Atatürk, beni takip edin demiyor... hayatta en doğru yol gösterici, bilimdir, fendir..diyor.

Demek ki okuduğumuzu doğru anlayacağız...

Atatürk’ü anlamak, söylediği her şeyi ezberlemek değil, yaptığı her şeyi doğru çözümlemektir.

1924 Anayasa’sını doğru okumuk ve anlamak gerek... Herkes hukukçu, anayasa uzmanı değil... Ben herkesi ilgilendiren bir ayrıntıya değineyim... Anayasa’nın ikinci maddesi...

Madde 2: (5.2.1937-2115)
Türkiye Devleti
Cumhuriyetçi,
Milliyetçi,
Halkçı,
Devletçi,
Lâik ve
Devrimcidir.
Devlet dili Türkçe’dir.
Başkent Ankara’dır.

Dikkat edilirse, milliyetçilik ve devrimcilik aynı maddede... ve gariptir, benim ülkemde yıllarca, milliyetçi ve devrimci kavgası yaşandı. Şimdiki zamandan bakınca, gizli servislerin iyi çalıştığını görüyoruz...

Peki devletçilikten ne anlıyoruz... Tek kuruş borç para almadan, dünyanın en hızlı kalkınan ülkesi olmak...

Ne gibi sanayi tesisleri kuruldu... Diğer yazımızda saydık...

1926 tarihinde uçak fabrikası kurduk... yeter mi...
Devlete ait bütün tesisler satılıyor... oysa bunlarda 80 milyon insanın geçmişi, geleceği, Ata mirası var....

Miras taksimi, Seçim Yasası’na göre olmaz...Medeni Yasa’ya göre olur..

Farklı bir sistem uygulanmak istendiğinde. rehberimiz bilim ve fen...

Hangi bilime hangi fene uygun davranıyoruz...

Seçim Yasası kimseye bilimin ve fenin önüne geçme hakkı vermez...

1960 darbesini kim ve kime karşı yaptırdı dersiniz...

Devrimci ve milliyetçiler, bir bütün olarak hareket ettiklerinde, emperyalizm ciddi bir tokat yer... tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi... ve 1924 Anayasa’sının özellikle 2. Maddesine daha sıkı sarılacağız...