..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Entelektüel > KERİM ALİ




18 Ocak 2010
Sıfır Nedir?  
KERİM ALİ
Sıfır tabanlı düşünce başkalarının bakış açılarından kurtulmayı, insanın kendi sorusunu sorabilme cesaretini ve düşüncelerini yeniden kurabilmeyi, dünyayı kendi gözünden görebilme serüvenini temsil ediyor.


:BCJC:
Sıfır matematikte en son bulunan rakamdır. Bir niteliğin yokluğunu ifade eder. Toplamada etkisizdir. Çarpmada ise sonucu sıfır yapar. Bunun ötesinde sıfır başlangıç veya nötr bölgeyi temsil eder. Sayı doğrusunda sıfırın sağı artı solu eksidir. Matematikçi olmadığıma göre daha fazla sıfırın matematikteki işlevi üzerine ahkâm kesmemeliyim. Benim düşünme sistemim içinde sıfır nötr veya başlangıç noktasını temsil etmektedir. Kullandığım “sıfır tabanlı düşünme” kavramı çerçevesinde başa dönmeyi, mevcut verileri yerli yerine koyduktan sonra yeniden kurgulama için başlama noktasıdır.

İnsan algısı ve gerçeklik üzerine felsefi akımlar antik çağlardan beri devam eder. Felsefi akımların çıkış noktalarının başında da gerçek ve mutlak kavramları hakkındaki farklı bakış açıları önemli bir yer tutmuştur. Bu akımların kimi dünyayı gölgelerden ve algılardan ibaret görürken bir kısmı tam tersini savunabilmiştir. Tüm bu tartışmaların üzerindeki olgu ise insanın gerçekliği algılaması ve bu algılamadaki farklılıktır ve kısaca algının izafiliği olarak adlandırılabilir. Basitçe her insan gerçeği farklı algılar veya farklı boyutlarıyla tanımlar.

Benim cevaplara itirazım tam da bu noktadan başlıyor. Totaliter bir toplumda klişeler vardır. Toplumun tamamına dayatılır ve ezberletilir. Düşünme fiili bu kavramların kullanılmasından ibarettir. Herkes şeyleri aynı şekilde görmeye mecbur edilir. Sanat yaygın ve ululanmış değerlerin her defasında yeniden ve farklı formlarda ifadesidir. Bunu anlamak için geçen yüzyıl Rusya’sına bakmak yeter. Her milliyetçi toplum totaliter öğeler içerir. Bu içerik düşünmede katılık ve ön kabullere alışkanlık yapar ve düşüncenin özgürlüğünü sınırlar. Daha da ileri gidelim insanın sosyalleşme süreci içinde düşünülmeden içselleştirilen her tür inanç ve bilgi düşüncenin önünde engeldir. Gerçeklik hakkındaki düşünce ne kadar farklı ise o kadar zengindir. Ne kadar tek düze ve aynı çizgide ise o kadar fakir ve anlamsız.

Bu noktadan hareketle herkesi sıfır noktasına davet ediyorum. Hiçliğe, yokluğa değil, tüm bildiklerinizin tepesine, her yanı görebildiğiniz zirveye, başa davet ediyorum. Sıfıra varmak zordur. Hangi zirveye çıkmak kolay oldu ki! Sıfır tabanlı düşünce başkalarının bakış açılarından kurtulmayı, insanın kendi sorusunu sorabilme cesaretini ve düşüncelerini yeniden kurabilmeyi, dünyayı kendi gözünden görebilme serüvenini temsil ediyor.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Teşekkür
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
30 Ocak 2010
Kısa,ama her bakımdan mükemmel bir yazı...Sıfır'a getirilen yorum oldukça etkili.Yazıda işlenen tez açısından sıfır'a yaklaşmak birçoğumuzun aklına gelmemiştir sanırım. Teşekürler ve tebrikler. Saygılarımla...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yakup Ağa/ Aslanhane Camisinde Namaz [Öykü]
Elveda [Öykü]
Ormanda Krallık Seçimi [Öykü]
İki Darbe Bir Kitap [Deneme]
Neşet Ertaş / Yolcu [Deneme]
Şeftali Ağacı [Deneme]
Katil [Deneme]
Rahatsız Beyinler [Deneme]
Zamanın Sahibi Olmak ve Memento Mori [Deneme]
Ala Kargalar ve Özgürlük [Deneme]


KERİM ALİ kimdir?

İyi bir okuyucuyum. İlgi gösterdiğim alanlarda derinlemesine okurum. Yazılarım esas itibariyle gözlemlerim ve düşünce dünyamda oluşan fikirlerler ve sorgulamalarla doludur. Zaman zaman öykü denerim. Sorulmamış sorular ararım. Yazmak bence düşünmenin en önemli aracıdır. Okurken yazarla birlikte düşünür, yazarken de okuyanla birlikte düşündüğümü düşünürüm.

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan'ın tarzını seviyorum. Tarihi romanları atlamam. Gerilim türü yazanlardan sürekli takip ettiklerim vardır.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © KERİM ALİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.