Işık verirseniz, karanlık kendiliğinden yitecektir. -Erasmus |
|
||||||||||
|
Pencere camının buğusunu silmek için elimi uzattım. Serin, ıslak bir gölge parmaklarımdan süzülüp aktı sanki. Sessiz bir sabah uyanmaktaydı, mayısın son günü. "Son an'ı bir şeylerin", diye düşündüm. Her zaman bir son olup, alıp kendini gider ya, bir önceki nefes alışım-verişim gibi... Ne tuhaf; herşey belli bir rutinde olup bitiyor, ufak ayrıntılar büyük bir oyunun demosu gibi. Tuhaflık yaşamanın neresinde, şikayet edeni yok gibi bu düzenin. Belki kendinden memnun olmayıp, ruhunu çekiştirenlere sormalı anlamını, Hayat'ın. Belki de hiç sormamalı, hiç eşelememek gerek, belki. Kimbilir, şu buğulanmış pencere camı gibidir belki herşey; silmen lazım, görmek için... Bazen öyle net ve basit görünür ki yaşam, 2+2=4, gibi adeta. Herşey billür berraklığında, apaydınlık, derin, lakin açık seçik görünür. Sonra, bir an sislerde kaybolur ve denklemi çözemez olursun birden; sen misin kayıp, hayat mı? diye... Elinden tutunduğun yüreğin olmasa, yitip gidersin, aklını bırakıp kaçarsın, öyle zor, öyle korkunçtur aklıbaşında olmak. Bir avuntu, bir sebep değil, gücün olur bu gerçek, aciz varlığının farkındasın... Farkındasın çekip gidememenin, farkındasın olup bitenlerin, olduklarının ve olamadıklarının. Nasihatler, eleştiriler, kıyaslamalar, öğretiler; hepsi acizliğinin eseri. Al sana basit bir gerçek: herkesin söyleyecek bir şeyleri var, ya duymak isteyen var mı?.. Kahkahalar attırıp delice gülme krizine sokar beni seyrettiğim bu hayat. Küçücük acıların, kocaman dramların, sahte mutlulukların, pırlantalı yalanların çukuru. Herkes alacaklı, herkes beklentili, hiç memnun yokmuş gibi nefesinden... Ah, yaşamak var ya!.. İstanbul sokaklarına bırakıp ayaklarımı, sımsıkı tutunup elinden, o ilahi hiçliğe yürümek gibidir benim için yaşamak. Dokunamadığın kadar uzak, hissettiğin kadar senden... Bu şehri, kaldırımlarına dökülen hayat artıklarıyla anlamayı öğrendim. Yüzünün her şekli ile, sesleri, rüzgarı, yapış yapış rutubeti ile. Bir hayat kadar renkli ve sıradan olduğundan, farklı bir yeri var bende. Yine de anlayamadığım bir Hayat var... eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |