Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine... |
|
||||||||||
|
Ben kan renginde bir geceysem Bu koyu yaşam ırmağı aşkın kaynağına giden yolun haritasıdır... Dinsel isyanların içinde çarpışırdık / -Şubat esir – Mayıs imparatordu- Bir mezarlık sapığı gibi arzulu ve ıslık çalarak Tahammül sınırıma dayanmışken gece Ölmekte olan bir insanın dinsiz zihnine ayarlanırdı bileklerimiz Ayaklarımın altında son sığınak can verir vermez Çığ, Şubat’ta parasız yatılı… Gecenin bilançosuna benzerdi yüzün Göğe doğru havariydin Şubat gebe kaldıysa yüzüne Bir efsaneydi seni sözcüklerde eritmek... Tekrarından usanıyorsam gecenin Beyaz bir pikapta körlüğü kavramalıyım Filikama atıp seni, nice Mayıslar doğurtmalıyım ay renginde -ki Mayıs, öncesinde Nisan olmasa inanmazdı Tanrısına… Gece gündüze gebeyse sevgilim Biz hangisinin piçiyiz? Fotokopiye yatırsan ellerimi Çarşafındaki kızlığın kanı çıkacak diye sakın korkma Cinnet gelmeden başlamayacak bu tören Bu beden senin değil, rüzgâra bir marştır bedenim Titrek ve kırılgan Ki ellerine yakışmazdı serüven ateşi! Bedenim kent haritalarında belirsin diye Şubat dublörünü öldürebilir belki Ki ben gece yarısı taklidiysem Sakin ol önce, hiçbir ceset sessiz kalmaz... Senin gönderdiğin “seni seviyorum”ları Seni seviyorum dolabıma kaldırırken Acil servisimde bir sedye belirdi Üzerinde Şubat, uzanmış kısa boyuyla Su gibi çıplak Altında on iki ayın, on iki erkekten sülalesi Sarhoşlar ve koftiden aşık Biz, harbiden dirsek temas durmalıyız Fiyakalı bir geceye kanmalıyız Ve yıldızlara voltaj satmalıyız, ten ateşimizden... Gece yarısına soyadını verdin – “Ters yöndesin” Ve ete akıl damlayınca saçlarından Upuzun, mavi bakıyor gözlerin Şubat’ın çığ altında kalmış Çünkü, şubat erken doğar bütün aşıklara… Bazen kederimin gerçeğe tecavüz edeceğinden korktuğum için Bedenimi anlatmış mıydım sana, sarılmanı beklemeden Hüznüne gizli geçitler biriktirirken tenimdeki inimde Kentlere ellerini yamamalısın Eskimiş yüzümün örtüsünü de al ve bak Çok sonraları kıyısında yürüyeceğin bir ırmak gibi Serin dudaklarına daya alnımı Ve alnımda on iki aydan gebe yalnızlığımı dölle…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Muharrem ÖZCAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |