..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > Yûşa Irmak




6 Ağustos 2012
İlk Ders: Masallar ve Gerçekler  
Yûşa Irmak
Bütün kandırmacalar bu ülkede çocuklukta başlıyor. Tüm gerçekler bir bir saklanıyor, gözardı ediliyor her nedense… Aklı ermeye başlarken, kurmaca dünyaların içine itiveriyoruz başta çocuklarımızı. Sonra ütopyalarla, tatlı yalanlarla aldatıyoruz hem kendimizi, hem yavrularımızı… Fakat insan büyüdükçe gerçeklere yaklaşıyor, yaklaştıkça da kaçıyor bu gerçeklerden. Şaşırıyoruz, beynimiz adeta dumura uğruyor ve bir çıkmazın dehlizinde buluyoruz kendimizi. Gerçekten, gerçekler masallara hiç mi hiç benzemiyor…


:AIAB:
Bütün kandırmacalar bu ülkede çocuklukta başlıyor. Tüm gerçekler bir bir saklanıyor, gözardı ediliyor her nedense… Aklı ermeye başlarken, kurmaca dünyaların içine itiveriyoruz başta çocuklarımızı. Sonra ütopyalarla, tatlı yalanlarla aldatıyoruz hem kendimizi, hem yavrularımızı… Fakat insan büyüdükçe gerçeklere yaklaşıyor, yaklaştıkça da kaçıyor bu gerçeklerden. Şaşırıyoruz, beynimiz adeta dumura uğruyor ve bir çıkmazın dehlizinde buluyoruz kendimizi. Gerçekten, gerçekler masallara hiç mi hiç benzemiyor…

Her şeyi gören bir insanın yalnızlıktan şikâyete ne hakkı var? Mevsimler, renkler, çiçekler, köylerin, kentlerin, metropollerin bütün kadınları, bütün çocukları, bütün yaşlıları ve gençleri görmüyor mu bu durumu? Bunu göremeyen, bir insanın çarşıda mum arayan bir körden ne farkı var? Bu manasızlığı çocuklarımızı bıraktığınız yerden kalan, eski bir hatırası olabilme ihtimalini ne zaman akıl edeceğiz? Bir çocuğun, oynadığı bir bezbebeği, atmaya kıyamadığı gibi hayallerini de atmayacağı, unutmayacağı gerçeğini perde arkası yapmak ne kazandırıyor ki bize?

İşte, masalar çocukluğun hayal denizleri ve bu mefhum yüzer durur çocuğun minicik kalbinin, zihnin içinde. Tertemiz çocukluk yıllarının perilerle, cadılarla, prenseslerle, acı ve hüzün dolu ayrılıklarıyla, bazen mutlu sonlarla süslediği yalancı cümlelerdir aslında masallar. Kimin neyi, ne kadar sevdiğini ancak Allah bilir biz bilemeyiz! Fakat insan masalcıların mı, çocukların mı aldatmaya meyyal olduğunu, yoksa çocukların mı aldanmayı daha çok sevdiğini kestiremiyor bir türlü… Bize anlatılan masallar ise baştan aşağı yalan. Hatta yalanın daniskası…

Birer fanteziydi bize anlatılan masallar, gerçeği çağrıştırmayan birer ütopyaydı. Bir varmış, bir yokmuş işte! Develer tellal, pireler berber! Annesinin beşiğini tıngır mıngır sallayan çocuklar… hepsi bu… Gerçekleri hiçbir zaman bulamadık anlatılan masallarda. Mesela tufanla çalkanan yeryüzünü, kasırgalarla yok olan insanları, ikiye bölünen nehir ve ovaları, mutlu köy günleri hiç yoktu. Biz yoktuk ki masallarda, ne bir ağıtımız, ne bir coşkumuz, ne bir hüznümüz, ne bir dirilişimiz, ne bir ölüşümüz, ne de inancımız vardı…

Bu yüzden çocuklar da masal filan dinlemiyor. Ninelerimiz de masal anlatmıyorlar artık. Ama şimdi başka ütopyalar var, başka yalanlar kandırıyor çocukları. Çağın iletişim imparatorluklarına yenik düşen toplumlarız bizler! Çocuklarımız da yalan çizgilerle, akıl almaz trajedilerle büyüyorlar malesef. Başta televizyonlar sonra internet bilmediğimiz veya hiç zaman bilemeyeceğimiz gezegenlerin insanlarını, bu yaratıkların bol ateşli silahlarını, gürültülü savaşlarını, komik deniz canavarlarını, şeytan ruhlu insanlarını çizgi çizgi aktarıyor çocukların gözlerinden kalplerine ve beyinlerine… Çağdaş masallar içinde biz yine yokuz, gerçekler hiçbir zaman olmadı zaten. Hep bir yalan ülkesi olmak Türkiye’nin kaderi sanıyorum. Çocuklarımız da bundan baya bir nasibini almaya cür’etkâr şimdilerde! Anneler ve babalar yalana kapılarını sonuna kadar açıyorlar. Gerçekler oysa kitaplarda, hatıralarda terk edilmiş keşf edilmeyi bekliyor! Yalan bir geleceğe doğru bilmeden koşan çocuklar lütfen bize haklarını helal etsinler. Bunu tarihe not düşmek istiyorum yalan bir alemden, kalp sahibi gerçek çocuklara, en sahicisinden…

Her çocuğun bakış açısı dış dünyaya atılan bir köprüdür! Beni anlıyor musun masum çocuk?




http://twitter.com/yusairmak
https://www.facebook.com/yusairmak
yusairmak@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın düşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Üç Elma, Üç Yıldırım
Kendimle Konuşmalar
Ruh-i Revanım
Hayır Olsun İnşallah!..
Neden "Sevincin Sesi Çıkmıyor"

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
13 - 14 Yaşındaki Kız Çocukları Hakkında…
İşlenmemiş Cevherler Ülkesi: Türkiye
Sonbahara Birlikte Yürümek
Günbatımı Eski Bir Masada Başladı Her Şey
Yağmurda Koşamayanlar
Geçmişi Geçmişimiz Olan Şehir: Bosna - Hersek
Kaygı ve Endişe İnsanı İnsanlıktan Çıkartır
Ruhu Vurgun Yemiş Dalgıçlar
Abdülhamid, Abdülhak Hâmid ve Karındeşen Jack
Ezberlerin Bilimsel Kılıklısı Bir Felakettir

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Hicran Nağmesi [Şiir]
Geldim [Şiir]
Sakin Bir Acı [Şiir]
Sözün Çiçeği [Şiir]
Sevgiliye Hasretle [Şiir]
Geceye Kâside [Şiir]
Benimle Ölür Müsün? [Şiir]
Gözbebeği Turşusu [Şiir]
Beste-i Nigar [Şiir]
Bilemezsiniz [Şiir]


Yûşa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aşığı! Yayıncı, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yûşa Irmak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.