Paranız varsa toprak alın. Artık üretmiyorlar. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
I. ustasın usta denizden yüksünmek ve dalgaları kendine küstürmek konusunda.. bencil ve somurtkan akşamlarda, uzaktan geçen gemilere nanik çekmek çöken karanlığı gözaltlarına benzetmek; felaketine alaylı bir ince gülüştür, ya da Leyla’yı denize düşürüştür fırtınaya kucak açmış sessizliğin kıyısında.. tebessümün tekmedir bilge orospular karnında, zordur piç bir yalnızlığı güldürmek sinirleri parçalanmış kolun parmak uçlarından aşkın tenini hissetmek.. ellerine susan bakire neden varmaz farkına? II. bütün seyircileri ıslıklanmış bir hayat sahnesi işte aksadığım yer deniz ve bayrak dalgalarından geçer anarşist senfoni başlar bir koldan kaç koldan kan damlar giden gemiler bir daha geçmez bu limandan deniz ıslaklığından usanır bileklerimi tuzlar.. ahh Leyla terleyen bir beden değilsin, sen denize düştüğünde öfke ile edilen küfür kadar anadan üryan imge de değilsin bilesin! .. bir gün bildirgem hınçla fırtınanda patlar düşer rüzgarlarına küs bayraklar.. şiirin gırtlağında yutkunulmasan düşer rüzgarlarına küs bayraklar..(!) III. hayrete şayandır gidip gelmek dalgayla deniz arasında.. varsın sencil olsun sabahlar bencil olsun akşamlar biliyorum gece hakemdir ve nasılsa hükmünü koyar.. gülerek koşarlar bana dirseklerini ve dizlerini kanatan çocuklar.. gece dediğim saçlarının kokusunu anlatan bir kadındır temiz yerlerinden bahseder ve susar usulca.. hiç sorma; fırtınaya sakladığım adındır ve patlaması yakındır... -ya sonra? IV. bir sırrı kendinden saklamayı bilir misin? ya sır tutar büyür adamı yer ya adam sinirinden tutar bıyığını yer.. peki gece ne zaman sırrının sınırından sızar ahh Leyla elin elime değer, elim bıyığıma gider.. budadığım kolumdan düşüyor kanayan yapraklar.. şiirin boğazına Eylül gibi takıldın diye düşleri ve dişleri çürüyen çocuklar birazdan şehrin akşamını yakacaklar.. sabah üzerimi açacak ayaza kesilmişliğimden utanacağım gece gövdemi saracak yaprakları kanatacağım.. sır kısır bir döngüyü anlatır ahh Leyla ben bıyığımla dişlerimden başka nereye nasıl sığacağım? V. dur! .. tuttuğumuz sırda bir kusur var, çünkü susarak suçluyorsun ve avuçluyorsun susuzluğumu çünkü şiir yutkunuyor ve suçlarını umursuyor.. haklı bir isyan, bırak şehri denizi bile yakar, fakat sen saçlarından kokuyorsun ve susuyorsun ve karanlığından tütsüleyerek koparıyorsun bir uzvumu... ahh Leyla! .. sessizce kuyuma kan kusuyorsun.. denize dalga olamadım biliyorum tutunamadım..ilk fırtına da sırtından atılıyorum; kızma bana ve yüzüme vurma yurtsuzluğumu.. Leyla susma n`olur bilirsin beni kan tutar.. VI. kendi denizine gözlerini diker Antiokhus aşklarının şehvetinden utanmaz gururla kanayan dudaklarını yıkar Cleopatra ve sağırlaşarak sığınır karanlığına Tarsus! .. sende uyuyor musun karanlığa dalma ve şimdilik uyuma bilirsin çıldırmış bir siyahtır Tarsus uslanmaz… kentimiz ve kaderimiz kederlerinden b/ağlanıyorlar şaşmıyor musun bu uyuma? hepimiz ya da sadece senle ben harabeyiz ve sanki kendi bedenimiz üzerine bina edilmiş kentimiz.. yanarken ırgatların ellerinden Çukurova ekşi ekşi terleyip ağır ağır sabrediyoruz ne tuhaf, bizde onurla ak mintanlarımızın yakasını kirletiyoruz.. ve küfrederek küsmüş kentimize denizimiz bir sebep söylesene Leyla bize ne oldu da, aşkımızın yakasını çekiştirmişiz? -gözleri tarihin ahına tutulmuş deliler bu şehri söverek severler ve sırrı bilirler.. bizde geçmişin sırrına sırtından tutunmuşuz kendi denizimizden çekilmişiz.. bilinmez kirlenen mintan mıdır harabe şehir midir kader burada sırf bu yüzden kişi sevdiğine küfreder! VII. çekilen denizin kıyısında bıyıkları dökülen usta ve aklında ağrıyan bir dişi(!) .. der ki; 'n`olur Leyla kaybolma fırtınada' sonra küfrediyor ve anıyor bu kıyıdan çekilişi.. bilir ki şehre uslanmaz çocuklar da girecek dönecek ağrı bir yangına, şairde kıyıdan ateşe çekilecek sırtında Leyla`nın simsiyah çürüyen düşleri..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ali Bülent, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |