İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
kapağı elimde telefon acı acı çalıyor,''yok çalmasın acıyor içim o çalınca''. ''Tamam hemen çıkarız bacanak'' diyor eniştem kulağıma yabancı gelen bir sesle. Tavanın kapağı nerde ben nerdeyim bilmiyorum.Kuyudayım şu an kollarımı bacaklarımı kopardılar attılar derinlere beni.Koşuşturmalar, sesler,sesler ve ben bende olmadan otogar yolundayız. En erken saate alındı biletler ,muavin şen şakrak ,gülecek zaman mı şimdi?'' Sayın yolcularımız otobüsümüz birazdan hareket etmek üzere hepinize iyi yolculuklar ''diyor sırıtkan bir biçimde.''Ne iyisi ben kötüyüm 'diye bağırmak istiyorum, benim acım var demek. Hah , bir radyomuz eksikti neşeli türküler.Yahu şimdi ''manda yuva yapmış söğüt dalınanın zamanı mı? ''Gitti canımın canı türküsünü çalın bari.Hem babam uyuyor bu gürültüde ne? Babam üç gün önce birlikteydik.Kar yağmış ben birkaç günlüğüne gelmiştim,sen buğulu gözlerle bakıp 'sonunda geldin'demiştin.Üç gün yanyana acını hafifletmeye çalışmıştık ne kadar başaramazsak ta.İğneden delik deşik olmuş bedenini ordan oraya atıyordun. İkinci günümdü yanında komşu hacıbey gelmiş gözlerine bakmış sana ''iyisin hacı çok iyisin ''diyip bizede 'tırnaklarını kesin günü yakın ''demişti.O an hacıbeyin kendi gününün yakın olmasını dilemiştim kızgınlıkla. Çocuğun okulu var diye dönmüştim istanbul;a.Bilseydim iki gün sonra bizi bırakacağını dönmezdim babam.,son zamana kadar kalırdım yanında ,tutardım ellerini ısıtır bırakmazdım. Otobüs sanki kaplumbağa olmuş bana inat yavaş gidiyor.Gözlerim kapalı hiç açmıyorum ,ablam eniştem yabancı yanımda ,küsüm ben herkese,herşeye,konuşamam kimseyle artık. Anılara dalıyorum biran, çocukluğumdayım çok gülüyoruz annem kızıyor babam da ''hanım kızma ağlama sesi olsa daha mı iyi olurdu bırak hep gülsünler 'diyor.Bak babam ağladık işte gülmemizi isteyen sen ağlattın hepimizi. Taksideyim şimdi mahalle girişi mahşer yeri,Kollarımda kim var bilmiyorum taşıyorlar çekerek yanına, sen yerde herşeyden habersiz yatıyorsun.Hani benim babam sevinir tatlı tatlı gülerdi bizi görünce neden kalkmıyor ki şimdi.Babama yakışıyor mu yatmak? Elimi eline uzatıyorum çarşafın altından ,elim üşüyor ilk defa içime işliyor elinin soğuğu.Bırakmıyorum birileri çekip alana kadar. Zaman geldi diyorlar ,sessizce gidişini seyrediyoruz sevenlerinin ellerinde.Sanki gülüşünü görüyorum 'hep siz mi gideceksiniz 'der gibi. Bugün 12 sene oldu babam, elinin soğukluğu elimde sıcak gülüşün yüreğimde.Birde şapkana sinen kokun var ya o hep burnumda. Babalar günün kutlu olsun BABAM..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © zkrbktş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |