..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Varoluşçuluk > Aydın Akdeniz




24 Mayıs 2009
Diasporada, Yalnız Bir Türk`ün Sevdası  
Aydın Akdeniz
Kumral saçlarını şöyle bir üstünkörü tarayarak bir daha baktı aynaya. Orada, yüz hatları boyunca uzanan kederli anların derinleştirdiği çizgiler şimdi artık eskisine göre daha bir belirginleşmiş olarak durmaktaydılar öylece. Bakışları, ya onlara ne demeliydi! Neşe ve umut kıvılcımlarının beslediği bu zinde bakışlar, mevsimin henüz kışa dönmediği şu hazan günlerinde böylesine yorgun ve yalnızlığın pençesinde böylesine bezgin bir bitkinliğe mi düşmeliydiler? Yaz günlerinin neşeli koşuşturmaları arasında kışın o zemheri soğukları hep böyle bir işgüzarlıkta bulunup, hazırlığının bulunmadığı bir boş anında mı yakalar insanı?


:BCHC:
Kumral saçlarını şöyle bir üstünkörü tarayarak bir daha baktı aynaya. Orada, yüz hatları boyunca uzanan kederli anların derinleştirdiği çizgiler şimdi artık eskisine göre daha bir belirginleşmiş olarak durmaktaydılar öylece. Bakışları, ya onlara ne demeliydi! Neşe ve umut kıvılcımlarının beslediği bu zinde bakışlar, mevsimin henüz kışa dönmediği şu hazan günlerinde böylesine yorgun ve yalnızlığın pençesinde böylesine bezgin bir bitkinliğe mi düşmeliydiler? Yaz günlerinin neşeli koşuşturmaları arasında kışın o zemheri soğukları hep böyle bir işgüzarlıkta bulunup, hazırlığının bulunmadığı bir boş anında mı yakalar insanı?Yalnızlığı ile baş etmenin yollarını hanidir öğretmişti hayat kendisine.
Çocukluk yıllarında önceleri büyüklerinin başarı ihtirası ile itilmişti odasına. Koca odada o çocuk haliyle bir başına geçirdiği yıllar. Raflarda bulunan tozlu kitaplarla konuşmayı denedi önce. Evet, bir karşılık alıyordu onlardan ama bu, bilmediği tanımadığı dillerle verilen cevaplar oluyordu çoğu kez. Gökyüzünün maviliği, yeşil çayırlar ya da lunapark özlemi, okunan kitapların satır aralarından şekillenerek canlanırdı havsalasında. Gittiği okulda arkadaşlarının gözünde bir yabancı olmaktan kurtaramadı kendisini. Edindiği başarılar, nedense bu dışlanmışlığı aşmada yeterli olmuyordu bir türlü. Bir ömür boyu kendi edinimlerinin dışında doğuştan taşıdığı kimlik nedeniyle yaftalanmak ve karşılıklı ilişkilerde yüze vurulmaya hazır bir utanç gibi aslında gurur duyması gereken özelliklerini yutkunmak….
Aidiyet duygusunun etkisiyle gittiği kalabalıklarda kendisini bekleyen tuzakları fark ederek geriye çekilmesi, hayatın akışı içerisinde karşısına çıkacak olanlara razı oluşu. Kendi milli değerleri üzerinden yabancıların iç gündem oluşturarak buradan iç siyasette kendi halkı ve insanlarının aleyhine kullanılacak değerler üretmeleri. Ana vatandan kopuşları çook ama çoook önceleri gerçekleşmişti. Babası dahi, ana dilleri olan Türkçeyi zar zor konuşabiliyordu. Bir vakitler Türkiye’ye gidip Sultan Ahmet Camii’ni görmüşlerdi. Öz vatanında bir turist gibi ağırlanması doğrusu ne kadar ağırına gitmişti kendisinin. Tek kelime olsun, ana dilini konuşamaması insanın…
Ve kendisi gibi bir nice arkadaşının içine düştüğü içler acısı haller. Sokakta, şurada, burada kendi yazgısına bırakılan bu zavallı insanların oylarıyla parlamentoda bir yer edinmişti edinmesine ama gel gelelim onlar adına yapabilecekleri ne kadar kısıtlıydı böyle! Acaba, ana vatandan bir destek bir himaye gelir miydi kendilerine? Yâda uzanacak bir yardım eli?
Güneşin, ufukta insanın içini ürperten soğuk ve yabancı batışlarına kimbilir kaç kez sessizce tanık olan bu merdiven altı insanlarının dramından kimler ve kaç kişi haberdardı acaba? Akıllıca bir lobi faaliyetinin yürütülmesinden önce, bu insanların varlığından haberdar olmak gerekmez miydi !


Aydın AKDENİZ



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın varoluşçuluk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kapela
Sabri Bey'in Hikayesi
Kömür Karasıydı Elleri
Baştan Karaymış Baştankaralar
Kadeh Ustası
Virginia Woolf, Gölgesi Olmayan Kadın
Zühre"ye Kanat Çırpmak
Maça Kızına
Tabelacı
Düşleriniz "Ferrari" Kadar Ulaşılmaz Olmalı

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sezonluk Fındık İşçilerinin Hayat Öyküsünden Bir Kesit
İsterik Kadın, Haydi Oradan Sen De!
Ayşe Hanım'ın Ölümü (1)
Deve Dikeni
Kuzey İkliminin Zemherisin de Bir Başkadır Anıları Düşlemek!
Telefon Kulübesinde, Ölüme Çeyrek Kala!
Ayşe Hanım'ın Ölümü (5)
Tac Mahal'de Med Cezir Manzaraları
Ahlatın Yanı
Ayşe Hanım'ın Ölümü (6)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hisseden Payıma Metafizik Aşklar Düştü [Şiir]
Mihenk Taşı [Şiir]
Mana İkliminde Seyrü Sülukun, Adam da Gaflet mi Bırakır A Gönül! [Şiir]
Aynanın Ötesinde Görünen... [Şiir]
Köşe Kapmaca Oynarken Ayrılık... [Şiir]
Dilemma [Şiir]
Faust ve Pan Arasında, Bir Garip Diyalog..! [Şiir]
Küçük Dedektifler Tavşan Adası`nda (Iı) [Roman]
Küçük Dedektifler Tavşan Adası'nda [Roman]
Politik İllüzyon ve Babil"in İskambil Kuleleri [Roman]


Aydın Akdeniz kimdir?

Yazı vazgeçemediğim bir tutkudur benim için. Vaz geçemediğim, kendimi sorguladığım anlardır, o anlar. Kendimi bulduğum, yaşama anlamını kazandıran o ya da bu şekilde duygu yüklü anlar.

Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski, Puşkin, Tolstoy, Goethe, Stendhal, Shakespeare, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aydın Akdeniz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.