..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dilerim, tüm yaşamınız boyunca yaşarsınız. -Swift
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > lal-i handan




30 Mart 2009
Kendine Gitmeleri Yakıştıran Sevgili  
İsyanlarını sukutunda sakladığının farkındayım artık. Hüznü algılayışın ise gözlerinden akıyor.

lal-i handan


Bende yaşayan ama beni yaşatmayan acımazsız duygularımla geçiyorum herşeyden. Ruhum yorgun, suskun, aldanmış bir hayatın esiri.


:BFDF:
Tutarlılık bekleme benden. En tutarlı yanım, tutarsızlığım çünkü.Topluyorum üstelik bu halimi de. Tek çabam da bu son zamanlarda. Biriktirebilmek kendimi. Sana, bana, O’na, diğerlerine karşı.

Susuyorum işte. Çokça susuyorum. Sükutumu büyütmek için sözümü kesiyorum. Peki niye? Sahi ne vardı bir de? Bende olmayandan, bende kalan ne vardı? Kararsızlıklarımla boğduğum senden başka, bende kalan ne vardı?

Ve sen… Kendinde kalan sen… Kendinde benden başka kim vardı? Seni yalnızlığına emanet ettiğimi söylemiştin. Geceye, sabra, O’na, suskuya, korkuya, aşka, umuda yürüyelim beraber derken yanında kim vardı?

Hani bana öğretiyordun. Hani bana susarak öğretiyordun. Her öğretin bir sükuttu, susuyordun .Ruhunun dinginliğinde bir ney sesi geliyordu kulaklarına. Beraber dinliyorduk. Ben en çok da kulağıma fısıldadığın sözlerden hoşlanıyordum. Sen kulağıma eğiliyordun. Çokça tekrarlıyordun anlatmak istediklerini. Çokça susuyordun.Son sözünü söylememiş bilge gibi susuyordun.

Ağlıyordun sonra. Varlıkla - yokluk arasındaki sınırdı merteben. Beni yaşadıklarına inandırabilmek için mi ağlamaların? Peki inandırabiliyor muydun beni yaşadıklarına? Hıçkırıklarına basarak yürüyordum yanlış yollarda. Bilmediğim bir dili konuşuyordu gözyaşların. Hani diyordun “Bazı sevgilerin çocukça olduğunu anlayacak kadar bilge görüyorum kendimi. Ama insan işte” diyordun, “Yüreğine anlatamıyor derdini.” Ağlıyordun.

İsyanlarını sukutunda sakladığının farkındayım artık. Hüznü algılayışın ise gözlerinden akıyor. Sen, dağlara dönersin yüzünü böyle zamanlarda. Yeni patikalar, yeni yollardan geçip; hoşgörü sürersin yaralarıma...

Bende yaşayan ama beni yaşatmayan acımasız duygularımla geçiyorum herşeyden. Ruhum yorgun, suskun, aldanmış bir hayatın esiri. Belki yüreğine bir avuç çaresiz çırpınış ektiğim için kırgınsın bana. Belki onu bile unuttun artık. Belki… Bir dağ selvisi nasıl selamlıyorsa yeryüzünü, öyle selamladım sözlerini...

“Kendime yetecek kadarken girmiştin hayatıma,
Güzel bir rüyadan uçurumun kenarında uyandım.
İçine biriktirdiğin yağmurlarla mı yıkadın beni?
Kendine gitmeleri yakıştıran sevgili…”

Her soru cevabını yalanlamaz mı biraz da, ne dersin?

lal-i handan



.Eleştiriler & Yorumlar

:: Yüreğinize sağlık...
Gönderen: Emel Sude Serence / , Türkiye
5 Mayıs 2009
Her ağlayış bir yakınma her yakınma da suçlama...değil mi..hüzünleri sukutun derinliklerine saklayıveririz...sus! kimse bilmesin...bak gülüyorum hem de kahkahalarla...kim demiş hüzüne gebeyim.... Hoş bir anlatım... hüznün demi tutmuş.....

:: .......
Gönderen: Hakan yusuf Oygun / , İngiltere
21 Nisan 2009
Handan Hanım, yazınızın her satırı birbirinden özel ve güzel sözler içeriyor. Zengin bir ifade tekniğiniz var. "Kendine gitmeleri yakıştırmak" ifadesi ne güzel bir ifade. Ellerinize sağlık efendim...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yemin Olsun Bitmedi...
Adın Bir "Hoşçakal" Oldu, Dudaklarımda...
Aşkın Su Hali
Can Yitiği
Ölüm Hüzünleri
Cordelia! Babasının Küçük Kızı…

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Senin İçin Bir Dilek Tutmak İsterdim,öğretmenim...
Gözlerinde/kin/i Gördüm Rakkase!
Varlığımızı Düşünmek
Teşekkür Ederim Muhammed İbn-i Abdullah. Herşey İçin...
Tanrım! Biraz Daha Özgüven, Lütfen.
Kendime Hükümdardım
Yaşam Oyunu


lal-i handan kimdir?

Tanrı' nın izini bulmak, kendi dışımdaki gerçeğe; uzun zaman insanlardan gizlenmiş bir gerçeğe dokunur gibi dokunmak, giysinin eteğinden yakalayarak yüzündeki peçeyi çekip almak ve yüzünü insanlara göstermek isterdim. Ama kendi kendimden başka birşey bulmak yokmuş kaderde. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Çalgısız çalgı... Seni çıkardığı seslere hayran bırakan. Ama seslerin önemi yok benim için. Ben kendinde kendini taşır görmek isterim yine kendimi...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © lal-i handan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.