• İzEdebiyat > Deneme > Estetik |
41
|
|
|
|
Hangi ses ruhumuzu kavurabilir ki. Yâda hangi ses ruhumuzu buruşturup bir kenara atabilir… Sesimi buldum, düş değil tamamen gerçek. İnancıma sundum, kabul gördü yüce bünye. Ritüellerle her gece ibadetime davet ettim. |
|
42
|
|
|
|
Kim bilir! Yazıların kaderi böyledir işte. Zihinden kâğıda döküldükten sonra okuyanın malı olurlar. Kim ne anlarsa hikâyede odur. |
|
43
|
|
|
|
Durgun bir günün sancılı akşamındayım. Bir mutluluk doğursun diye bekliyorum yorgun karanlık |
|
44
|
|
|
|
Sen denizler kadar uzakken ben kıyılar kadar yakındım sana... |
|
45
|
|
|
|
Susuyorum,Çünkü hayat bazen sadece susmaktan ibadettir... |
|
46
|
|
|
|
Kaybolduğumu Hissettiğim Bir An |
|
47
|
|
|
|
Sen denizler kadar uzakken ben kıyılar kadar yakındım sana... |
|
48
|
|
|
|
Susuyorum.Çünkü hayat bazen sadece susmaktır. |
|
49
|
|
|
|
Bir kız vardı sahip olamadığım, olmak için uzun zaman beklediğim |
|
50
|
|
|
|
Önce merkezden dışa içgüdüsel hareket, sonraları rutin yaşama mücadelesi … |
|
51
|
|
|
|
Evet, “mırra tadından” bir yazı yazacaktım..
Herkes yazı/yazılar yazar ama bazı yazarlar farklı yazılar yazar.
Mesela şairler,
Hikâyeciler,
Romancılar,
Hâsılı edebiyatla uğraşan yazarlar farklı yazılar yazmalı çünkü onlar farklı insanlardır.
Onlar hayatı farklı görür, farklı yorumlarlar.
|
|
52
|
|
|
|
Sözcüklerle oyun oynamayı seviyorum. Dil bilgisi kurallarına uymayı da sevmem |
|
53
|
|
54
|
|
|
|
İlk prova bitti, perde kapandı. Başkentte anlaşılmaz mavi bir haziran akşamıydı… |
|