Yaşam başlangıcı olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Her Hıdrellezde, içimi, çocukça bir sevinç, bir heyecan kaplar. Annemim bana anlattığı, Anneannemin de, anneme anlattığı; belki, nesiller boyu devam eden Hıdrellez heyecanı. Çocukluğumun, erik ağacının önünde, ateş yakılır dilekler dilenir ve o ateşten büyük bir sporcu edası ile atlardık. Mavi cart-curtlu, spor ayakkabılarıma, mutlaka yabani otlar yapışırdı. Gece yatmadan önce, başucumuza Dayım için, Hıdır ve Ilyastan dilek dilerdik. Küçük minik dondurma bebeklerimi, gelin ve damat yaparak uyurdum. Uyanınca; Acaba Hıdır ve Ilyas buluştu mu Anne? Başucuma kadar mı, geldiler? Hiç duymadım..!!!? duysaydım, kalkar, öperdim onları ertesi günü, Annem ile aramızda, böyle bir konuşma geçerdi.. İşte aynı gün, 6 Mayıs, Annemin de, doğum günüdür. Hep anlatılan, Hıdrellez Efsaneside, söyledir : Hıdrellez; Hızır ve İlyas Peygamberlerin, yeryüzünde buluşup darda kalanlara,isteği olanlara, zorluk çekenlere yardım ettiği rivayet edilen gün. Hızırın karada, Ilyasın denizde hiç umulmayan bir zamanda çıkıp geldiği söylenir. 6 Mayıs aynı zamanda, baharın başlangıcı, bereket ve bolluğa adım atış günüdür. Bu özel günün tarihi ve nasıl oluştuğu ile ilgili bir çok rivayet vardır. Bu rivayetler sadece Türkiyede değil, İran, Irak, Suriye, Türki devletler tarafından da bilinir ve her toplum kendi kültürel zenginlliklerine göre kutlar. Genellikle bu günle ilgili rivayet, şöyledir: Dünya hükümdarı Zulkarneyn (çift boynuzlu), bu hükümdarın İskender olduğu ile ilgili bir çok rivayet vardır. Ölümden çok korkar. Bu korku ona Ab-i Hayat suyunu bulma sevdasına düşürür. Alimlere sorar, bu suyun nerede olabileceğini? Herkes bir isim yada yer söyler. Ama alimlerin ortak verdiği tek bir isim vardır: Hızır peygamber... Hem güvenilir hem de, inançlıdır. Bu suyu sadece onun bulacağını sultana inandırırlar. Hz. Hızır bu teklifi kabul eder, yardımcı olarak da yanına kardeşi, yine peygamber olan Hz. İlyası görevlendirirler. Atları ve azıklarıyla yola koyulan bu iki mübarek insan, dağları, denizleri aşar, Kaf dağını geçer ve 6 ay gece/6 ay gündüz yaşanan bir yere gelirler. Karanlıklar (zulumat) ülkesi olarak bilinen bir yerde konaklarlar. Atlarını dinlendirirler? Bir pınar gözünde azıklarını yerler. O sırada yanlarında getirdikleri kurutulmuş bir balığı suya düşürürler. Balık birden canlanıp kaçıp gidince, iki kardeş Ab-ı Hayatı bulduklarını anlarlar. Hemen bu sudan içerler. İçince Hak Te-ala tarafından ölümsüz olurlar. İşte onların ölümsüzlüğe karıştığı bu günde, Allah bu iki peygamberi, yeryüzüne gönderip insanlara yardım etmesi için, görevlendirmiştir. 6 Mayısta her yıl yeniden doğuş, tazelenme, ölümsüzlük, bereket anlamları ile, bu gün kutlanır. Halkımız arasında, bilinen onlarca ritiüel vardır. 5 Mayısı, 6 Mayısa bağlayan gece, gül fidanının altına istekler konup dua edilir. cüzdan koyanlar, bebek çizenler, ev yapanlar... Hızırın gülü çok sevdiği ve gül fidanlarını dolaştığı söylenir. O gün çalan kapılara mutlaka Hızır mı geldi acaba?? diye bakılır. Eğer bir fakir, gariban ya da çocuk gelmişse, isteği hemen yerine getirilir. Samsun bölgesinde de ilginç gelenekler vardır. 6 mayısta ev erkenden temizlenir. Öğlene doğru içi su dolu bir ibrik, leğen ve temiz havlu banyoya konur. Bir odaya seccade serilir. Masa kuş sütü eksik donatılır. Herkes öğlen ezanına yakın evin kapısını, penceresini açıp dışarı çıkar. Hızır Aaleyhisselam beklenir. Duası alınmak istenir. Siz de bilirsiniz ki Hızır acil servisin anlamı buradan gelir. Bu gece, Sultanahmette Ahırkapı Hıdrellez Şenliklerinde bu saydıklarımız çok görkemli olarak da düzenlenecek ve gerçekleştirilecek. Hepinizin, içten dilenen tüm dileklerinin, gerçekleşmesi dileği ile... Ben de, Hıdır ve Ilyasa mektubumu yazıyorum. Tüm ailem için, Dostlarım için, Türkiyem için... Herkes araba ev istedi hıdırellezde Ben senin adını yazdım gülün dibine Gülün aşkını örnek verdiler bülbüle Kitaplara kadar girdi leyla ile mecnun Herkes aslı idi herkes kerem Ben yalnızca sendim Her yağmur yağdığında sen kokardın Aşkın kazılıydı odamın rutubetli duvarında Gittiginde karlar kaplamıştı yolları Geldiginde bahar gelecekti Dün yine kar yagıyordu Ağustosun tam ortasında? Şair, KUDRET KOBAL
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tuba Unsal, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |