• İzEdebiyat > Eleştiri > Savaş ve Afetler |
1
|
|
|
|
• Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir.(1921) |
|
2
|
|
|
|
Günümüzde de, özellikle bize yakın coğrafyalarda irili ufaklı başka diktatörler de var. Despotizmi marifetmiş gibi halkın gözüne sokuyorlar. Yalana ve talana dayalı farklı propagandalarla halkı uyutmaya çalışıyorlar. |
|
3
|
|
|
|
İki önemli soru sorması lazım önce bütün Müslümanların, sonrada insan olduğunu zanneden bütün insanların. Birinci soru; bütün büyük silah şirketleri hangi ülkelerin? Soru iki, savaşların bir çoğu hangi coğrafyada yaşanıyor? |
|
4
|
|
|
|
Tarihin tekerrür (tekrarlamak) ettiğini zihinlerimize kazıyan şeyin ne olduğunu hiç merak ettiniz mi? Neden tarih hep tekerrürden ibarettir derler bilir misiniz? |
|
5
|
|
|
|
İşte o gün, o karanlık 11 Temmuz 1995 günü Birleşmiş Milletlerin ya da kod adıyla ’’Birleşmiş İlletlerin’’ benim gözümde, bittiği gündür... Bizler ki Müslümanlar olarak hiç bir zaman, kadına, çocuğa, silahsıza, aman dileyene, ateş etmemişiz, bizler ki bu alçaklıkları çoğu zaman yaşamışız, geride şehitler bırakmışız, sakın ola sevinmeyin Sırp Canileri ve Hollanda’nın yalaka askerleri bunun sizin için çok acı sonuçları olacak hem dünyada, hem de ahirette... |
|
6
|
|
|
|
Onlara ‘battaniye serecek bir yer’ bile bırakılmadı. Hepsine çoktan ’vahşi’ damgası vurulmuştu. Kuşaklar boyunca doğayla uyum içerisinde yaşayan Kızılderililerin bilgeliği hiçe sayılmış, dinsel ritüelleri bile yasaklanmıştı. Vatandaşlık ve oy hakkı da 1924’e kadar tanınmadı.
|
|
7
|
|
|
|
Kıyamet tabi ki inancımız gereği, insanlar eliyle kopmayacak, Allah cc. ’’Onun zaman bilgisi ben de.’’ diyor, Kainatın Efendisi sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed. sav. de ’’Benim bu konuda normal insandan fazlaca bir bilgim yok.’’ diyor, ancak yaşananlar, hızla insanlığımızı yitirdiğimizi, merhamet duygusunu raflara kaldırdığımızı, insan eliyle adeta dünyaya küçük bir kıyamet yaşatılmaya çalışıldığını gösteriyor... |
|
8
|
|
|
|
Öncelikle bu sıkıntılı süreçte en büyük risk altında çalışan sağlık personellerini hem kutluyor, hem de sağlıklarında hiçbir sorun yaşamamalarını diliyorum. |
|
9
|
|
|
|
Ne hayatlar yaşanmış, ne hayatlar yok olmuş… |
|
10
|
|
|
|
Kor/ona... Tedavisi olmayan bir tür virüs... Çin’de ortaya çıktı ve Afrika kabileleri haricinde bütün dünyayı sardı. Çok ilginçtir ki, Afrika kabileleri muhtemelen her hangi bir göksel dine bağlı da değiller... Bir bilimsel yanlışlık yapıyorsam özür dilerim. |
|
11
|
|
|
|
Amerikan ve İngiliz mallarına boykot bütün dünyada yayılıyor. Hatta bazı amerikalılar bile boykota katılıyor, boykot başlatıyor. Bana gelen bir ileti. |
|
12
|
|
|
|
"...15.000 Türk Askeri Esir edilmiş ve bir ERMENİ DOKTORU İngilizlerle birlikte Türk Esirlerinin gözlerini asitli suyla kör edip, asit havuzlarına atmışlar, havuzlardan sağ çıkmamışlar. Etleri kemiklerinden ayrılana kadar bu vahşeti izlemişler. Türkiye Bu savaş Suçuna Neden Hala Tepkisiz? Bir avuç ERMENİ TASARISINI Dünyaya kabul ettiriyor..." |
|
13
|
|
|
|
Şiddet kullanarak bir amaca varacağına inanan ve bunu meşru gören, bir kişiyi, bir örgütü, bir devleti; ancak o şiddeti bertaraf edebilecek bir kuvvet bu niyetinden caydırabilir. O kuvvete sahip olmayan, hitabetle, siyasetle, ikna yeteneğiyle bir sonuç elde etmesi mümkün değildir. |
|
14
|
|
|
|
İkinci Dünya Savaşı sırasında yapılan atom bombası 1945 Ağustos ayında, bir iki gün arayla Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerinde patlatılmış ve yüzbinlerce insan bir an da yok olmuştur... Almanya ve İtalya teslim olmuş, müttefik oldukları Japonya'da teslim olmak üzeredir. Ancak Sam Amca ve aveneleri yeni buldukları bu silahın mutlaka denemesini yapmak uğruna, içlerinde kadın ve çocuklarında bulunduğu binlerce masum Japon'u yok etmekte en ufak bir tereddüt göstermeyerek, acımasızlıklarını ortaya koymuşlardır... Şimdilerde nükleer silahların savaşlarda kullanılması yasak olduğu halde, Rusya başı sıkıştığı zaman nükleer silah kullanabilirim diye de bütün dünyayı tehdit etmekten çekinmemektedir. Şimdilik buna dur diyecek bir mekanizmanın bulunmaması da gerçekten çok acı ve esef vericidir... |
|
15
|
|
|
|
Akşam saatlerinde yine adı Türkçe olmayan bir saçma sapan kanalda kadınlar yolda kavga etmişler, arkadaşlar haber diye bizlere bunu pompalıyorlar, adeta beynimizi iğfal ediyorlar... Yangınlar ile ilgili tek bir haber yok. Pes doğrusu pes... Nasıl bir duyarsızlıktır bu anlamak zor gerçekten... |
|
16
|
|
|
|
Gerçek bir öykü;
Sarhoş Baba Saddam, kızı Irak Halkı ve tecavüzcü Bush ve şürekası...
|
|
17
|
|
|
|
Beyrut'ta nasıl doğdu bugün güneş? Çocuklar ne istedi annelerinden? Anneler nasıl uyudu bu gece? Kim kimi bekledi? Kim kimin na’şına sarılıp, baygınlık geçirdi? Kimler sevindi, kimler üzüldü? Üzüntüler ne kadar gerçekçiydi? |
|
18
|
|
|
|
Öyle derin yaralar aldık ki, kimde küçük bir yara görsek, kaynayan kazana dönüyoruz. Bu yaralar yalnızca kişisel değil, toplumsal bazda da irin akıtarak varlıklarını sürdürmekteler. |
|
19
|
|
|
|
Amen isimli film, filmin konusu gaz odaları ve geleceğimiz üzerine. |
|
20
|
|
|
|
Önceleri “Çanakkale” denildiğinde akla ünlü randevu evi işletmecisi ”Çanakkaleli Melahat” gelirdi. Sonra 1965 yılında Yönetmen Turgut Demirağ “Çanakkale Aslanları” isimli filmi çekti. TSK’nin desteği ile çekilen |
|