Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doğmuş insanlar tarafından savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
ve anla hiçbir dileğin gerçek, gerçeğin tarihsel değişim sürecine denk düşmeyeceğini içini çekerken yuttuğun cehenneminden seslenip içime yangınlar başlatan duyarsız kibrit çöpüne sinerse korkuların ben de anlarım, bahçemde ağaçların gölgesinde uzanmanın erdemini İçinde ki bağışlanmış irakua bakiresi rahiplere soyunur diye ödüm koparken ihbarsız hiçbir cinayet kalmazdı ormanında teninin bakir adamın çektiği otuz bir kadar gerçek olamaz mahalle takımı konuştuğumuz kelimeler bile mutlu olabilmeliydi biz dövüşürken inanmak istemiştim sadece bir iç çekiş esnasında yuttuğun cehennemin varlığına hem kim bilebilirdi ki bir gün bütün bunların hesabını sormak için dönebileceğini öyle mevsimler atlatmıştın ki kaç yıl yaşadığından çok kaç mevsim yaşadığın daha önemliydi benim için mevsimler değişirken ben ev değiştiriyorsam bu mekanla olan kavgamın başlangıcı seninle alakası yok hiçbir gök gürültüsünün ve ışık taşıyan hamal yıldızların ki onlar meteliğe kurşun attıkları günleri çabuk aştılar şimdilerde terlerini silen, bıyıkları yeni terleyen kölelerce inkar edilip, gerçeği bir ıssız ada yolculuğu olarak tanımladılar. Kalbine adres sormuşken kurşun, nasıl terlemişse cesedin bilekleri ve bildikleri birbirine denk iki ayrı gökyüzünde uçmanın erdemli bitişi: ölüm veya iniş demiyorum ölmek de inmek de kalpler için, bir anjiyo her şeyi halleder böyle durumlarda sen suskunluğun çırasıyla kanlı külotunu yak, alevlensin yarığın bunu bile beceremezsen git kendini becer bu becerilerine güvendiğim kadınsı tavırlarına tapmamı sağlayacak kaç tane meyve ağacı varsa evin önünde hepsinde ayrı tatlar bırak kiraz ağacında siyah sutyenin, erik ağacında çocukluğun çıkacak diye karşıma ödüm kopsa da saçlarına gizlenen yüzünü ararken ellerimle, nasıl yorgun düştüğümü bilirsin! Öpüşümü hatırlamazsın belki, arayışımı hatırladığından eminim aynı denizi taşladık bakışlarımızla o gün, bir Pazar mavisine sermişken bütün huzurumuzu neydi bizi öyle uzak diyarlara düşüren inanmıyorum artık yolların birleştirici gücüne o kadar çoklar ki hangisine girersen gir hiçbiri benim yoluma çıkmayacak ne fenasın biraz soyunsan hallolacaktı her şey gökyüzü ibadetini bitirip, dünya donakalacaktı güzelliğine yine de kimse görmeyecekti ak tenini asansör yolculuğunun hiç bitmemesini istediğim o vakit, hani eve dönüş yolunun sessiz sedasız kahramanlarının utangaç suratlarıyla birbirine sokulup öpüşmelerini ve yalnız kalmalarını sağlayacak tek vasıta: asansörün… Tenlerimiz arasında ki çekim gücünü anlatmışımdır sana parmak uçlarında gezmeyi bırakan her yetişkin gibi göğüs uçlarımda gezinmeye başlamanı beklerken saçlarından yüzünü ayırıp ellerinle, ellerime inat bir güneş yılı sonra başucumda kan festivalleri düzenlemene gerek yoktu hem hiçbir avuca sığmaz duaların sevgilim prefabrik gözlerin var diye sevinmiştim, dünyanın sığabildiği hani biraz okşasam duvarın dökülecek diye ürktüğüm korkunun bile ecele faydası yokken, yokluğunun faydası olabilir mi? Şimdi toplu ölümleri yüceltirken duaya açılan gözlerin prefabrik bir ceset geçecek yanından sakın dona kalma damarımdaki aşk gibi cehenneminle takas etmek için içime alacağım seni…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Muharrem ÖZCAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |