Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
Gözümü karartıp, elime aldığım makinem ile birlikte, kimilerine göre, sonu belli olmayan, bir yolculuğa çıktım. Bu yolculuk sırasında, göze aldığım zorlukların yanı sıra, -ailem ve birkaç dostum dışında- kimseden destek görmedim. İnsan, bilen birilerine, danışma ihtiyacı hissediyor. Geçmekte olduğu yollardan, daha önce geçmiş kişilerin, yaşam tecrübelerinden kendine dersler, çıkarmak istiyor. Herkes gibi, yolumu bentlerle engellemeye çalışan; vakti zamanında arkadaşlık çerçevesinde, belli bir paylaşımda bulunduğum kimselerden de, ilginç bir şekilde itirazlar aldım. Fakat, fotoğrafı çok sevdiğim için, kimsenin sözünü kendi düşüncelerimin önüne, almadım. Kendime yeni ve meşakatli bir yol, çizmeye başladım. Fotoğraf merakımın meydana geldiği yıllardan bu yana, fotoğraf ustalarını ve söyleşilerini, imkanlarım dahilinde, takip ediyorum. Ustaların paylaşımları, kendi hayatlarından örnekleri ile, fotoğraf anlayışlarını dinlemek ve belki de, kendini o kişilerde görmek çok güzel bir his. Bu bir çeşit, gizli eğitim gibi. Ya da, bir çeşit etkileşim. Bambaşka hayat ve portre çizen duayenlerin, hayat anlayışı ve fotoğrafa yaklaşımı farklı. Merih Akoğul söyleşisine giderken, 3 saat boyunca sıkılmadan, kesintisiz dinleyeceğimi bile, bilmiyordum. Fotoğrafları kendi güzel felsefe ağırlıklı büyüleyici anlatmı ile dinlemek, çok keyifliydi. Bir fotoğrafın, antropoloji, felsefe, edebiyat, davranış bilimleri, yazı dili, tarih ve iktisat ile bağlantı kurması gerektiğini, anlatması hayranlık vericiydi. Belki, farkında olduğum, ama fotoğrafın sadece o anı görmek ve deklanşöre basmak veya; çekilen fotoğrafın çeşitli manipülasyonlarla, bambaşka bir sanat haline getirilmesi olmadığını, bir kez daha anladım. Elbette dijital çağda yaşadığımız için, photoshop çok tartışmalar yaratsa da, kabul etmeliyiz ki, çağın aydınlık odasıdır. Fotoğrafı çeken kişinin bakış açısı ve karar anının yanında, o fotoğrafa sosyal bilimlerle ve özellikle yazı bilimi ile, anlam kazandırmak, fotoğrafın daha kolay, başka izleyenlere ulaşmasını sağlar. Fotoğraf ne kadar güçlü olursa olsun, o fotoğrafın alt yazısında, bir takım kelimelere ihtiyaç duyulur. Beni tekrar yazı bilimine doğru kaydıran bu söyleşi, ilgi alanlarımın beni ne kadar doğru yönde etkilediğini, gösterdi. Zamansızlık ya da, üşengeçlikten vakt-i zamanında okuyamadığım kitaplarıma, sarılma gücü verdi. Kitap okumanın ve farkında olmanın, bir insanın hayatında önemli bir yeri var. Zaten bir şeyi anlamak ya da, istemek kişinin kendi elindedir. Günümüzde, hala analog makine kullanan, fotoğrafçıların var olması, eski yöntemin, sayısal fotoğrafa göre kalıcılığının, göstergesidir. Kendine ait karanlık odası olan fotoğrafçılar, fotoğraflarını, kendi imkanları dahilinde, elde basarlar. Kullanılan tüm kimyasal maddeler, filmin yıkanmasından, fotoğrafın kağıda düşmesine kadar geçen süreçte bir çeşit manipülasyondur. Şu anda, analog makinenin yerini, tüketim çağında yaşadığımız için, dijital SLR makineler, almak üzere. Her geçen gün piyasaya yeni yeni giren, dijital makine modelleri, fotoğrafçıların kafasını karıştırmaya, devam ediyor. Fotoğraf banyosunda kullanılan malzemelerin yerini de, photoshop alıyor. Elbette, yapılan tüm müdahalelerin, kişinin hayal gücüne ait olduğu kesin bir şey. Photoshop gibi, yardımcı araçların kullanılması da, kişinin kendi insiyatifi ve iradesinde olan bir şeydir. Tartışılamaz. Geçmişten bu yana, dünya üzerinde ki, fotoğrafçıların fotoğraflarına baktığımızda, kurguya rastlarız. Gerektiğinde, savaş fotoğrafı bile olsa, kurgulu fotoğraflar çekilmiştir. Günümüzde, konsept fotoğrafçılığının belge niteliği taşımadığını söyleyemeyiz. Bir ürünü ya da bir görseli temsil ettiği için, o fotoğraf da, belgedir. Dolaşım sağlayamayan, paylaşılamayan; bizim fotoğraf olarak gördüğümüz sayısal karelerin, fotoğraf olmadığını söyleyebilirim. Sayısal karelerin fotoğraf olabilmesi için, bir paylaşımda olması, izleyiciye sunulması gerekiyor.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tuba Unsal, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |