pozitivizm, Maddecilik, Yaradancı- Varoluşçuluk, Psikolojizm, Akıldışıcılık gibi, burjuva toplumunun sancılarını dile getiren ve burjuva toplumsal yaşam bunalımına en aşırı bilimsel açıdan toplumcu açıya kadar çareler arayan çok çeşitli düşünceler doğrultusunda yazmıştır. Bunun doğal sonucu, yapıtlarında Gerçekçilik, Naturalizm, Simgecilik, Fantastizm, Dışavurumculuk gibi çeşitli sanat doğrultuları ile akımlarının özelliklerini yansıtır. Bu yapıtlarda İsa, Buda, Dostoyevski, Zola, Poe, Darwin gibi düşünür ve yazar kişilerden açıkça bir etkilenme görülmektedir. Dolayısıyla, oyunları da çok çeşitli türleri ve yönelimleri içerir, tragedyalar, töre komedyaları, tarih oyunları, düş ve pericelik oyunları, naturalist oyunlar, psikolojik oyunlar, fantastik ve dışavurumcu oyunlar, sözsüz oyunlar. Bu nedenle Strindberg, Batı tiyatrosunun Antik Yunan'dan modern zamanlara kadar adeta bir bileşimini oluşturduğu gibi, gerek içerik, gerek çok yönlü biçimlilik açısından Avan-Garde Tiyatronun da çıkış durağını oluşturur. Strindberg, öncelikle yoz aristokrasiyi, burjuva yaşamının sakatlıklarını, insanların birbirlerini öznel ve nesnel olarak sömürmelerini, varlık bütünlerini hiçe indirgemelerini verir. Bunu yaparken de başta aile kurumu olmak üzere, toplumsal kurumların ve insan ilişkilerinin çökmesini, çarpıcı bir biçimde bir'ölüm-kalım' savaşı olarak ortaya koyar. Bu varoluş savaşını sürdüren ve yoz düzene bireysel ve özsel açıdan başkaldıran 'özgür ruhlu' kişi ise eninde sonunda suç işlemeye, delirmeye, kendine kıymaya, ölüme ya da bir mucizenin olmasını umutsuzca beklemeye, katlandığı acıların üzerinden sünger çekmekle manen ölmeye, yani mumyalaşmaya, bitkisel bir yaşama mahkumdur. İnsanı insanlığından eden burjuva düzenine O'nun kendi kültürünü bir silah olarak kullanıp yüzyüze çatışması sonucunda kesin bir çıkmaza düşer. Strindberg'in 'oda tiyatrosu' kavramını getirişi burjuva toplumunda tiyatronun kitle özelliğini yitirişini göstermektedir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © kemal düz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |