İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell |
|
||||||||||
|
Milli buhranın kabız insanı nokta koymaktan kaçınır itinayla çünkü hiçbir hikayede aklayamaz kendini geçmişinden. Dean Martin filmlerini severim hele Jerry lewis ile olanlarını. Salon komedisini kendi ruhsuz odalarıma böler fragmanla oyun oynarım. asık yüzlü bir reklam gibi alman gerekeni söyler vermem gerekenden hiç bahsetmem. Ben mi. Adım Blanch. ödünç yaşam acentasında gölge tamircisiyim . güneş emekliye ayrılırsa bende hayatın bahşettiği büyük ikramiyemi alıp kuzeye taşınıcam. kuzeyi düşlerken hep çok sevimliyim Birkaç yaşım var. Biri diğerinden iki yaş büyük, öteki dört yaş küçüğüm. Yerli bir kabile arıyorum yerli malı haftasını kutlamak için. Bunun yaşımla bi ilgisi yok. Yazdıklarımın da parmaklarımla... birkaç yaşım var büyüyüp küçüldüğüm dünyanın şeffaf rahminden toprağa dökülen mavi, sonsuzluğun hünerli kucağında özgürlüğü harcarken, deniz bulaştırmış yüzüme. Daha çocukken. Tuzlu suyu hiç sevmem. eskiden gözlerimden başlardı dalgalar dökülmeye, vasat bir ruhun çok eşli kıyılarında çırpınırken yaşımı unuttum ben . birkaç yaştan biriyim. Adım birkaç kişiden biri. Mesela blanch Hiç evlenmedim. Hiç çocuğum olmadı Birkaç adam sevdim bir kaç kadınla yattım kaç müttehit eskittim hiç bilmiyorum sanırım artık pek saymıyorum masmavi bir evrende ketum bir varoluşu kucaklarken soyundum düşlerimi. Ayazla da böyle tanıştım. İki bira içip ayrıldık. İncelen bileğinden başladım öpmeye veda ederken İnceldiği yerden koptu tükürdüm. aklımla vedalaştık ilk cinayetim geçersizdi... -soğuk ve mesafeli ellerin hiçliğe dokunduğu buzdan bir ülkenin ilk yalnızı bendim- ..bu yüzden.... ve özgürlüğü kemiren azı dişim kırıldı.. tam dört yerinden Plastik sanatın üç boyutlu şeytanı içimdeki cehenneme kat çıkarken taşeronla kavga ettim. güneşten bulaşan sarı bir vebayla kucaklaşmak nedir bilirim.. o ilk ışığın peşine düşen arsız bir kaplumbağa gibi yolları yarılamak ya da. delirirken yorgunluktan ağlarken . Kibirli sayılmam biraz alınganım hepsi bu Birazdan ne anlıyorsan artık olsun neşeli bir metafora dönüşen dün , sarı sıcak bir kızın yaşam telaşını saklamayı başardı. -Artık tanımadığım bir hayatın içinde kadim bir paragraf bile olabilirim- Derken aynada başka birini gördüm. Bana benzeyen üçüncü sayfa haberlerinde çıkan sapkın bir baba gibi, suretinin görebilen yanlarına koyu çizgiler çektik. En masum oydu. İlk onun gözlerini kapadık.. ilk yalnızın ilk düşüğü ve ilk düşkünü bu hayatın ters dönen bir aklın zina özlemi gibi içime aktı en yüksek desibelden bağırdım. Benim hiç kan hücrem yok. hücreleriyle meşhur bir memlekete ihanet sayıldı bu. Birkaç duvar satın alıp kendime, bir tünel açtım kendi içimde. kaçmak için hepinizden. yine olmadı Adım blanch Boğazımda saklayıp her bir çığlığı sevişirken sayıkladım hep sonra kırmızı oldu dünya, renk körü oldum.. ben o bakir tanrının saçlarından çaldım yeşili kendine uzanan merdivene tırmanırken öldü elleri . tırnaklarından başladım gömmeye. aklımda ki ilahi sır, kara kutularını boşaltıp ceplerinden ergen bir huzuru işaret etti. yaşamak bıyıkları yeni terleyen bir rüya gibi. ilk yalnızın ilk rüyası ve o dil altı öykünün, noktasız macerası ve çok renkli bir haylazdan çaldığım gökkuşağına binip uzaklaştım. Birkaç mil sonra aranızdaydım her yazının tarihi noktası konduktan sonra başlar. miladıma mühür vurup kendimi yarıladım. biraz müptezel müzik biraz cinaslı bira derken zıvanasına küsen bir fırttı sanki dünya Adım blanch yaşım bir kaç kişiden biri
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gülbahar Karakoç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |