..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Hıdır Murat Doğan




27 Kasım 2012
İçinden Çocukluk Yaralarının Geçtiği Birkaç Otobüs Durağı Tanıyorum.  
Hıdır Murat Doğan
“Tanrım, annem bu akşam beni okuldan almaya lütfen gelmesin…” dedirten öylesi zamanlar işte…


:ACIG:
Bir ilkokul arkadaşım vardı; Devran.
Öylesi güzel, öylesi beyaz küçücük bir kız hatırlıyorum.
Hani ilk aşkımdı diyemem, ama güzeldi. Çok güzeldi…
Sanki böyle birden devleşip onun gözlerindeki çocuksu güzelliği bağrıma sığdırmaya azmedecek kadar güzel… Böyle gözleri bal rengi ama mavi; deniz gibi, kocaman…
Saklambaç oynamazdık biz Devran’la… Zira onunla ancak Rimbaud konuşulurdu, belki biraz da Promethe… Öylesine anlamlı, öylesine tutuk… O, zincire vurulmuşları bir göz darbesiyle öylece yere indirebilirdi… Öylesine güçlü, öylesi mitolojik…
Biz Devran’la hiç saklambaç oynamadık; gözlerini diyorum, kapattıramazdık ki onun…
Aynı mahallede, silgi kokulu çantalarımızı sırtlayıp, yürüyorduk okuldan yüz metre ötedeki evlerinin önüne kadar… Karanlıktı en son hatırladığım, seçemiyordum belki ama, yakamoz düşüyordu kaldırıma işte oraya, öylece; yemin ederim…
“Tanrım, annem bu akşam beni okuldan almaya lütfen gelmesin…” dedirten öylesi zamanlar işte…
Sonra bir gün, sıcak bir yaz tatilinde komşu çocuklarıyla oynarken, balkondan annem bağırdı:
“İlke arıyor!” koştum, merdivenleri ufacık boyumla üçer beşer…
Sustum sonra, sade sustum…
Hiç siz ilk kez bir arkadaşınızın ölüm haberini aldınız mı?
Ya gözlerini kapattıramadığınız küçücük bir kızın, çocukluk arkadaşınız olmasını yedirdiniz mi kendinize?
Devran, Annesi, Babası ve hiç görmediğim, o gün daha küçücük bir bebek olan kardeşi; tatile gittikleri bir yerlerden dönerken, öğretmen babasının -senelerce kapılarının önünde gördüğümde, “işte buradalar!” dediğim bordo renkli- Doğan L’si ile takla atmışlar…
Sonra hep duyduk… Bir kardeşi vardı… Yani sadece artık, bir kardeşi vardı…
On beş yıldır, her konuşmamızda gözlerimiz dolar İlke’yle benim… Sonra gözlerimizden utanırız… O bizim, Piaf’ımız, Kaldırım Serçe’mizdi işte…
Eğer o sokaktan bir daha geçme cesaretini gösterebilseydik; belki kardeşini bulur, en azından muhtemelen Devran’ınkine benzeyen gözlerinde, yarım kalmış bir çocukluğu bulurduk yine…
Belki o zaman, eski sevgilimin birinde bıraktığım yıllığın sayfasına daha sıkı sarılabilirdim, tozlu kitap raflarıma saklayabilirdim işte…
İlke’yle ben, o sokaktan bir daha geçebilme cesaretini gösterebilseydik eğer, yaşadığımızdan bu denli utanmazdık işte…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın beklenmedik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sophie Döndüğünde...
Evveliyatını Bilmediğim Tuhaf Acılardan Geçtim.
Ölürsem Beni Herhangi Soğuk Bir Kaldırıma Gömün.
Gidenler ve Kalanların Aynı Yöne Bakması Sorunsalı.
Süreyya Bey Ölürken, Hırıltı Değil Ama Sabun Baloncukları Çıkarıyordu Ağzından.
Büyüsün İçimizdeki Aidiyet / ve Halk Otobüslerinde İnleyen / Mihriban Türküsü.

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Freud, Beethoven ve Haydar
Umut...
Ölü Evi Fotoğrafçısı
Bu Rüya Feyk Ulan!
Hiç Bir Aşk Manipule Kabul Etmez
Ekinoks
Naçizane Fikrim, Kalmandı Ama
Biraz Uzak, Biraz Çıplak
Tertele
Doğduğu Ev İki Yüz Yıl Sonra Müze Olsun İsteği

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İçimdeki Çocuğun Enteresan Şekilde Bıngıldağının Kapanmayışı [Deneme]
Kimliği Kaybetmek, Kişiliği Kaybetmekten Zordur Vesselam. [Deneme]
Çocukluğumun Sonsuz Sayılı Günleri veya Geç Kalınmış Zamanlara Soneler. [Deneme]
Che Süper Bir İnsandı, Ben O Kadar Değilim. [Deneme]
Bir Nazi'nin Notları [Deneme]
Ya da Sen Sevdayı Bir de Yerküreye Sor. [Deneme]
Yitik Sefer Sayısı [Deneme]
Tanrım; Çok Saçma Ama, Bir Mucize Bölmeli Geceyi [Deneme]
Dandik Düşler Zamanı [Deneme]
Düş Evreninde Travma Tespiti [Deneme]


Hıdır Murat Doğan kimdir?

Yazın-Çizin işlerine meraklı bir yazıcı / ama yazar değil.

Etkilendiği Yazarlar:
Beckett.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hıdır Murat Doğan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.