Yalnızca hava, ışık ve arkadaşın varsa hiç üzülme. -Goethe |
|
||||||||||
|
Belki hepsi,belki de hiç biri...Üşenmeden yazmışlar;zevklerinden vazgeçerek yazmışlar.Yazmak uğruna eşlerini,çocuklarını ihmal etmiş olabilirler,maddi çıkarlarını da kaybetmiş olabilirler. Bir çoğunun ömrü yoksulluk içinde geçmiş.Diyojen bir fıçının içinde ömrünü tamamlamış,Tolstoy 70 yaşından sonra evinden kaçarken bir tren istasyonunda son nefesini vermiş.Nietzsche çıldırarak ölmüş,Franz Kafka’nın hastalıksız geçen bir tek günü bile yok.(Bu arada Franz Kafka’nın Milenaya Mektuplar kitabını tavsiye etmeden geçmeyelim. Mektupların hepsi gerçektir.Her satırı derin bir aşkı anlatan sevgi sözcükleriyle örülüdür.) Aşağıda bazı düşünürlerin anlamlı bulduğum birkaç sözüne yer verdim.Siz ne dersiniz,acaba bu adamlardan hangisi deli? Albert Camus : Aşılmaz bir duvarın önünde yaşamak köpekçe yaşamaktır. Angelius Silesius : Yalnızlık zordur: ama yine de toplulukla olma,Yoksa her yerde bir çölün ortasında kalırsın. Balzac : İnsanlara kendilerini nankörlüğe mecbur edecek kadar büyük hizmetlerde bulunmayınız. Benjamin Franklin : İnsanın üç sadık arkadaşı vardır:yaşlı karısı,yaşlı köpeği vehazır parası Bernard Shaw : Diş ağrısı çekenler, dişleri sağlam olanları;yoksulluk çekenler parası bol olanları mutlu sanırlar. Brendan Gill : Hayatın ciddiye alınması gerektiğini destekleyen en ufak bir ipucuna rastlamak mümkün değil. Cenap Şehabettin : Gündüz kandilini hazırlamayan , gece karanlığa razı demektir. Diderot : Güler yüzle söylenen bir yalanı; bir anda yuttuğumuz halde, acı gerçeği ancak damla damla yutarız. Dostoyevski :Kelle kesildikten sonra saçların ardından ağlanır mi? Edmund Burke :Tembellik insanı öyle sarar ve etkiler ki, çalışan bir insanın, tembelliğin kurbanı olmuş bir kişiden daha çok dinlenme zamanı vardır. Einstein : Geleceği hiç düşünmem; ansızın geliverir. Nietzsche : Derin olduğunu bilen kimse, kolay anlaşılır olmaya çalışır. Kalabalığa derin görünmekten hoşlanan kimse ise anlaşılmaz olmaya çalışır. Kalabalık dibini görmediği her şeyi derin sanır çünkü.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |