..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > Ayhan Sönmez




15 Ocak 2010
Gececi Düşler Geceye Düşülenler  
Ayhan Sönmez
yağmur gecenin içine çisiltili hıçkırıklar bırakıyor… çok uzaklardan gelen bir ezgi karışıyor yağmura yakalanan son otobüsün homurtusuna… birkaç yarasa saçak altlarında ömürlerini törpülemekle meşgul… ben senin olmazlığında kapı gıcırtılarına tutunuyorum hep… rüzgâr, nemli soğuklar üfürüyor kapı altlarından ve göğsümde o iflah olmaz sancı yine… sensizliğin sancısı…


:AIJH:
yağmur gecenin içine çisiltili hıçkırıklar bırakıyor… çok uzaklardan gelen bir ezgi karışıyor yağmura yakalanan son otobüsün homurtusuna… birkaç yarasa saçak altlarında ömürlerini törpülemekle meşgul… ben senin olmazlığında kapı gıcırtılarına tutunuyorum hep… rüzgâr, nemli soğuklar üfürüyor kapı altlarından ve göğsümde o iflah olmaz sancı yine… sensizliğin sancısı… nane limon kaynatsam olmazlığına, gece çığırından çıkar… diyarbekir surlarındaki taşlar yerlerinden bir bir sökülüp yüreğime çöreklenir… yüreğimde mızıkası suskun bir çocuk ıslık çalar… karacadağ bakar uzaktan… poşisini bağlamış bir ay yağmurun arkasında gizli gizli ağlar…

saçlarımı kısa kestirdim yine… bıyıklarımı o günden sonra hiç bırakmadım… sakalımda kirli bir ayrılık şarkısı uzayıp duruyor ama… sakalımda kirli bir ayrılık şarkısı…

geceye kurşun işlemiyor yağmurlu havalarda…

bütün renkler sözleşmiş gibi siyahta karar kılıyor… denize düşen simidimin peşinden ıslak ıslak ağlıyorum işte, umurum olmuyor sokakların kan revan içinde kalışı… “daha dün annemizin kollarında…” kaç kolu olur çok çocuklu annelerin sormak aklıma bile gelmiyor, annemi istiyorum ben… (istiyor muyum gerçekten; yoksa sarılmak istediğim sen misin, göğsüne başımı koyup bir anne sıcaklığında saçlarımı okşamanı mı istiyorum sonsuza dek, bilemiyorum… sevilme isteğinin psikolojide bir adı vardır mutlaka…)

bütün renklerin oluşturduğu bir senfoniyi dinlemek isterdim… hiçbir rengin dışarıda kalmadığı tablolar yapılsın isterdim… seni bu renk cümbüşü içinde öpmek isterdim… seni dizimin dibine oturtup gözlerinden hüzünleri silmek isterdim… ( sevmek de bir istek işte...) seninle “dörtnala sevişmek” isterdim.

aşka ömür giydiriyor pusuya yatmış kimliği karanlık suretler… annemi istiyorum ben… simidini suya düşüren bütün çocuklar annelerini istiyor haklı olarak… benden öğrendiler bunu; ama benim yüreğimde diyarbekir surlarından kopup kopup gelen kara taşları karacadağ’ın…

bir amerikan filminde vietkong olmayı hayal ediyorum… (ağrılarım bu yüzden)

hasır şapkamda özgürlüğe açılmış çiçekler olsun istiyorum ( lotus çiçeği, beyazın beyaz olduğu tek
çiçek; narin, duygulu )…

hayatı neden çiçeklemek istediğimi sanıyorsunuz…
sürgün bir peşmerge olmak düşüyor payıma…
(ayrılık su içmeye inmez ki tutayım ayrılığın ellerinden)

yerine alışamayan çiçekler gibi kuruyorum ( hiçbir çiçek kökünden ayrılmak istemez çünkü )

midilli adası yakınlarında alabora olan teknede
boğulanlar arasında adım okunmuyor

kimliksiz bir kaçak yolcuyum hâlâ… (yaşamak bu kadar zorunlu olmamıştı hiç)

çocukluğumdan geçip sana geliyordum oysa...

karate filmlerinden kolum kırık çıkmıştım sinemadan

cebimde tıka basa bir sensizlik vardı
karla karışık bir yağmur yağıyordu sensizliğe

gececi düşler, geceye düşülenlere karışıyordu durmadan… ağlamalarımın arasında durmadan seviyordum ben seni… bir lotus çiçeği koparıyordum yıldızlardan… sen yoktun, yokluğunun saçlarına yıldızlı çiçekler takıyordum…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gitmek Gibi Bir Şeydir Hayat [Şiir]
Aşk Denilen Hal I [Şiir]
Çok Sevdim Sana [Şiir]
Kırık Masaya Bırakılan Düşler I (Hayata Dönüş (!) Operasyonu ) [Şiir]
Tenha [Şiir]
Kırık Masaya Bırakılan Düşler (Iı) - Sarıkamış (22 Aralık 1914) [Öykü]
Kardelenler de Üşür [Öykü]
Beni Vurun Demedim ki [Öykü]
Çıtı Çıkmayan Şehir [Öykü]


Ayhan Sönmez kimdir?

Yazmak için yaşamıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum bütün iyi yazarlar ve şairler.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ayhan Sönmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.