..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşmekten yükselme doğar. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Hıdır Murat Doğan




27 Kasım 2012
Süreyya Bey Ölürken, Hırıltı Değil Ama Sabun Baloncukları Çıkarıyordu Ağzından.  
Hıdır Murat Doğan
“Hayalindeki ateşi söndürürken, öbür ateşin, somut, gerçek ateşin yayılıp genişlediğini, “brr, brrr” diye sesler çıkaran kedinin, ölü yavrusunu kaptığı gibi, aralık duran kapıya doğru fırladığını görmedi.” Robert Sabatier / İsveç Kibritleri


:ADEE:
Gramafon’da Frehel’in 1939 prodüksüyonlu “La java bleue”sü çalıyor; çaydanlık, ocağın üzerinde buharlar saçarak fokurduyordu. Süreyya bey, bastonunu masanın kenarlarına, eski kırmızı koltukların paslanmaya yüz tutmuş metal ayaklarına vura vura pencerenin önüne kadar geldi.
Tıpkı bir önceki, yada ondan önceki, yada sonsuz önceki günlerde olduğu gibi, pencerenin önündeki kalorifer peteklerinin üzerindeki yırtık ve sarımsı perdeleri kaldırıp, çamurlu camın ardından Eskişehir-Ankara tren yolunun, sislere bulanmış raylarına bakıyorlardı.
Emekli kondüktör Süreyya bey, kendisine bakmak için evlenmeyen, yine kondüktör olan oğlu Rıfat’a, takım elbisesine ve düdüğüne büyük bir gururla bakıyordu. Eşi Lütfiye hanım öldükten hemen sonra, artık gelecek planlarını yine sonsuzluk kavramıyla bir vagon bağlantı demiriyle kenetlemişcesine, bir ritüel gibi garip bir döngü içerisine sürüklediği hayatını, bu küçük ilçenin yine kendinden büyük umutlar taşıyan sarı boyalı garının hemen yanındaki, üç katlı TCDD lojmanlarında tamamlamak istiyordu.
Ve sonsuzluk; Süreyya bey için; üç gün öncesi veya üç gün sonrası kadar büyük bir uzaklığa sahipti. Zira Lütfiye hanımı; dolayısıyla Lütfiye hanım’ın, iki yıl önce kendisini kapı önündeki tren raylarını tamir etmeye çalışırken görüp kalp krizi geçirerek öldüğünü hatırlamıyor; Rıfat’ı ise çoğunlukla Tatvan garında birlikte çalıştıkları bir arkadaşı zannediyordu.
-     Tam kırk yıl çalıştım ben, kırk yıl.
Demiryolu işçisi Bekir’in; düz saçlı, yuvarlak yüzlü, hiç ağlamayan, çok soru soran, on bir yaşındaki oğlu, -Adalet Partisi sevdalısı dedesinin gurur duyduğu tek torunu- Süleyman, bu soğuk ve sisli Aralık günü yine yanındaydı. Pencerenin önünde, peteklerin dibinde…
-     Süreyya amca, bu trenler neden duman çıkarıyor?
-     Gittikleri belli olsun diye oğlum.
-     Gittikleri neden belli olsun ki?
-     Her giden bir iz bırakır mutlaka.
-     Lütfiye teyze de sana bir iz bıraktı mı?
-     Bıraktı.
-     Ne bıraktı Süreyya amca?
Durdu, hatırlamaya çalıştı, gülümsedi.
-     Dumanlarını Süleyman, dumanlarını…
Gülüştüler; pencerenin soğuk rüzgarları içeri çeken aralığından kafalarını çıkarıp, Rıfat’ın bir hareketle yerinden oynattığı koca Doğu Ekspresi şimendiferine gururla baktılar.
-     Peki ya, bu trenler, nasıl duman çıkarıyor Süreyya amca?
Yaşam böyleydi, trenler gibi geçiyordu pencerenin önünden. Alacalı ve sesli…
Yaşam böyleydi, gittikleri belli olsun diye dumanlar bırakan, trenler gibi…
Süreyya bey, bir kovanın içine bulaşık deterjanını boşalttı, üzerine masanın üzerinde duran ve birkaç gün öncesinin, yani sonsuzluğun suyunu barındıran sürahiden birkaç bardak kadar su aktardı. Elini sokup köpürttü. Çocukluğunda belki en çok sevdiği şeylerdendi sabun köpüğü üflemek ama, o kadar sonsuz zamanları hatırlayamıyordu işte...
Süleyman, boyası sökük, döküntü merdivenlerden aşağı koşuştururken bağırıyordu:
-     Rıfat abi! Rıfat abi! Süreyya amca dumanlar çıkarıyor…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın beklenmedik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sophie Döndüğünde...
Evveliyatını Bilmediğim Tuhaf Acılardan Geçtim.
Ölürsem Beni Herhangi Soğuk Bir Kaldırıma Gömün.
Gidenler ve Kalanların Aynı Yöne Bakması Sorunsalı.
İçinden Çocukluk Yaralarının Geçtiği Birkaç Otobüs Durağı Tanıyorum.
Büyüsün İçimizdeki Aidiyet / ve Halk Otobüslerinde İnleyen / Mihriban Türküsü.

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Freud, Beethoven ve Haydar
Umut...
Ölü Evi Fotoğrafçısı
Bu Rüya Feyk Ulan!
Hiç Bir Aşk Manipule Kabul Etmez
Ekinoks
Naçizane Fikrim, Kalmandı Ama
Biraz Uzak, Biraz Çıplak
Tertele
Doğduğu Ev İki Yüz Yıl Sonra Müze Olsun İsteği

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İçimdeki Çocuğun Enteresan Şekilde Bıngıldağının Kapanmayışı [Deneme]
Kimliği Kaybetmek, Kişiliği Kaybetmekten Zordur Vesselam. [Deneme]
Çocukluğumun Sonsuz Sayılı Günleri veya Geç Kalınmış Zamanlara Soneler. [Deneme]
Che Süper Bir İnsandı, Ben O Kadar Değilim. [Deneme]
Bir Nazi'nin Notları [Deneme]
Ya da Sen Sevdayı Bir de Yerküreye Sor. [Deneme]
Yitik Sefer Sayısı [Deneme]
Tanrım; Çok Saçma Ama, Bir Mucize Bölmeli Geceyi [Deneme]
Dandik Düşler Zamanı [Deneme]
Düş Evreninde Travma Tespiti [Deneme]


Hıdır Murat Doğan kimdir?

Yazın-Çizin işlerine meraklı bir yazıcı / ama yazar değil.

Etkilendiği Yazarlar:
Beckett.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hıdır Murat Doğan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.