Ben seni gönüldaşım belledim. Derdimi bilir, söylediğimi işitir belledim.İyi ki sen varsın… İçimi dökmeye nerden başlayım, hangi bi derdimi yazayım, bilmiyom. Ihhhh! Neyse ! Yazmaya başlayım da, arkası çorap söküğü gibi gelir nasıl olsa. Memur zammı gibi gıdım gıdım değil.
Bu yazının amacı sadece dershaneye kayıt öncesi, dershaneye kayıt olmadan önce dikkat etmeniz gereken yönler hakkında bilgi vermektir. Dershanelerin içinde olan bitene değinmek değildir. Bu daha farklı ve derin bir konudur. Ayrıca karışıktır. Ve hoş olmayan şeylerle doludur.
Geri dönmeyi istemeden verilen hayatlardır arzulanan.
sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin”
Yukarıdaki dizelerle başlayıp biten şiiri hepimiz biliriz. Abidin’ e bu soruyu soran Türk şiir ustası Nazım Hikmetten başkası değildir...
Erdoğan, itidalli yaklaşımı doğru olsa da, yarınlara yönelik savurduğu tehdit karşı taraftan sağduyu ile karşılanmasa ve Türkiye tekrar sınanmak istenirse ne olacaktır. Bence tartışmaya açılması gereken konu budur. Medyanın Erdoğan’ın konuşmasını analiz edip, Erdoğan ne demek istedi tartışmalarını bir kenara bırakıp, ya Suriye başka bir askeri eylemde bulunursa
Bence evli kadınları eşlerini nasıl gördükleri bakımından üç kategoriye ayırabiliriz.
Bunların yanında ben en çok Türk çizgi romanları okur ve onları okuduğum yerde Türklüğümle onur duyardım. En sevdiklerim Tarkan, Karaoğlan, Kara Murat, Tolga, Yüzbaşı Volkan. Genelde tamamına yakını tarihi kahramanlarken sadece Yüzbaşı Volkan günümüzde yaşayan bir kahramandı.
Bunları yazıyorum ama, herhangi bir diziyi başından sonuna kadar seyrettiğimi zannetmeyin. Ara ara hanım seyrederken sadece gözüme takılanlardan gördüklerim bunlar... O saçmalıkları seyretmeyi yüreğim kaldırmaz...
Aşağıdaki yazım, telefon konuşma âdabı konusunda
bir düşünce yazısıdır.
Merak, zor bir konu. Nereden bulaştığımı ben de merak ediyorum. Merak, bir bakıma insanın hem kendisiyle, hem de çevresiyle hesaplaşmasıdır. O, ulaştığı sınırların içine neleri almıyor ki? Bence merak, biraz da kıskançlık demektir. İlk merakınızı hatırlayınız: Size yeni alınan bir ayakkabının benzeri, kardeşinize de, siz herhangi bir yerde
Ülkemizde ve dünyada yaşanan enses ilişkiler içinde bilhassa küçük çocukların ruh sağlığı bozulmakta... Son yıllarda sıkça söz edilen bebek-çocuk istismarları, tacizler, tecavüzler bir anne olarak beni de son derece yaralamakta. Yüreğimdeki öfkeyi ve isyanı dile getirmek için bu konuyla ilgili kurgulayıp yazdığım bu denememi paylaşmak istedim. "Hayvan sözünü
Enflasyonun tırmanış hızı saatte kaç kilometredir ve havuzun on musluğundan birden su boşalırken A yönünden gelen aracın otobüsle buluşması esnasında plakayı almak mümkün müdür?
Bir topluluk nasıl katmanlı bir (uygar) topluma dönüşür? Katmanlı yani sınıflara ayrılmış; toplumu oluşturan insanlar arasında farklılaşma ve ayrım (kategorizasyon) olmuş. Bunu sağlayan nedir? Katmanlı bir toplum, eşitlikçi bir toplum mudur?
Şu son günlerde her "ben"in , "öteki" ile ilgili bir açılımı var neredeyse. Bireylerin, grupların, kurumların, partilerin, sanatçıların... açılımları, yol haritaları savrulup duruyor medyada bir süreden beri. Düşünüyorum da; her bir açılım, orijinalliğinin yanında ne kadar tarafsız ? Ya da tamamiyle tarafsız olabilmek mümkün mü bu tür açılımlarda
Türban konusunun oldum olası her kesim tarafından gereğinden fazla abartıldığına inanmışımdır her zaman.
