Yaşam ciddi, sanat neşelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
Benim rengim akvaryum mavisi, herkes tanır beni dostluklarımdan; sen de öyle... Denizciler haber verdiğinde dünyama sığınmak istediğini, doldurdum içime ruhumu sana yolladım, konmasam da baş köşeye... Karşımda hüzünle oturup da düşünürken uzakları, hep haykırmaya çalıştım: "ben hemen karşındayım, akvaryumdaki mavi!" Çok seviyorsun birini, onu düşünüyorsun belli. Fısıltılar duyulmakta bakışlarından, şarkılar, şiirler, hepsi onun için... Ay ışığından bir elbise giymişsin üzerine, çok yakışmış ta hani. Onun için giyindin, biliyorum; yemin ederim ki, gelmesini gönülden diliyorum!... Gözlerin hala arkanda, gelmedi işte, gelmeyecek de... Bakışlarındaki fısıltıların soluk alışlarını duyumsuyorum, hala ona bağlıyorlar yaşama sevincini. Gözlerin ve bakışların, siyah bir perde ile örtülü! Ona asıl bağlı olan şeyler, umutsuzluklar, örülü bir örümcek ağı gibi yapışkan, kirli... --Sen ona değil, bana gereklisin, sadakatsiz sevgilerimden sonra...--(şairin sesi) Ben seni sevmeye başladım, sen ona sadık kaldıkça!... Ben ruhumu boşalttıkça içimden, Senden gelen acılarla doluyor içim ... Şimdi ruhumun hafiflikleri var daramda, onlara da yer dar... İstediğim şey tam da bu biçim daralmalar, senin acılarınla…. Gülmekteyim acınacak halime! Yoksa ben, deli miyim, doktor? Delisin, dedi doktor! • Düşüncelerin ve duyguların karman çorman. Canın yandıkça gülmektesin, deliler gibi. • Ünlüyüm diyorsun, rengin ve dostluklarınla. • Varolmayan insan sesleri duyuyorsun, karşında bir sevgili görerek • kimsenin duyamadığı sesleri duymaktasın, bakışların fısıltıları gibi. • Zihinsel bozukluklar yaşıyorsun ve depresyondasın • Ailenden, arkadaşlarından uzaklaştın ve sosyal ilişkilerin yok, ziyaretçilerini kovuyorsun, Yanına gelen diğer hastaları da, yapayalnız yaşıyorsun bir kenarda. • İnsanların sürekli olarak sana zarar vermek istediklerini söylüyorsun, içine acılarını doldurarak. ... Ben bir zamanlar akvaryumdaki maviydim... Şimdi ise tam ortasındayım aşkın ve artık rengim yeşil; baharın başlangıcındayım... İkna edip de doktorları, çıkabilirsem bu dört duvar arasından, hemen evine gelip, koca bir saksının içinde çiçek olup bir köşeye dikileceğim...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kemal Yavuz Paracıkoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |