..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Tüze Felsefesi (Hukuk) > Ahmet Odabaş




27 Ağustos 2012
Öğrenilmiş Çaresizlik ve Toplum Düzeni  
Ahmet Odabaş
Seligman’ın, öğrenilmiş çaresizliğini biliyorsunuz... Ya da ben bildiğinizi kabul ediyorum... Belli süre engellenen canlı, engel kaldırıldığında da, aynı engel varmış gibi davranıyor... Depresyona dayalı bir çok hastalığın nedeni bu olabilir...


:ADCI:


Seligman’ın, öğrenilmiş çaresizliğini biliyorsunuz... Ya da ben bildiğinizi kabul ediyorum... Belli süre engellenen canlı, engel kaldırıldığında da, aynı engel varmış gibi davranıyor... Depresyona dayalı bir çok hastalığın nedeni bu olabilir...

Kendine güveni yok etme süreci yaşayan insan, bir daha ayağa kalkamayacağını öğrenebilir. Gerçekte aslan yürekli olduğu halde, kendini savunmasız bir av olarak düşünebilir....

Biz düşündüğümüz kadar varız... ve bize bir şey olmadığımız, önemli olmadığımız, kendi kendimize bir şey yapamayacağımız öğretildiğinde, böyle sanabiliriz.

Demek ki, propaganda ve reklamlar çok sinsi bir silah.... Propagandaya karşı koyma, reklamlara karşı direnme, bilgi kirliliği ile savaş, mikroplar ve virüslerle savaşmak gibi, teknik bilgi ve kararlılık gerektirir.

Pek çok aydın görünümlü propaganda görevlisi, Türkiye’nin soykırım yaptığını, peşin olarak, kabul eder ve bu yetmiyor gibi, kabul ettirmeye çalışır.

1915 tarihinde, neler yaşandığı incelenmez... İşgal yılları incelenmez... İşgal yıllarındaki cinayetler ve hukuk rezaletleri tartışılmaz... Normaldir...herkes tarihçi veya hukukçu değil...
Daha vahimi, çağdaş olduğuna inanılan, gelişmiş olduğuna inanılan , uygar ve özgürlükçü olduğuna inanılan emperyalistlerin propaganda ve reklamlarına dört elle sarılınır....

Öğrenilmiş ve tabi öğretilmiş, ve öğretilmeye devam edilen çaresizliğe saplanmak böyle bir şey....

Ülke işgal altında ve işgalciler propaganda yapıyor.... soykırımı durdurun....

Yine işgalci propaganda yapıyor.... bize karşı koymazsanız, İstanbulu size bırakabiliriz....

Ülkenin sahibi olan, benim olabileceğim her şeyi ve olanaklarına göre daha fazlasını olma hakkı olan insanlara, siz sömürülüyorsunuz, siz baskı altındasınız, eğitim hakkınız yok, ibadetinizi yapamıyorsunuz...... öğretiliyor. Kafasına vura vura öğretiliyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında, etnik kökenli propaganda değil, dini öne çıkaran propagandalar kullanıldı...

Günümüze gelelim.... ekonomiyi iyi bildiğine inanılan emperyalizm, özelleştirin, devleti ekonomiden çekin, küreselleşin.... malları göstereceğimiz yerden alın...borç para alın... borcunuzu borçla kapatın gibi bir beyin yıkama süreci devam ediyor... Ekonomi demek, faizle borç para almak, faizini ödemek, faize faiz ödemek olarak öğretiliyor...

Öğrenilmiş çaresizlik, medeni kılıklı emperyalizmi dinleme, onlara itaat etme hastalığıdır.

Psikolojik bir süreçtir... gerçekte rahatsızlık yoktur, ancak var olarak öğrenilmiştir...

Düşününüz, dünyanın en güçlü savunma örgütü, bir çeteye karşı sizi savunamıyor... Buna inandınız mı.... elinizi kolunuzu bağlıyor ve bizim de yapacak birşeyimiz yok diyor... buna inandınız mı...

İşgal yıllarında, soykırım varsa.... sorumlusu işgalciler. (Ülke işgal altında ve tüm hukuka aykırılıklardan işgalciler sorumlu (Prof Dr. Yusuf Halaçoğlu)) Önüne geleni öldürüp, öldürtüp, sonra da siz yaptınız deme kalleşliği işgalciye ait... benim ordum yok ki....

Nazım Hikmet gibi bir milliyetçiyi, bir devrimciyi, vatan haini diye tanıtanlara mı inanıyorsunuz...

Öğrenilmiş çaresizliğin bir görünümü...ne dersiniz...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tüze felsefesi (hukuk) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türkiye ve Komşuluk
Neymiş Biliyor Musun
Atatürk ve Türkiye
Bilirkişi Raporu
Seçim Barajı
Madem ki Biliyorsun, Neden Öğretmiyorsun
1982 Anayasası ve Tutukluluğun Devamı Kararı
Çok Partili Yaşam
Dostça Bir Söyleşi
Özelleştirme Neden Yapılır

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Beynimizin Çaresizlik Oyunu
Bayındır
Kendini Başkasının Yerine Koymak
Doğa Düzeni ve İnsan
Başlarken
Ms ile Söyleşi
Dna ve Evrim
Duygusal Şiddet Nedir?
Hastalığın İlerlemesi Nasıl Durur
Yanlış Anlama Sanatı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sorma İsterse [Şiir]
Kukla [Şiir]
Odabaş Tüm Şiirler [Şiir]
1001 Gece Masalları [Şiir]
Kuklacı Amca [Şiir]
Buluşalım [Şiir]
Çay Koy Ortak [Şiir]
Çay Koy Ortak [Şiir]
Geliyorum Ortak [Şiir]
Zamanın Yaptıkları [Şiir]


Ahmet Odabaş kimdir?

1963 Çarşamba/Samsun doğumluyum. Serbest avukat olarak çalışıyorum. (İzmir'de)

Etkilendiği Yazarlar:
Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Hayyam, O Veli, Aziz Nesin,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.