Artık İnanmak İstiyorum...
(Edibe Toğaç) 1 Ekim 2012 |
Beklenmedik |
| |
Neden yaşamamız gerektiğini sorgulamaktan bıktım usandım artık, bazen bir dağ olsaydım keşke diyorum,yada bir ağaç,akıp giden şelale mesela, yada ne bilim, bulut belkide ,yıldızlar kadar uzak insanlığa bir okadarda yakın,toz olmalıyım mesela dağılıp gidebilmeliyim istediğim zaman,,, |
|
Sanırım Sizi Deliler Gibi Seviyorum...
(Edibe Toğaç) 6 Ekim 2012 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Hiç gerçekleşmeyecek hiç kavuşamayacak hiç bir araya gelemeyecek aşklar vardır,herşey uzaktan ve kısıtlıdır onlara göre,çünkü onlar hata yapmadan ilerleme hedefini seçmişlerdir hayatlarında,evet kolay kolay sevmemiş kolay kolay aşık olmamışlardır,sadece bir seçim yapmak zorunda oldukları için o seçimleri yapmışlardır, bir ruhu size yakın gelebileceğiniz bir ruhu tüm kalbinizle görmek isterseniz şayet görebilirsiniz buna inanın. |
|
Anna'nın Hikayesi...
(Edibe Toğaç) 19 Mart 2013 |
Gerilim |
| |
Adım Anna, Bir kaç aydır bu kasabada yalnız yaşamaktayım, demek istediğim aile üyelerimden hiç biri yanımda değiller.
Ben bir yazar olmak istiyorum ve bunuda sessizlikte ve huzurda bulacağıma inanıyorum. O yüzden işte bu kasabadayım şimdi. |
|
Görünmeyenler...
(Edibe Toğaç) 24 Eylül 2014 |
Yeraltı |
| |
Benimkisi biraz delilikle varoluşun arasındaki ütopik o dünyayı arayıp bulmaya çalışma, yada yaratma çabası... |
|
Dışarıda Herşey Aynı...
(Edibe Toğaç) 15 Kasım 2014 |
Varoluşçuluk |
| |
Aklıma Schopenhauer'ın bir sözü geliyor o dakikalarda; " Toplum ateştir." diyor
Ve bir diğer filozof Niezsche şöyle diyor! " Toplum hastalıktır."
Ve bir diğeri, Satre şöyle diyor; " Toplum yaradır."
Ve loke devam ediyor sözlerine; " Toplum sıradanlıktır."
Platon ise nokta atışını yapıyor sarsıcı sözleriyle; " Toplumdan uzaklaştıkça kendine yakınlaşırsın."
Benim tam olarak yaptığım şeyde buydu, kendimi onlardan sıyırmak... |
|
Mathilda'nın Hikayesi...
(Edibe Toğaç) 12 Aralık 2014 |
Beklenmedik |
| |
Ve yine sabah olacak ve ben yine işe gideceğim. Dört senedir koca bir yalnızlığı barındırmaktayım dünyamda. Benim tek neşem olan büyükannemi kaybettiğimden beridir keyifsizim. Bu neşesizliğimi elimden geldiğince kimseye yansıtmamaya çalışıyordum. İş yerindeki gelişigüzel herşeye gülen aklı beş karış havada arkadaşlarıma karşılık olarak, aslında bana ait olmayan kahkahalar savurmaktayım. |
|
Kan Kaybediyorum...
(Edibe Toğaç) 20 Mart 2015 |
Sürrealizm |
| |
Yaşamın dışına itildim çünkü ben, bitirdim o döngüyü, atlattım o kaosu, nefesim kesilmeye başlıyor tekrardan,oysaki bir kez ölmüştüm ben... |
|
Görünmeyenler - Bölüm 17
(Edibe Toğaç) 3 Ekim 2015 |
Varoluşçuluk |
| |
Gözlerimi tam anlamıyla açamadığım gibi, bilinç yönündende başka dünyalardaydım sanki. İçimden zaman zaman, yerimden kalkıp pencereyi kapatmam gerektiğini belki yüz kere tekrar etmiştim, ama uyku daha ağır basıyordu gibi. Arada sırada göz kapaklarımı bir açıyor bir kapatıyordum, işte tamda o esnada Anna'nın karşımda duruyor olduğunu fark ettim. |
|
Görünmeyenler Bölüm 18
(Edibe Toğaç) 4 Şubat 2016 |
Varoluşçuluk |
| |
Her ikimizde buz kesilmiştik, bileklerini bırakmamakta kararlıydım, acısını içimde hissedebiliyordum, ama onunda acı çekmesi gerekiyordu. |
|
Kaçamak Sonlar
(Edibe Toğaç) 5 Eylül 2016 |
Varoluşçuluk |
| |
Hiç kimse mutsuzluğu seçecek kadar aptal değil. Sadece hayat bazı insanlara adil davranmıyor. Eğer o insanların önüne mutluluk serilseydi, geri tepme gibi bir aptallığı emin ol yapmazlardı . |
|
|
Ne bilmek isterdin ey insan desem ???
http://sayfamdakalancumleler.blogspot.com/
|
|