..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herşeye imgelem karar verir. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Hıdır Murat Doğan




30 Kasım 2012
Gidenler ve Kalanların Aynı Yöne Bakması Sorunsalı.  
Hıdır Murat Doğan
"Biz, koşu bittikten sonra da koşan atlarız..." Sezai Karakoç


:ADIA:
Dedem, naif bir adamdı, garip bir çiftçi…
Eşek önde, dedem arkada, inek daha arkada, nenem en arkada; her gün epeyce uzak, dedemin özene bezene kurduğu, sonra babamın bir şekilde kuruttuğu kayısı bahçesine, bıkmadan, usanmadan nenemi de sürükleyerek gidiyor; ve her akşamüstü, mesai sonuna denk gelmiş gibi, hiç şaşmadan, aynı saatte geri dönüyordu…
Yıllarca at arabasıyla postacılık yapmış, başka şehirlerde çalışmış, her işi batırmış, ama yine de her işten kazandığıyla da altı çocuk bakmış, tipik bir Anadolu köylüsüydü dedem…
Atları varmış dedemin… Yani at almış, at satmış işte… Her yazbaşı aldığı atları birkaç ay sonra satıyor, kâr ettiği paralarla, öğretmen okuluna gönderdiği, ki sonradan gerçekten öğretmen olacak oğluna yolluyormuş, yani babama…
Ama gitgide kötülemiş her şey, bir Sanayi Devrimi gerçekleşmese bile; artık atlar posta ulaşımı için çok yavaş kalıyor, atlar ölüyor, dedem susuyormuş…
Her giden at, sadece ölmesin diye gitmiş artık… Atlar yaşlanmış dedemle birlikte…
Sonra son atı bir gün, uzak bir köyün, uzak bir dağında bırakmış… Yularını ıssızlığa savurmuş… Sonra bir yılkı gibi koşmuş at… Gözden kaybolmuş…
İşte yaşam dediğimiz bu bilindik döngü; dedemin zaten hiç yolunda gitmeyen, gitmemiş işleri gibiydi. Zaman; bir rüzgarın, sürtünme kuvvetine güvenip, mukavemet olayını takmaksızın, tüm durum ve şartları bir çırpıda silip süpürmesini öngörüyordu…
Dedem, naif bir adamdı, garip bir çiftçi…
Sonra işte yine; Eşek önde, dedem arkada, inek daha arkada, nenem en arkada…
Bir gün; kendim, kendi atımın heybesine baktığımda, içindekilerin çürük koktuğunu anladım… Her şey zamanla değişiyor, yaz sonları geliyor, atlar gidiyor, ve ben susuyordum… O iyi insanları bilemem ama; bizim evin iyi atları gitti…
Fakat yine de şunu biliyordum ki; dünya da bir yerlerde mukavemet diye bir şey vardı… Ve Einstein kati suretle yalan söylüyor olamazdı… Bunu geçen yıl, dedemin on dört yıl önce, yani o öldükten sonra hiç görmediğim evinin, örümcek ağlı, bol küflü evinin kapısını gıcırdatarak girdiğimde kanıtladım… At yoktu, dedem yoktu ama; eşyaları oradaydı… Atın zinciri, dedemin feneri… Tozluydu, ama her giden bir parçasını geride bırakıyordu işte… Bu kesindi… Ben anladım, o gün anladım…
Sonra bir gün, yumruğumu sıktım ve dedim ki;
“Atlar bir gün geri dönecek, üzerindekiler dahil değil.”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın beklenmedik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sophie Döndüğünde...
Evveliyatını Bilmediğim Tuhaf Acılardan Geçtim.
Ölürsem Beni Herhangi Soğuk Bir Kaldırıma Gömün.
Süreyya Bey Ölürken, Hırıltı Değil Ama Sabun Baloncukları Çıkarıyordu Ağzından.
İçinden Çocukluk Yaralarının Geçtiği Birkaç Otobüs Durağı Tanıyorum.
Büyüsün İçimizdeki Aidiyet / ve Halk Otobüslerinde İnleyen / Mihriban Türküsü.

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Freud, Beethoven ve Haydar
Umut...
Ölü Evi Fotoğrafçısı
Bu Rüya Feyk Ulan!
Hiç Bir Aşk Manipule Kabul Etmez
Ekinoks
Naçizane Fikrim, Kalmandı Ama
Biraz Uzak, Biraz Çıplak
Tertele
Doğduğu Ev İki Yüz Yıl Sonra Müze Olsun İsteği

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İçimdeki Çocuğun Enteresan Şekilde Bıngıldağının Kapanmayışı [Deneme]
Kimliği Kaybetmek, Kişiliği Kaybetmekten Zordur Vesselam. [Deneme]
Çocukluğumun Sonsuz Sayılı Günleri veya Geç Kalınmış Zamanlara Soneler. [Deneme]
Che Süper Bir İnsandı, Ben O Kadar Değilim. [Deneme]
Bir Nazi'nin Notları [Deneme]
Ya da Sen Sevdayı Bir de Yerküreye Sor. [Deneme]
Yitik Sefer Sayısı [Deneme]
Tanrım; Çok Saçma Ama, Bir Mucize Bölmeli Geceyi [Deneme]
Dandik Düşler Zamanı [Deneme]
Düş Evreninde Travma Tespiti [Deneme]


Hıdır Murat Doğan kimdir?

Yazın-Çizin işlerine meraklı bir yazıcı / ama yazar değil.

Etkilendiği Yazarlar:
Beckett.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hıdır Murat Doğan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.