Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Savrulduğumu hissediyorum. Öyle böyle değil, kasırga şiddetinde savruluyorum. Oysa, hayat sütliman. Otomatiğe bağlanmış gibi her şey tekrar tekrar yaşanıyor. Uyan, kalk, gün geçer, akşam olur, yat. Ne kadar şekillendirsem de, çeşitlendirsem de, gün aynı gün. Her gün. Mevzu sıkılmak değil, tadı yok be. Sıradan, solgun, silik, isimsiz, hayat işte. Sağına, soluna bakıyorsun, her şey yolunda. Elini başına götürüp tek şikayetçi benim tribine düşüyorsun. Oysa şikayet yok, tuhaf bir boşluk işgal etmiş. Adlandırmak istiyorsun, olmuyor. Kurtulmak istiyorsun, peşinde. Ne yapacağını bir bilsen… Tuhaf bir ruh hali. Anlatılmaz, anlaşılmaz, çekilmez. Yanlış anlaşılmasın, kimseye de bir zararı yok, kendinden başkasına. Tabiat tarafsız, mevsimler güzel, tadına doyulmaz. Düşünceler sorunlu lakin düşünmek iyi. Kendini tanıyorsun, anlıyorsun, yaşıyorsun. Düşünerek, analiz ederek hayatı çözmek istiyorsun. Sonra bir bakıyorsun, elin boş. Hayat silahlanmış, senin ise elin boş. Gardını alsan da savunmasızsın. Düşman? Düşman kim? Hayat mı, insan mı, sen misin? Bir bakmışsın, zaman geçmiş. Küçücük hayallerin ufalanıp, ufalanıp yok olmuş. Hayali bırak da… Hayal de neymiş diyenler var desem inanır mısın? Hayal işte. Güzellik. Hoşluk. Umut. Elbette küçüğü büyüğü olurmuş. Sonradan öğrendim. Her neyse, offf. Zaman gerekmiş. Anlamak için. Görmek için. Aslında reçete bu değil. Kişi, anlayış, durum farkı mühim. Susuyorsun, yerine konuşulur. Konuşuyorsun, yerine düşünülür. Ya ne yapacaksın? Offf… Savruluyorsun. Bir umut ölümsüz kalır. Susmak istemiyorsun, konuşuyorsun, dinleyen .yok… Olsun, diyorsun. Yüreğin geniş,gülümsüyorsun. Umut bitmez ki. Umudu anlatabilsem keşke. Kendimi bildim bileli çok güzel ya, Işıl Işıl. Umut bu. Yaşatan, sabır ettiren, gülümseten. Mutluluk, anladım ki, egonun oyunu. Biri mutlu olursa diğeri mutsuz. Aynı anda olacak durum değil. Değişir. Mutluluk değişken. Sırası yok, lakin aynı anda başa gelmez. Denge. Buna da razı değilim. Hiç değilim. Ben kimim… Üzgünüm. Birbirimizin omuzuna binerek, birbirimizi ezerek, hakimiyet sağlamaya çalışıyoruz.. Bu yüzden üzgünüm . Ne farkımız var ki birbirimizden?.. İnsanız. eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |