Sevgi dünyadaki yaşam ırmağıdır. -Henry Ward Beecher |
|
||||||||||
|
Ben bugün itibariyle 45 yaşımdan 48 gün almışım Eyvah, yaşlanmanın tadına varmadan yaşlanmaya başlamışım. Saçlarımda ak ve neredeyse çökmüş iki şakak Derler ki, beyazlar olgunluk çizgisidir, Aslında bence, acıların dile gelen giz’idir. Biraz erken yaşadım galiba yazılanları, Takdir mevla’nın elbet ben yazmadım olanları, Şöyle bir düşünüyorum da; Vaktinden evvel yağdı sanki saçlarıma kar Şimdi nefes alışımdır sadece bana kalan kar Çocukluğumu özlüyorum, Hiçbir sorumluluğumun olmadığı zamanları Güneş doğmasın üstünüze diye uyandırırdı sabahları babam Başlardı her sabah gürültüsüz günün öyküsü Ve her sabah radyoda bir Neşet ERTAŞ türküsü “Seher vakti çaldım yarin kapısın” Babamdan tatlı bir emir,”hadi herkes işini yapsın” Babam dedim de;Onu çok özlemişim Şakası yok bunun,28 yıldır babamı görmemişim Onun o sakin gülümseyişini Sararmış parmaklarıyla Samsun sigarasını içişini Başında kasketi, üstünde mavi gömleği Ayağında şalvar, hep sol kolunda giymediği ceketi Onca kardeşin üstünde kurduğu yumuşak disiplini Korurdu aramızda varlığı hep çeki düzeni… Çocukluğumun en önemli anısıdır Sabah, tan ağarışında kalkar, namazını kılardı Ardından kömürde çay demler, gelir yanımıza, hepimizi bir bir uyandırırdı “Sağlık” derdi,”şükür” derdi,”sabır” derdi, Her işimizde mutlaka dürüstlük isterdi Velhasıl babam; çocukluk… O yıllarda varlığını pek istemesek de, Nizamdı, intizamdı, tam bir eski zaman beyefendisiydi. Dedim ya;28 yıl olmuş gideli, Geçenlerde ziyarete gittim kabrini Fatiha okudum ruhuna, hayalini aldım karşıma, Gözlerim dolu dolu, baktım hece taşına Ve gördüm ki onsuz yaşadığım koca bir 28 yıl var yalnız, tek başıma… Şimdi olmazları olur edecek gücümüz yok, O güç mevlama ait, ona has sadece Ama birkaç diyeceğim var babama Rahat uyu babam, ruhun cennet tahtında,Diliyorum varlığın İrem bağında Ama baba, gücüm tükeniyor, dayanamıyorum Sen burada olsaydın ne yapardın bu zorlukların karşısında? Çekip gitmek harcım değil, kalmalıyım. Baba ya, niye bana da öğretmedin pes etmeyi? Ha? Ben ne diyeyim torunlarına söyler misin? Artık hoşça kalın, dayanamıyorum desem Ve çekip gitsem dünyadan yaptığımı tasvip eder misin? Baba ya; kalk, aç gözünü, özlediğimi boşver, Yol göster bana, “yaparsın” de,”başarırsın” de “güçlüsün” de Bir daha göreyim gülümseyen yüzünü, Sonra yine git mevlana Belli ki onun yanı daha çok güldürüyor yüzünü Kabrin nur,mekanın cennet ola. 15/08/2009 GÜLNAR YOLU
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © SEFA DİKEN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |