"Kirazlar ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
Bugün kendini benden almaya zorlayalı Dünden bir gün fazla oldu. Yokluğunun her günü bir asra bedel zaten, Yani, sen buralardan gideli binlerce asır oldu… Şimdi ne yapıyorsun oralarda bilmiyorum, Hala geceleri mehtaba dalıp, özlüyor musun uzakları, Hatırlarsan, buradayken de enginlere dalardı gözlerin… Meçhul bir geminin kamarasındaydı o, sanki sevgilini özlerdin… Hala yastığına sarılıp ağlar mısın geceleri? Veya pişmanlıklarını içine mi atarsın? Fonda ayrılık şarkıları dinleyip, Hala geceleri yırtarcasına çığlık mı atarsın? Havalar sıcak mı soğuk mu belli değil, Malum iklim değişken, Mehtabı seyrederken omuzlarına şalını almayı unutma. Sen derinlere dalınca ağlarsın, üşürsün anlamazsın zira… Aldanma güneşin gülen yüzüne, bir kara buluttur sonrası, Ardından Bardaktan boşanırcasına yağmur… yağar ya.. Islanma yağmurlarda. Sağlığına dikkat etmelisin, Çünkü sen Doktora gitmediğin gibi, ilaç almayı da sevmezsin… Sen benimlesin, yanımdasın, seni korumalıyım. Çünkü ben izin vermeden sen benden gidemezsin… Beni sorarsan, Sen gideli yapayalnız, darmadağın, perperişan, derbeder… Olduğumu düşünme sakın. Doğru, olmayışın dokundu biraz Neden dersen, Hani parmağına iğne batsa bedeninden kan gider, Ve ne de olsa canın acır az, biraz... Değil mi? Öyleyim işte, Hala hüznü daha çok seviyorum sevinçten Hala enginde yavaş yavaş gülün minesi soldu diyor Zeki Müren Bu usanmışlık değil hayattan, Değil de, Her şeyin bir sonu var ya hani, sanırım onu bilmekten… Hala babamdan daha çok özlüyorum ölen annemi, Hala onun sevgisine, okşamalarına muhtaç yüreğim, Hala ihmal eder dururum kendime gülümsemeyi, Çünkü hala sendeyim, sende ödünç yüreğim… Yalnızım evet, Senden sonra hep olduğum gibi ve sen varken de Hala beni anlayan birinin olmadığını düşünüyorum, Hala hüzünleniyorum ayrılık şarkılarında, Ve hala; Bitmediğini düşündüğüm hayalimdeki “sen”e gülümsüyorum. Aldırma bana sen,”iyiyim ben,”her zamanki gibiyim, “Kan kusup, kızılcık şerbeti içtim” diyebilirim. Başın dardaysa, Elimi tutmak istiyorsan, Bana dokunmak, Omzuma yaslanmak, Dizimde ağlamak istiyorsan ara… Meğer öyle çok severmişim ki seni… Çağır, İki elim kanda da olsa, sana gelebilirim. İyi bak kendine, Özlemine yenik düşme, Kararının ardında dur, Madem gittin geri dönme, Sana yakışmaz… Ama sevgide gurur olmaz demişler Dayanamıyorsan ve istiyorsan… Gel… Kapım ardına kadar açık ve Başımın üstünde yerin var… Gel… İyi bak kendine Ben yanında yoksam da Sen kendi kendine iyi bir yoldaş ol Ve seni hala seviyorum unutma 16/03/2007
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © SEFA DİKEN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |