Bir insanın kendini en iyi bulduğu zamanlar başkası gibi hissettiği zamanlardır.Kimse kendini her haliyle çok beğenmez ve hep birilerine bir hayata benzemeye çalışır.Başka hayatların içerisine geçerek yaşandığı varsayılan o bir anlık mutluluklar zamanla kişide oturur,kendi hayatını yaşayamayacak bir kimlik olup çıkıverir.
.....................................................................BARBİ OLAMAMIŞ BİR ARKADAŞA İTHAFTIR...
Bir yıldız gibi göründüğünü düşünerek geçirilmiş yılların en acıklı örneği.Herkesin kendisine hayran olmasını isteyecek kadar ulaşılmaz bir niyet içerisinde,sadece pahalı giysiler ve aşırı makyajla boyanmış bir çirkin surata adanmış hayat örneği.Bugün baktığında geçmişte hatırlayacak hiç bir duygusallığın,hiçbir acı çekmişliğin olmadığı,bir kedi doyurmaktan uzak,bir otobüse binmekten yoksun,sıradışı kirli bir hazin hayat.Para uğruna başka insanların hayatlarında yer bulamayacak kadar yitirilmiş ruhun,iddialı olmanın kimseye bir fayda getirmeyeceğini unutarak,çok iddialı olmanın kişinin özgüvenini yitirmesine yol açacak kadar derin tahrip edici bir olgu olduğunu bilmeden bugünlere gelinmiş bir kocaman boşluk..
Oysa hayranlık uyandırmak farklıdır.Hayran olunan herkesi bekleyen iki olgu vardır.Sadakat yada ihanet.Üstelik hayranlık duyulan bedense yani faniyse ihanete uğratan en başta yıllar olacaktır.Sadık kalan tek şeyin kandırmaca surat boyaları,boşalmış parfüm şişeleri ve pahalı iç çamaşırları olduğunu görmek ne kadar katlanılmaz ve avare bir sadakattir.
Ve görüyorum kaybedilmiş iddiaları farkettiğinde işin bitmiş olacak.
Yolda yürürken uyandırmaya çalıştığın olamamış seksapel,para uğruna aldatmayı yeğlediğin ,hiçbirşeyin farkına varamayacak kadar parfüme boğulmuş,kokuda kendini kaybetmiş bir eş,sermayesi bilmişlik taslayan maddi kaynak konuşmaları olan bir ruhla,kendini yokettiğini bilmeden yürümek nerde son bulacak.
İşte bu yüzden anlayamıyorsun insanları.Kimsenin seni anlamadığı şikayetin de bu yüzden.Çünkü hayranlık ve oldurulmaya çalışan güzellik konusunda hayat hep hata yapar.Hayatın insandan aldığı en büyük intikam zamanı kötüye kullanmaktır.Oysa ölümlü olan bizlerin tek yapacağı şeyse hayatı kullanabilmeyi öğrenmektir.
Senin gözün,hep birşeylere sahip olmak,mülk edinmek,kendinle girdiğin sahte rekabet,yarış içinde çoraklaştırdığın ve yokettiğin ruhunla bugüne geldi.Uzak hayatları fahişe ruhunla yakına getireceğini sanarak bitirilmiş bir cesetle geldin bugünlere.Oysa kazanmaya çalıştığın dünyalıklarla yada elde edeceğin hayalini hiç bırakmadığın bir iddiayla hayatı yokettin.
Bugün bak kendine..Eskimiş yüzüne bak.Kendine uyguladığın ama kaybettiğin fikirlerini sına.Boca ettiğin o afrodizyak sandığın pahalı kokularınla ne kadar adın kaldı dillerde.Kaç kişinin içinde yer ettin boyalı saçlarınla,ve beş yıldızlı otelde aldığın milyar ne kadar hayat sağladı sana.Kimlik arayışında geldiğin ve bulamadığın noktaya bir bak.
Olamamış bir çakma orospusun sen.
Alıcısı hiç olmamış bir vericisin.
Tanımlanamayan bir cisim belkide...
]