..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > İronik > Şenol Durmuş




22 Nisan 2012
Kurtarıcı  
Şenol Durmuş
İlk kez bu adı duymuştuk. Kimdi bu paşa?..Kimdi bu adam?..Anlattığına göre sadece Deniz değil Hava, Kara, Jandarma kuvvetlerinin bütün personeli subayları bu adama hayranmış. Memleketi kurtaracakmış. Hemen hepsi bu kurtarıcıyı bekliyormuş.


:BBEF:
Çevik Bir adını ilk defa duyuyorduk. 1991 yılının ortalarında bu adamın ismi bizim sokaklar da dolaşıyordu. O dönemde Kasımpaşa da faaliyet gösteren Tersanede çalışan bir arkadaşımız bu ismi duyurmuştu. Bu arkadaşımız aslında bizim Deniz Kuvvetlerinde ki köstebeğimiz sayılırdı. Bir gün meyhanede içerken heyecan içersinde anlatmıştı:

“Çevik Bir denen bir paşa var. Bütün subay, astsubaylar onun için geleceğin Atatürk’ü diyorlar. Hepside o günü bekliyor. Haberiniz var mı ulan” diyordu.

İlk kez bu adı duymuştuk. Kimdi bu paşa?..Kimdi bu adam?..Anlattığına göre sadece Deniz değil Hava, Kara, Jandarma kuvvetlerinin bütün personeli subayları bu adama hayranmış. Memleketi kurtaracakmış. Hemen hepsi bu kurtarıcıyı bekliyormuş.

Yıllar sonra ortaya çıkan belgelerin ve darbe planlarının şekillendiği yer olan bu merkezin neden Deniz Kuvvetleri olduğunu arkadaşımız farkında olmadan anlatmıştı. Hayranlık seviyesi orada daha fazlaydı belki.

“Bütün Denizci subaylar ona tapıyormuş”

Anti sosyal kişilik bozukluğu olan bir arkadaşımız ise karşı çıkmıştı:

“Memleketin sanki kurtarılmaya ihtiyacı var kardeşim?..Yeteri kadar batmışız zaten. Mevzuyu değiştirin. Fener bu hafta ne yapacak onu anlatın ” diyordu.

Azılı Atatürkçü ve bir o kadar vatansever ve ondan daha da beter kahraman hastası bir gençliğin üyeleri olarak çok heyecanlanmıştık. Koca bira bardaklarını durmadan şerefe, şerefe diye tokuştururken de haykırmıştık.

“İşte kahraman, işte kurtarıcı…Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar” diyorduk.

Kıbrıs gazisi olan üşütük bir arkadaşımız ise adeta coşmuştu. Bize sürekli bira ısmarlıyordu.

“Savaş ne zaman çıkacak.?..Beni de alırlar mı ne olur söyleyin. Bende sizlere katılmak istiyorum” diye adeta yalvarıyordu.

“İnşallah, inşallah” diye ona da söz vermiştik.

Tersane işçisi köstebek arkadaşımız içtikçe konuşuyordu:

“Bizim tersane komutanı olan Tuğgeneral abimiz o biçim yolunu buluyor. Ne ihaleler dönüyor bir bilseniz?..Ulan orada bir paşa olacaksın yedi sülalene yetmezse şerefsizim. Holding sahipleri bile onların yanında fakir kalır” diyordu.

“Haklısın, haklısın” diyorduk.

Herhalde para kazanılacaktı. Devrimin paraya ihtiyacı vardı. Ne yani şeriatçılar, komünistler kazanıyordu da bizim dava arkadaşlarımız mı kazanmayacaktı?..Bunun aksini bile düşünmek olabilir miydi?.. Onlar Atatürkçü insanlardı. Bizlerde öyleydik. Sanki biz siviller yolumuzu bulmuyor muyduk?.. Eninde sonunda yollar bir yerde kesişecekti. Ordu, millet el ele hep beraber sıfır noktasında buluşacaktık. Sonrada karşı devrimi başarıyla gerçekleşecektik. İttihat-Terakki'yi kuran abilerimiz de bu şekilde meyhaneler de, varoşlar da, kışlalar da, sokaklar da birleşerek o devrimi yapmamış mıydı?..

O gece tüm sarhoşluğumuza rağmen mutlu bir şekilde sürünerekde olsa evimizin yolunu bulmuştuk?.. Ertesi gün güç bela yataktan kalktığım da şok geçirmiştim. Korkunç bir baş ağrısı ile uyanmıştım. Eşimin saçları beyazlamıştı. Bu kadına neler olmuştu?.. Aynaya baktığımda ise adeta kendimden korktum. Bir hortlak gibiydim. Eşim bas bas bağırıyordu:

“ Allahın belası adam sonunda uyandın demek. Böyle uyku mu olur. 21 senedir uyuyorsun...O gece içtiklerinden zehirlenmişsin. Komaya girmişsin. Nerede ise fişini çekicektik. Doktor beye dua et sen. Bak şu televizyona da paşa paşa diye senelerdir sayıkladığın adamın bir halini gör. Bir gün benim ya da çocukların ismini bile sayıklamadın nankör herif” diyordu.

Spiker haykırıyordu. Gözlerime inanamadım. Bu bizim paşaydı. Ne namazı, neler oluyordu?..Bunlar gerçek miydi, ulu Tanrım?..

" 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in üç gün gözaltında tutulduğu Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde seccade isteyip 5 vakit namaz kıldığı ortaya çıktı. Çevik Bir ile birlikte namaz kılan emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, Hüsnü Dağ ve Salih Eryiğit'in ise seccade bulunamayınca gazete kağıtlarının üzerinde namaz kılmak zorunda kaldıkları öğrenildi."






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İronik kümesinde bulunan diğer yazıları...
İdam İsteriz
Dilenciler Köyü
Düttürü Düüüttt
Cafer Kalfanın İsyanı 2
Şairler Çıkmazı Sokağı
Eski İstanbullu 2
M. Ö 1 Yıl
Yılın Yalakası
Bir Yazarın Izdırabı 2
Beni Kimse Sevmedi

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kurtarın Beni
Hırsızlar Kralı
Güzel İstanbul
Sarıgöl Roman Mahallesi 2
Pavyon Sokakları
Gel Abi...
Emret Başkanım
Ayşe Aşk Arıyor
Köpekler Sokağı
Köpeklerin Aşkı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kurtlar Sürüsü [Şiir]
Ego - [Şiir]
Çingeneler Zamanı [Şiir]
Açım Ben [Şiir]
Olmalı [Şiir]
Zaman Geçsin [Şiir]
Hani [Şiir]
Konstantin Ağlıyor... [Şiir]
Kuyu [Şiir]
Sen Gidersen [Şiir]


Şenol Durmuş kimdir?



Etkilendiği Yazarlar:
CERVANTES


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şenol Durmuş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.